romanya

• 90 senesi bu ülkeye zeytini biz tasiyorduk. paraları sıfır, gece vakti bukres sokaklarının gece lambaları yanmaz bir haldeydi. yani kısaca acınacak bir ülkeydi.
  
  çok geçmişe gitmeyelim 2016'ya kadar bizim paramız bu ülkede değerliydi. taksiciler bir türkü taşımak için kavga ederdi. taksi çok ucuz olduğu için 20 lei falan bahşiş beklerlerdi. bizim paramızla 5 lira mı neydi amk, hatırlamıyorum bile.. verirdik anasını satıyım. herşey ucuz gelirdi.
  
  şimdi adamların ülkesinde para harcamaya korkar olduk amk. 20 lei artık 28 liraya tekabül ediyor. ve asgari maaşları 500euro! böyle olması koyuyor mu? koyuyor.
  
  genel olarak ülkecek ne kadar fakirlediğimizin gerçekleri. hadi byee!
• tanım: 2019 yılında, köyüne gitmek için otostop çektikten sonra kendisinden 19 saat haber alınamayan 15 yaşındaki bir genç kızın, tecavüze uğrayıp öldürülmesi neticesinde yapılan incelemede;
  
  -kızın bu süre içinde polisi 3 kez aradığı, durumunu ihbar ettiği ve buna karşılık polisin operasyon yapmadığının ortaya çıkması ile emniyet genel müdürü ve valisini görevden alan,
  
  - halkın bu kararı beğenmemesi üzerine içişleri bakanının “onur istifası” verdiği,
  
  - “yabancıların arabasına binmemesi gerektiğini bilmeliydi.” diyen eğitim bakanını görevden alan
  
  “az gelişmiş diye bildiğimiz” ülke.
  
  şimdi insan “görece daha gelişmiş diye bildiği” ülkesinde her gün tecavüz, kadın cinayeti, taciz ve tecavüze yeltenme haberlerini okuyunca ister istemez şöyle bir matematiğe başlıyor:
  
  romanya'daki diktatör rejim (ki bu kısım bence biraz abartılı) 1989'da çavuşesku'nun kurşuna dizilmesiyle son bulduktan 30 yıl sonra emniyetteki sorumlular ve vali görevden alınabiliyor, içişleri bakanı istifa edebiliyor, eğitim bakanı hadsizce beyanda bulundu diye görevden alınabiliyor, hukuk çatır çatır işleyebiliyor ve 66 yaşındaki suçluya işlediği başka cinayet de itiraf ettirilerek hapse mahkum edilebiliyorsa; bunları duyan, okuyan muzlandliler de aşırı derecede umutlanabiliyor. yani bu matematiğe göre; kışın sonunda muhteşem bir sakura şöleni vardır denilebiliyor.
  
  o zaman 2023'te, muzland'deki^* dikta sona ererse, 2053'te de muzland'de böyle “onur istifaları”nın görüldüğü, bürokratların “başarısız ve ihmalkâr” olduğu için görevden alındığı, hukuka güvenin arttığı, suçlunun ceza aldığı, kadına “o da biraz hak etti sanki” şeklinde yorum yapanlara fırıncı küreği^* ile cevap verildiği bir ülke haline gelebilir.
  
  (ama tabii denklemde din farklılıkları göz önünde bulundurulunca limit muzland'de sonsuza gidebilir o ayrı:/ bu nedenle dinsel farklılıklar ihmal edilmiştir.)
• romanya'ya verilmiş moldova, sırbistan veya ukrayna toprağı diye bir şey yok
  
  tam tersi bugün moldova denilen yer tarihteki boğdan eyaletidir ve her zaman romen toprağı olmuş, emperyalist-işgalci ruslar tarafından da 2. dünya savaşı sonrası romenlerden çalınmıştır. rus ve gagavuz azınlık hariç nüfusu tamamen romendir
  
  sadece erdel (ardeal=transilvanya) -romen nüfus içerse de- tarihsel ve geleneksel olarak macaristan'a aittir. fakat maalesef macaristan'ın 1. ve 2. dünya savaşı'nda yanlış tarafta olması nedeniyle kaybedilmiş ve günden güne romenleşmiştir.
  
