sabi

• hiç bir günahı olmayan ve 0-7 yaş grubu çocuk için kullanılan terim.
• doğumdan, ergenlik çağına kadar geçen devreye verilen isimdir.
  
  bu süreyi iki döneme ayırabiliriz: doğumdan yedi yaşına gelinceye kadar olan devreye bebeklik adı verilir. yedi yaşından ergenlik çağına kadar olan devreye ise temyiz denir.
• japonya'da; yaşlı, solgun ve göze batmayan şeylere duyulan sevgi anlamına da gelen bir sözcük.
• japon estetiği'nde asimetri ve yalnızlığı simgeler.
• sanatta basitlik, anlaşılırlık anlamına gelir.
• ergenlik çağına gelmemiş oğlan çocuğu. kıza sabiyye denir.
• japon anlayisinda ruhun butun etkenlerden uzak huzur icinde olmasi.
• genel kullanımın aksine [sa:bi:] değil, [sabi:] şeklinde okunan sözcük.
• batı zihinlerince kavraması en güç kavramlardan biridir. blyth^*söze dökülebilen bir şey sabi değildir demiştir. çünkü sabi her şeyden önce bir algılayış biçimidir. noyes'a^* göre de sabi, genelde keder diyerek kastettiğimiz şey değil, daha ziyade, mutluluk ve kederin ötesine, kayıtsızca gözlemlendiğinde her şeyin kendi tekil varoluşuna sahip olduğu yalnız bir niteliğe uzanır. noyes haikuda sabi duygusuna örnek olarak şu haikuyu verir:
  
  mezarlık ziyareti
  ihtiyar köpek
  yolu gösteriyor^*
  
  çünkü yine noyes'un ifade ettiği gibi en derin gerçekler imgesizdir ve sözcükler zaruri olsa da şiirin söylenmemiş kısmında ortaya çıkar.
• olduğu, doğduğu gibi. kıllıdan öte naturel, bir ırmak gibi. aktığı yerde iz bırakmayan katil ki nice yetişkin yaşamları yemiştir.
  (bkz: yemiş)