aynı isimde "şahsiyet (dizi)" başlığı da var
  • "belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbirleriyle yaptığı tepkilerin bizi benimsemesidir." * *
  • "maddi ya da manevi konularda şahsi çıkarları söz konusu olduğunda kızmayan, gücenmeyen, alınmayan, darılmayan kişi şahsiyet bütünlüğüne ermiş kişidir" demişti bir hocam. *

    ayrıca şahsiyet derinliğine ve genişliğine olmak üzere iki boyuttan oluşur da demişti.
    söylediğine göre derinliğine boyutunda hürriyet, mülkiyet ve erdem; genişliğine boyutunda ise fizyoloji, psikoloji, sosyoloji, biyoloji, pedagoji vardır.
  • çoğu zaman insanın “acı” ile nasıl baş ettiği ile alakalıdır.
  • kendi dışındakilerle kavga ederek şahsiyetli olamazsın. şahsiyet ancak kendinle acımasızca hesaplaşarak ve tüm seçimlerini akıl vicdan terazinde tartarak kazanılır.

    şahsiyetli insanın derdi kendisiyledir dostum.
  • "ne güzel olurdu, değil mi? yanlış bildiğimiz her şeyi unutsak, sadece doğru olanlar kalsa."
  • 10'dan fazla ilimizi vuran 6 şubat 2023 depremlerinin acısı yüreğimizde iken, her ne kadar başka konularda yazmak üzüntü verici olsa da, hayat ve ölümün devam etmesinden sebep, fayda vereceğini düşünüyorum.
    şahsiyet, yani kimlik, kişilik, karakter, biz müslümanlar için çok önemlidir. şahsiyet için şahsiyet modeli olan kişileri örnek almak, onlar gibi olmaya çalışmak gerekmektedir.

    cenâb-ı hak buyuruyor:
    bismillahirrahmanirrahim
    “…(rasûlüm!) de ki: hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.” (zümer, 9)

    rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

    "âlimin âbide üstünlüğü, benim sizin en aşağı derecede olanınıza üstünlüğüm gibidir. şüphesiz ki allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve balıklar bile insanlara hayrı öğretenlere dua ederler." (tirmizî, ilim 19)

    insan; etrafı esfel-i sâfilîn uçurumlarıyla dolu «sırât-ı müstakîm»den yürüyerek, ahsen-i takvîm cennetine gitmeye çalışan bir yolcu…
    bu yolda irşad edici levhalara muhtaç…
    insan; fıtrî temâyülün dışında bomboş bir sayfa hâlinde dünyaya
    gelen bir ebediyet seyyahı…
    rehbere, öğrenmeye, örnek almaya muhtaç…
    anne-babalar, öğretmenler, ustalar, hocalar, rehberler ve sergiledikleriyle herkes, bilerek veya bilmeyerek diğer insanlar için
    birer nümûnedir, şahsiyet modelidir.

    rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
    "yalnız şu iki kimseye gıbta edilir:
    allah'ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse;
    allah'ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse." (buhârî, ilim 15, zekât 5, ahkâm 3,
    i'tisâm 13, tevhîd 45; müslim, müsâfirîn 268. tirmizî, birr 24;
    ibni mâce, zühd 2)

    hayatımızı doğru yönde şekillendirmede bizlere yardımcı olan, bizlere bilmediklerimizi öğreten, bildiklerimizi ise daha iyi anlamamıza vesile olan ve bütün zorluklara göğüs gererek bizleri yetiştiren eğitimcilerimizi saygıyla ve minnetle yâd ediyoruz.
  • "belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbirleriyle yaptığı tepkilerin bizi benimsemesidir." demiş ya hani usta; şahıs, fert, kişi yahut tümden tekilliğe işaret eden beher sıfat, isim ve şekillenişlerden sıyrılıp insan olmadan öte var olma'nın harikuladeliğine ermek için çıktığımız bu seferde her dokunuş, her temas, her konuşma hafızamıza nakşoluyor da derinliğine ve genişliğine olmak üzere iki boyuttan müteşekkil halimizde tepkimeler zinciri oluşturuveriyor..

    (bkz: seyr u süluk)
    (bkz: nefs-i emmare)
  • “bir suç işlemek istiyorsan ama suçlanmak istemiyorsan, etrafına yeterince kalabalık toplaman yeterli.

    ve yalan söylemenin en kötü tarafı ne, biliyorsun değil mi? söylediğin yalanları hatırlamak.

    sen hiç birini tek soru sormayacak kadar sevdin mi nesrin? ya da herhangi birine körü körüne inandın mı?... desene senin hiç ailen olmamış nesrin.”
  • (bkz: kişilik)
  • insanın kendi varlığının şuurunda olması ve yine, idrak ve iradesiyle fiillerine hakim olmasıdır, şahsiyet. insanı diğer canlılardan ayıran en tabii özellik, onun şahsiyet sahibi oluşudur. kendi varlığının şuurunda olan insan çevresinde cereyan eden olayları, olguları gözlemleme yeteneğine sahiptir. şahsiyet sahibi olmak zannımca doğuştan kazanılan bir şey değildir. insanın gördükleri, yaşadıkları, okudukları yani tecrübesi biraz da onu şahsiyet sahibi kılar.
hesabın var mı? giriş yap