  öte yandan tarihte eflak kısmen osmanlı'ya direkt bağlıyken; erdel ve boğdan her zaman özerk olmuştur
  
  sikim kadar aklınızı sikim kadar tarih bilginizle birleştirmeseniz daha iyi edersiniz aq osmanlıcıları
  
  (bir de ülkenin uzun bir geleceği olacağını sanmıyormuş, napacaksın, türgev'den arkadaşlarınla fetih seferi mi düzenleyeceksin küçük bilal :)
• 10 senedir romanyada yasayıp insanını hiç tanıyamamışım.
  
  şu aşı muhabbetine kadar benim gözümde haksızlığa hemen reaksiyon gösteren medeni ileri gorüşlu bir toplumdu.
  
  son 1 yılda gördüklerim ise tamamen zıttı. gencinden yaşlısına egitimlisinden egitimsizine inanılmaz bir aşı karşıtlığı var. gozümle görmesem inanmam.
  
  aşı ilk çıkmadan önce virüs bu kadar can almadan once bill gates cip muhabetleri burada da dönüyordu. ama artık neredeyse her ailede hastaneye düşmüş çok ağır atlatmış biri var ama yine de ası olmamakta diretiyorlar.
  
  yan komşum biz 2. çocugu düşünüyoruz diyor.
  
  öğretmen komşumuz bill gates romanyayı ele geçirmek istiyor diyor (bizzat bana dedi gülmemek için zor tuttum cehaleti fakedince olay yerini terkeden dayilar gibi tüydüm ortamdan)
  
  aşı beni öldürecek diyen var
  
  aşı olmamış kardeşini covid yüzünden kaybediyor. cenazede aşı olsaydı belki bir sansı olurdu dediklerinde sanmıyorum diyor.
  
  ış yeri sadece aşı olanlar ve her gün negatif test getirenler işe gelebilir diyor. adam para verip hergün negatif test getirmeyi tercih ediyor. ya da sahte aşı raporları düzenliyorlar.
  
  önümuzdeki 2 hafta okullar tatil olacak gibi görünüyor. bu sefer neden okullar tatil oldu cocuklari kime birakcaz diye itiraz ediyorlar.
  
  bu pandemi bitsin istiyorlar ama aşı ol deyince yok.
  
  üstteki entrilerde bahsedildigi gibi aşı gelmeden aşı neden bize gelmiyor diye itiraz ediyorlardı şimdi ası merkezleri bomboş aşı olan yok
  
  eminim aşı paralı olsaydı bu sefer neden paralı diye protesto edeceklerdi.
  
  şu 1 yılda gördüklerim ile resmen beni şoka uğratmış ülke. fena halde paranoyaklar.
• bulgaristan ile beraber avrupa birliği'nin dışlanmış çocuğu konumundaki ülke.
  
  şu #109110186 entarimde ülkenin ikinci en büyük şehri olan iaşi (türkçede yaş) kentinden bahsetmiştim. burada biraz daha romanya ağırlıklı gözlemlerimi anlatmak isterim.
  
  - şehirler arası gelişmişlik farkları oldukça fazla, tabii uzunca bir süre demir perde ülkesi olması ve nikolay çavuşesku'nun ülkeyi soyup soğana çevirmesi gibi durumları düşündüğünüzde bu normal. ülkenin bilinen şehirleri haricinde kalan kentler ancak bir kasaba kapasitesinde ve ekonomik olarak kendi kendilerine yetebilme üzerine kurulular.
  
  - köylerine gezintiye çıktığınızda oranın kültürünü ve eskiden ne olup bittiğini öğrenmeye ilgiliyseniz size çok sıcakkanlı davranıyorlar. türk olduğunuzu öğrenince sıcakkanlılıkları bir kat daha artıyor. tabi her hıyarım var diyene elinizde tuzlukla koşmayın^* bir örnek verecek olursam yaş'a 1 saat mesafede sticlaria deyu bir köyleri var, gittiğimizde rumen yerlilerinden bir amca bize evinin üst katındaki otantik çalgıları, halk kıyafetlerini, eskilerde kullandıkları ütüleri falan gösterip alt katında sovyet dönemi romen askeri okullarından kalma üniformaları gösterdi, kızı da ev yapımı kırmızı şarap ile önceden yaptıkları sarmaleyi (bizdeki yaprak sarma) ikram ettiler. daha sonrasında köyün içerisinde gezinirken yaşlı bir nine ile torunu geleneksel kıyafetlerini giymiş bizi davet ettiler. tabii şunu da söylemeden geçmeyeyim normal olarak yaşlılar fazla ingilizce bilmiyorlar, yanımızda rumen bir-iki arkadaş vardı, onlar bize tercümede yardımcı oldular.
  
