• (bkz: batı roma imparatorluğu/@flavius aetius)
  • (bkz: doğu roma imparatorluğu/@flavius aetius)
  • romalı,unutma ki senin görevin imparatorluğundaki insanları yönetmektir.bu ,senin başarın olacaktır.barışçıl bir düzen sağlayacak,yenilenleri affedecek ve mağrurlarla savaşıp onları alt edeceksin.

    vergilius ,aeneas

    ilkesiyle ilk yıllarını geçirmiş antik dönem cumhuriyeti sonra ne mi olmuş ? insanlıktan çıkmışlar malumunuz.
  • cermen işgalleri ve para sistemi ile oynanması sonucu roma rüyası bitmiştir şanslı olan doğu roma (bizans) yıklmaştır batı romadan daha avantajlıydı çünkü cermen baskısı yoktu ve daha zengindi
  • (bkz: the last true roman)
  • hristiyanlığın ilk yılları ile sezar augustus zamanındaki yönetim şeklinin arasındaki bağlantılar hakkında şöyle bir yazı var.
    (bkz: http://www.hristiyan.gen.tr/…nligin-roma-arkaplani/)
  • roma imparatorluğu olarak bilinen devlet, cumhuriyet olduğu dönemlerde patricius (soylu) - pleb (halk) mücadelesini tatlıya bağlayıp cumhuriyetin zenginler tarafından değil, cumhur yönetilmesi adına bir takım hareketlerde bulunmuştu.

    roma cumhuriyeti, zengin-yoksul sınıflarının çatışması sonucunda, sınıflar arasında uzlaşmayı sağlamak amacıyla 12 levha kanunu denilen bir kanun hazırladı. yanlış hatırlamıyorsam roma imparatorluğunun yok olmasına kadar kullanılan bu kanunun amacı plebleri, (yoksullar, soylu olmayanlar) parayı yani yönetimi (günümüzdeki gibi dolaylı olarak değil, doğrudan olarak) elinde bulunduran patricii'den (soylulardan) keyfi davranışlara karşı korumak ve kanun önünde zenginlere imtiyaz sağlanmasını engellemekti. 12 levha kanunu milattan önce 450 yılında yapıldı.

    bu kesmeyince, roma cumhuriyeti, tribunus plebis yani ''pleblerin sözcüsü'' şeklinde bir magistra (kabaca bakan şeklinde çevrilebilir, alanlarında en yetkili devlet görevlileridir) görevlendirmişti. bu magistra, imperium yetkisi olmamasına rağmen, diğer bütün magistraları pleblerin, yani halkın çıkarlarına aykırı hareket etmesi durumunda veto edebiliyor, böylece halkı hükümetten ve soylulardan koruyordu. romalılar bunu taa 495 yılında yaptı. böylece hükümetin denetimini sağladı.

    vardığım nokta ise bizim hala zenginler tarafından yönetiliyor olmamız (bkz: #22193290) ve hükümetin anayasa mahkemesi haricinde herhangi bir denetime tabii olmaması açısından türkiye'nin çağın yaklaşık 2500 yıl arkasında olması.

    (not: bu entry'i roma cumhuriyeti başlığına yazmamamın amacı başlığın bomboş olması ve roma'nın cumhuriyet dönemlerinin bilinmediği yönündeki tahminimdir, demokrasi ve hukukun beşiği roma cumhuriyeti vatandaşlarını saygıyla selamlıyorum.)

    edit: bu entry'i yazdığımda nasıldı hatırlamıyorum ama artık hükümet anayasa mahkemesi denetimi altında da değil.
  • insanlık tarihinin gördüğü en büyük imparatorluk. her açıdan saygı duyulasıdır. günümüz avrupasının temelidir, hukuku meşhurdur. (bkz: imperium romanum)
  • gelmiş geçmiş en büyük imparatorluktur. sezar'ın dehası sayesinde yıllarca ayakta kalabilmiştir.
  • roma'da yatay geçiş kısmen de olsa mümkündü. tabii ki sadece ordu üzerinden olmak şartıyla. doğu roma'da da (bkz: bizans) durum aynıydı. mesela trakyalı gariban bir çiftçinin çocuğu olan basil, saraya ahırdan girip, saraydan imparator olarak çıkmış ve çözülen imparatorluğu toparlayıp devlete en parlak dönemlerinden birini yaşatmıştır.

    bu durumun avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardı. türk devletlerindeki gibi "isterse deli olsun ama kanı kut taşısın" gibi bir anlayıştan ziyade; güçlü olan vatandaş imparatoru devirip başa geçiyordu. sonradan imparator gayet güçlü bir kişi olsa bile bu süreç siyasal karışıkları da beraberinde getiriyordu.
hesabın var mı? giriş yap