• sabbatical ibranice shabbat, yani sebt yani cumartesi kökünden gelmektedir ve esas itibarıyla kutsal olduğu için istirahat edilmesi gereken gün manasına gelmektedir. yani illa ki akademik anlamda kullanılan bir kelime değildir.
  • yillarca hocalar hakkinda "o sabbatical'a gitti" lafini duymamdan dolayi amerika ya da kanadada bir universite sandigim ama aslinda gecici olarak baska bir universiteye gitmek anlaminda kullanilan akademik terim
  • türkiye'de özel üniversitelerde gayet de güzel işleyen olay. öğretim üyeleri belli bir yılı doldurduktan sonra ücretli olarak sabbaticala çıkabilirler, herkes de çıkmaktadır, kaçıranı görmedim. ama tabi sabbatical için yurt dışında araştırma yaptığınız bir ortağınız, iletişiminizi sürdürdüğünüz akademisyenler olması gerekir ve bunların da yaptığınız işe itibar ediyor olması gerekir, uluslararası yayınlarınız olması gerekir ve insanların sizinle ortak bir şey yapmak istemesi gerekir vs.. sabancı ve koç üniversitesinde bir dolu kişi sabbaticala ücretli izinli olarak gitmektedir, kimse işlerine son vermez, bilakis bu hakları görülür. tabi devlet üniversitesinde aldığınız üç kuruş maaş kaç dolara geliyor kısmını hesap edersiniz, o evdeki hesap yurt dışındaki hayata uymayınca da mesela northwestern'ı ancak rüyanızda ziyaret edersiniz. bu açıdan devlet üniversitelerindeki kişilerin sabbaticala gitmeleri çok daha zordur. böyledir işte.
  • ne kadar sabbatical sayilir bilemem ama, buna benzer en efsane olaylardan birini daniel day-lewis gerceklestirmistir.

    kendisi sinema dunyasindan bir sureligine cekilmis, floransa'da ayakkabicilik yapmistir.
  • türkiye'de uygulanan $ekli icin (bkz: maa$a zam i$ine son)
  • 10, 20 hatta 30 yıldır aktif olarak iş hayatındasınız diyelim. onca yıl hem işte başarılı olacağım hem evde diyerek hep bir şeylerin peşinden koşturdunuz, didindiniz durdunuz. ve ne çok şeyi ıskaladınız, kim bilir nelere özlem duydunuz. mesela çocukları okuldan almak, kitap okumak, bütün gün film izlemek, bir kafede boş boş oturup kahvenizi içmek, o çok istediğiniz eğitime katılmak, hamur açmak... elinize bir fırsat geçse, hep ertelediğiniz şeyleri yapmanız için işinize 6 ay, 1 yıl ara verseniz, kafanızı dinleseniz, sonra yenilenmiş olarak işe dönseniz ne güzel olurdu değil mi? bunu yapabilenlerimiz var. çalışanların verdikleri bu kariyer molasına batılılar ‘sabbatical leave’ diyorlar.

    http://www.hurriyet.com.tr/ik/25918194.asp
  • aynı üniversitede yedi sene çalışmak gerekiyor diye biliyorum ben sabbatical'a çıkma hakkını elde edebilmek için. yamuluyorsam biri düzeltsin..

    edit: layouter düzeltiyor, yedi değil altı sene çalışıp yedinci sene sabbatical'a çıkılıyor. adı üzerinde şabat'tan geliyor zaten; altı sene çalışıp yorulduktan sonra bir sene dinlenme hakkı..
  • bazi okullarda 7 seneye 1 ders yili degil 3 veya 3.5 seneye 1/2 ders yili olarak karsiniza cikan arastirmanin kicini basini toplamak icin muhakkak gerekli zaman. neden bu 3 veya 3.5 yila yarim yil uygulamasi? gozetimde olan genc akademisyen baska okula giderse, hic sabbatical'siz yillar gecirmesin diye.
  • doktora hocaniz giderse boku yediginizin resmi olan olay. ha ununu elemis elegini asmis bi doktora ogrencisiyseniz, gitsin de kafami dinleyim iki de diyebilirsiniz tabi.
  • yök'un hazırladığı yükseköğretim kanunu taslağı'nda yerini almıştır:

    ücretli araştırma izni
    madde 39- (1) devlet yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda kesintisiz fiilen beş yıl çalışan öğretim üyelerine, yurtiçinde ve yurtdışında araştırmalar yapmak amacıyla veya alanıyla ilgili araştırma geliştirme niteliğinde çalışmak üzere, fakülte yönetim kurulunun görüşü ve hizmetin aksamaması için gerekli tedbirler alınmış olmak kaydıyla ilgili üniversite yönetim kurulu kararı ile öğretim üyesinin hazırladığı çalışma programı göz önünde bulundurularak bir yıl süreyle ücretli izin verilebilir. ikinci defa ücretli izin kullanılabilmesi için, öğretim üyesinin birinci iznin sona erdiği tarihten itibaren asgari beş yıl süreyle bir devlet yükseköğretim kurumunda görev yapması gerekir.
hesabın var mı? giriş yap