  - doğu avrupa olarak sayılabilecek bulgaristan'a da gittim ama romanya'nın genel ingilizce bilme düzeyi birkaç entry üstteki gibi iyi seviyede, yani en azından bulgaristan'a kıyas yaparsak oranı daha yüksek. polonya ve çek cumhuriyeti'ni bilmem. gençleri zaten biliyor, ama orta yaşlılar da sizinle anlaşabiliyor, tabii aralarında hiç bilmeyenleri de çıkıyor onlar da zaten size acayip sinirleniyor rumence konuşmadığınız için -özellikle teyzeler :)-
  
  - bu yazacağımı bir 5-6 sene önce buraya hiç yazmayabilirdim ama geçen süre içerisinde romanya bile bizden pahalı bir ülke haline gelmiş dostlar. tl ile buraya gelen birisinin harcamalarına dikkat etmesi gerekli. yani size şöyle söyleyeyim, erasmus programında gittiğim iaşi'de kaldığım üniversiteye ait yurda 390 lei kira ödüyordum ki bu da o zaman 540 tl'ye falan denk geliyordu, şu anki durumu bilmem. ama romen leyinin bizdeki euro/tl paritesine göre oynadığını aklınızda tutun. klasik olarak alkol fiyatları bize göre ucuz, sebze fiyatları bizden bile pahalı ama asgari ücret konusunda bizden önde oldukları için romanya'da asgari ücretten bi tık daha iyi para alan birisi iyi bir hayat yaşar. hele bir de euro üzerinden alıyorsanız ücreti işiniz kebap.
  
  - doğası resmen insanı içine çekiyor, kendim burada öyle çok da yeşillik olmayan bir memleketten gelmiyorum ama romenler doğal güzellikleri bozmamayı başarmış. transilvanya bölgesini muhakkak geziniz efendim.
  
  - şehir olarak favorim kesinlikle cluj oldu arkadaşlar. yani yaş, bükreş, braşov, sighişoara, sibiu güzel yerler ama bana o modern şehir ile tarihsel havayı en iyi eriten şehir cluj geldi. yaşamak isteseydim kesinlikle orada yaşardım başlangıçta bir 5-6 sene. hem gece hem gündüz vakti cetatuia parkı'nın en üst kısmına çıkıp manzarayı seyretmeniz tavsiyemdir. central park dedikleri parkta bot kiralayıp nehirde dingin bir gezintiye de çıkabilirsiniz. bükreş'te de sevdiğim taraflar oldu ama hala daha o post-komünizm havasından tam olarak çıkamamış gibi geldi bana. braşov da cluj kadar olmasa da şehir konsepti ve transilvanya bölgesinin aurasını en iyi hissedebileceğiniz yerler arasında. tek içimde uhde kalan yerler timişoara, köstence ve oradea oldu. köstence'ye zaten kaldığım süre kış dönemlerine denk geldiği için pek keyfini çıkaramam diye düşünüp gitmedim ama keşke gitseymişim diyorum.
  
  şimdilik aklıma gelenler ve yazabileceklerim bunlar oldu, merak ettiklerinize dair bir yeşil uzaklıktayım. buna seara diyerek bitireyim bu entariyi de :)
• yabancı turist olarak gezmek görmek, tatil yapmak bakımından konuşuyorum;
  
  romanya 76-80 arasında çok iyiydi
  
  mamaia, braşov filan senede 2 defa gidip tatil yaptığımız çok olurdu. okulla da gittik, aileyle de gittik. arkadaşlarla da gittik, çok gezdik dolaştık, her zaman güzel bir yerdi. yazın arabayla mamaia, neptün bilmem ne, dönüşte de bulgar'da slançev briag'a takılırsın. ona göre vizesi vardı tabii. gezme, yeme-içme vs hayat neredeyse bedavaydı. haliyle kendi vatandaşı için tüketim kısıtlı ama gayet yeterli idi.
  
  80 senesinde petrol fiyatlarında bir düşme olduğu söylenir, bunların petrokimya sanayii ürünleri ihracatından geliri azalıyor, sıkıntı başlıyor
  
  80-85 arası yine iyiydi, hayat hala feci ucuzdu. ancak kendilerinin hayatı zora girmişti artık, ülkenin genel hali köhneleşti,
  
  86 sonlarında olması lazım, reykjavik zirvesinde zaten gorbaçov sscb dükkanı kapatma kararını aldı. bu rumenler sovyetlerin kuklası değildi, israil italya, hatta abd filan yardım eder diye beklediler, britanya ve israil burada çok yatırımlar filan yapmışlardı, herhalde biraz ona da güveniyorlardı ama, nafile
  
  al sana yardım,
  
  89 sonunda soros darbesinde çavuş'la karısını kurşuna dizdiler. darbenin koordinasyonunu da ispanya fransa belçika yaptı. zaten ordu bütünüyle ele geçirilmiş, sadece yabancı askeri işgal halinde otonom kararla harekete geçen milis birlikleri bir müddet direndi filan ama, o da nafile. securitate diye herkesin titrediği gizli servisleri vardı, soros bunları çoktan teslim almış, herifler para karşılığında vatana ihanet piyasası açmış.
  
  6-7 sene eski devrin artığı siyasi elit ve mafya vs konularla bocaladıktan sonra ab sermayesi büyük yatırımlarla geldi. heriflerin ülkesi büyük tabii kaynakları çok zengin, nüfus desen kalabalık ve iyi eğitim-öğrenim görmüş. sanayii kuvvetli. çünkü taa comecon döneminden beri bunları sovyetlerden kopartabilmek için almanya fransa italya bunlara sanayi yatırımları yapıyor, mallarını iyi fiyata satın alıyorlar filan. oradan devam etti yürüdü işte. elbette ülke bilhassa bükreş çok değişti. bugün genel bir düzensizlik, güvenlik sıkıntıları, belli ölçüde perişanlık manzaraları çok, ama ülkeye akan büyük hacimli ab sermayesi de çok olunca işler daha farklı oluyor tabii.
  
  severiz.
  
  --
  
  edit 1:
  
  entri editleme adetim yok, dipnot halinde yazarım.
  
  arkadaşlar,
  
  1989 senesinde 1990 senesinde daha sonraki seneler daima romanya'ya seyahat amacıyla gittim, yukarıda yazmıştım, ilk defa okul turuyla 76 senesinde, sonra arkadaşlarla, tek başıma, ailemle (rahmetli annem babam) gittim, evlendikten sonra kendi ailemle de defalarca gittim, burada hem yaz-deniz kıyısı tatili, hem de kışın kar-kayak tatili yapılabilir. harikulade bir memlekettir. sorunları filan elbette var, ama onları konuşmuyoruz zaten.
  
  2000 senesinden sonra da iş amacıyla çok sık seyahat ettim, bazen haftada bir gidip döndüğümüz olurdu, hatta sabah ist-buc uçup, akşama dönerdik. en son 2019 sonbaharında gidip gördüm.
  
  bu konularda katiyen iddia olmaz, ama romanya'nın iş hayatı konusunda yeterli fikrim var, büyük şehirlerini, vatandaşın yaşayışını, ülke iç ve dış siyasetini, iktisadiyatını vs yeterli ölçüde tanırım, tabiatını, plajını ormanını dağını her tarafını severim. ama dediğim gibi bu konularda iddia olmaz veya bilgiçlik taslamak hiç olmaz, zaten ne haddime.
  
  1989 sonundaki soros'un askeri darbesi ile çavuş ve karısı katledildiği zaman romanya'nın dış borcu sıfır idi. yani gerçekten de sıfır. nisan 1989 tarihinde dış borcunu sınırlamış, ama aralık 1989 tarihindeki soros darbesinden sonra dış borç almaya devam edilmiş:
  
  "by april 1989, with its debt virtually zero, romania was a net external creditor. foreign borrowing was resumed after december 1989."
  
  -- kaynak linki aşağıda
  
  romanya büyük ekonomik zorluklara rağmen tarım ürünü ve sanayi mamulleri ihracatıyla dış borç almayan yani sıfır dış borcu olan bir ülke idi. tam tersine, dış borç veren bir ülkeydi. zaten onun için katlettiler. öyle ya, sen kimsin ki başka ülkelere borç veriyorsun? borç isteyen varsa, imf'ye, soros'a gidecek.
  
  soros darbesinin yapıldığı aralık 1989 tarihinde dış borcun sıfır olduğu burada görünüyor, buyurun wikipedia maddesinden bakın:
  
  https://www.wikiwand.com/…alist_republic_of_romania
  
  arkadaşlar,
  
  ben sosyalist değilim, komünist de değilim, sosyal demokrat da değilim, demokratik solcu veya solcu da değilim. ama dürüst ve dobra bir insanım, doğruya doğru.
  
  kaba ifadeler için peşinen çok özür dileyerek: çavuş'a da çarpayım, karısına da çarpayım, totaliter politikalarına da baskılarına da çarpayım, allah topunun belasını versin, zaten vermiş
  
  ama
  
  haksızlıkla asla işim olmaz, yiğidi öldür, hakkını yeme demişler.
  
  okuyanlara selam olsun, beğenmeyip dudak bükenlere de selam olsun.
  - -
  
  edit 2:
  
  arkadaşlar, bugünkü haliyle romanya'dan bir dizi güzel görüntü-manzara içeren aşağıdaki quora entrisi/cevabı dikkate değer. vaktiniz müsaitse bakmak isteyebilirsiniz diye linkini bırakayım:
  
  https://qr.ae/pr1xri
• bunca yil dost meclislerinde ve ozellikle evropali dostlarimla konusurken agzimi yaya yaya "aaabi, romanya'yi bile aldilar avrupa birligi'ne. romanya lan! hadi bulgaristan neyse de, romanya nedir aaaabi?" deyip ulkemizin en geri kalmis sehrinin bile romanya'dan gelismis oldugunu iddia ederdim. bu deli cesaretini de izledigim cingene filmlerinden ve komunizm donemini anlatan soguk, gri filmlerden almistim.
  bukres'e vardim, arkadas havaalanindan aldi beni. eve gidiyoruz. ama etrafta ne yikik dokuk binalar ne de eski arabalar var. butun arabalar 2000 ustu ve tek tuk de bizim toros'lardan, murat'lardan var.
  arkadasa diyorum "hani nerde cingeneleriniz? ben cingene gomek istiyom!" diye. yok arkadas, gunler boyunca toplasan 10 cingene anca gormusumdur.
  hayir yani, bulgaristan'a da gittim, geri kalmislik karsisinda sasirmistim. romanya'yi daha beter bekliyordum bir de. gitmeden once cok gelismis sandigim macaristan bile romanya'nin yaninda solda sifir kalir.
  
  insanlari inanilmaz sicak, komik ve yardimsever, muzikle ilginenen cok. kultur seviyesi yuksek. tarihi binalari korumuslar. elbette her sehri bukres kadar gelismis degil ama bi brasov olsun, cluj-napoca olsun gayet ileri sehirler.
  yaslilari bizimkier gibi tum gun kahvede pineklemiyor, parklarda satranc oynuyor.
  genellikle kucuk sehirlerde, cingene filmlerinden cikmis gibi duran ilginc insanlar gorebilirsiniz. ilgnclikler ulkesidir. mesela brasov'da, polisin arkasindan giden ve biri tiner ceken digeri de votka icen iki cocuk gordum. hala yariliyorum.
  
  yemek ve alkol turkiye'ye kiyasla cok ucuz. domuz gibi oldum tikina tikina. icmedigim saat dilimi de yok gibi.
  kizlarini pek incelemedim ama erkekleri gayet yakisikli. oyle ki, hayatta bahsis birakmayan ve bahsis birakanlardan nefret eden ben, garsonlarin cazibesine kapilip cogu restoranda bahsis biraktim.
  
  daha onemlisi de, simdiye kadar gittigim hicbir avrupa ulkesinde, turklerle bu kadar ortak noktasi olani gormedim. kulturlerimiz olsun, insanlarin sicakligi olsun, ilgiclikler olsun cok benziyor. bircok da ortak kelimemiz var zaten. turkleri cok seviyorlar. akliniza gelebilecek her yerde bizim tatil yorelerine paket tur reklamlari gorebilirsiniz.
  ulkenin en populer tv kanallarindan biri kanal d, sacma salak turk dizilerini bayila bayila izliyorlar. garanti bankasi gittigim her sehirde vardi. marketlerde turk mali puskevitler var, beko da oldukca populer.
  
  romanya'dan ogrendigim en onemli sey; onyarginin ne kadar kotu bir sey oldugudur herhalde...
• 5 senedir catir catir bukres`te yasayan meczup genc edasiyla soyle bir listeleyelim neymis ne degilmis romanya.
  
  - romenler cingen degil bir kere. slav da degiller. hint asilli romenlesmis cingene nufusu etse etse toplamin %6-7 si.
  
  - kizlari guzel, guzelden de ote cok bakimli ve feminen, evet. ama 40 tan sonra net cokuyorlar haci abi. ayrica biyik filan birakmaya basliyorlar, disleri carpik filan.
  
  - asgari ucret 600 tl civari, ortalama maas 900-1000 tl filan. polis, ogretmen o kadar aliyor anlayacagin, dolayisiyla trafikte kilifina uydurursan gayet rusvet ver gec kurali hakim.
  
  - burada yasayan turkler genelde patron. gelmisler komunizm coktukten sonra sakiz, deri, don derken yolunu bulmuslar. simdi altlarinda bmw, turkiye`deki hanimi da bosamislar, bulmuslar romen bir abla.
  
  - az sayida turk sirketlerinde calisan beyaz yakali da var. keyifleri iyi onlarin, eur kazaniyorlar, ulke guvenli, eglenceli filan.
  
  - bukres kulturel ve sanatsal turizm icin zayif bir sehir, gece hayatina geliyor millet. transilvanya tarafi daha gezilesi, daha gorulesi.
  
  - luksu seviyor romenler. gelir gider dengeli yasa diye birsey yok. altinda audi evi yikik dokuk issiz adam gordum cok. almis 30 sene krediyle krizden once.
  
  - bukres disinda nufusu milyonu gecen sehir yok. en buyuk diger sehirleri kostence, brasov, cluj, timisoara, sibiu, ıasi filan 300 binin altinda sehirler.
  
  - ıngilizce konusma orani beklentilerinizi alt ust edebilir. balkanlarin en yuksek oranidir ıngilizce bilirlik. dublaj yok ulkede. taksicisinden borekcisine alt yazi dizileri, filmleri izleye izleye ogrenmisler dili. romencesiz sorun yasamazsiniz yani.
  
  - zirt pirt kutlama yapiyorlar. yok isim gunu, yok dogum gunu, yok tebrik etme, yok yeni is, yok romanya dunya kupasinda, yok azizlerin gunleri derken senede cok az gun vardir ofise kutlama icin pasta gelmesin
  
  - bize yakinlar, konusmayi seviyorlar romenler. dedikoduyu da. ıki dakikalik olayi bir saatte anlatiyorlar mesela. aile kavrami onemli. bekar anne orani %31, yani her 3 bayandan biri evlilik disi cocuk sahibi.
  
  - nato ve avrupa birligi uyesi. schengen`e girmeyi bekliyor hala. ama siz schengenle girebiliyorsunuz ulkeye
  
  - ulke hakkinda cok fazla turkce bilgi iceren site yok. hayat gazetesi ve romen havasi sitesi romanya hakkinda ulasabileceginiz turkce kaynaklardan.
  
  - pegasus en ucuz ucak bileti bulacaginiz havayolu. 60 eur ya gidis donus ıstanbul-bukres bileti bulabiliyorsunuz, ozellikle kis mevsiminde.
  
  - reinaya, sortieye filan gece hayati demeyin sakin, bukres`teki kluplerin yaninda ogrenci bari gibi kaliyorlar zira.
  
  - gormediyseniz gorun mutlak. romanya guzeldir. sasirtir sizi. avrupa`nin en guvenli ulkelerinden biridir, ıtalya, fransa filan gayet tehlikeli ulkeler romanya`ya gore. alin 3-4 gun izin, gelin be kuzum.
• 500 sene osmanli hakimiyeti altinda kaldiktan sonra, dillerine bircok turkce kelimenin gecmis bulundugu ulke.(carsaf, pabuc, masa, kibrit, kayisi, perde, coban, canta, daha gider bu)
  bir romene asla "siktir" cekmeyin, cunku romencesi de ayni anlamda. bizim "haydi" dedigimiz yerde "hayde" derler.
  kesinlikle yabancilik cekilmeyecek bir ulke. romanya'da son yillarda yüzlerce turk yatirimci olmasindan midir bilinmez turkleri seviyorlar.
• paul'den ekmek alip, 2 ekmegi 113 liraya satiyorlar diye aglanmamasi gereken ulke. goren de bukres halki kahvaltisini paul'de yapiyor sanacak.
  
  istanbuldaki paul firininin fiyatlariyla kiyaslayin. ha yine daha pahalidir buyuk ihtimalle ama sark kurnazi gibi algi olusturmanin manasi yok.