• nickimin isim babası. güle güle güzel insan. sana intihar ettiren hayatın anasını sikeyim.
  • kendisinin oynadığı bir filmden alıntıyla özdeşleşmiş büyük oyuncu.
    intihar ettiğini duyunca aklıma ilk bu geldi, nasıl bir ruh hali içindeydi acaba...

    işte o alıntı

    anlamı: eskiden bu hayatta en kötü şeyin yapayalnız kalmak olduğunu düşünürdüm. hayır, değil!
    hayattaki en kötü şey; seni yalnız hissettiren insanların arasında kalmak.
  • kemerle kendini kapıya asmış, bileklerinde kesik izleri... çocukluğum ölüyor. ve en fenası: intihar ettiğinde karısı da evde. odanın birinde sızmıştır kesin diyerek çıkıp gidiyor kocasını görmeden. adamı asistanı buluyor.

    dünya çok çirkin. ilişkiler çok çirkin. insanın en yakın saydığı bile bunca uzakken, nasıl nefes almalı bilmiyorum bazen!

    karın, ölü bedeninle aynı evde ve haberi yok!

    amacım suçlamak değil (her ne kadar öyle gözükse de) ama bir tuhaf değil mi sahiden, bu kadar yabancılaşmamız?

    belki alkolizmin pençesindeydi, belki çok canını yakıyordu sevdiklerinin bizim maviş diye sevdiğimiz tatlı yüzlü adam. hepsi bir soru işareti. biz rollerini biliyoruz onun. birileri ise onun gerçeğini yaşadı. biz captain'ı sevdik, birileri robinle uyandı sabah.

    en çok da kendisi. demek ki robin, daha fazla katlanamadı robin olarak yaşamaya. ağır geldi robin olmak bu dünyada...

    kör ölür badem gözlü olur denir ya, benim dünyam badem şeklini aldı, çocukluğum badem koktu büsbütün!

    yüzünü düşününce bile... bir umut, sevinç ve inanç!

    masum kalan ne varsa, gidiyor sanki. sanki parça parça çalıyorlar bizden. etlerimizi koparıyor sanki azrail. birini daha yakalıyor ensesinden.

    sürüden ayrılanı kurtlar kapar misali... hep birbirimize sarılmamaktan oluyor bunlar.

    sıkı sarılsaydık, çok sıkı ama... birbirimize... kimsecikler ölmezdi belki....
  • gercekten de insanlar uzerinde biraktigi o "yumusak kalpli" hissiyatinin dogru oldugunu kanitlar nitelikte guzel isler yapmis olan, yumusak kalpli adam.

    kafalarindaki projeleri canlandirmak icin kapisini calan yapimcilar, senaryo farketmeksizin kendisinden hep ayni on sarti duymus. filmlerinde gerek sahne onu gerek sahne arkasi, projenin bir noktasinda, mutlaka belirli bir sayida evsizin ise alinmasi istermis. su kosulun guzelligine bak. yani kardesim eger sen beni filminde gormek istiyorsan, projende evsize de yer acacaksin. bu nasil kral bir harekettir? kimbilir kimleri mutlu etti, kimbilir kimlere bu aliskanligi kazandirdi da o olmazsa da insanlar boyle guzellikler yapmaya devam ediyor.

    hikayeyi anlatan ajans aslinda olayi cok guzel aciklamis. "bu sektor, unlu bir cevrecinin etkinlik sehrine ucmak icin, buyuk bir jetle, yuksek emisyon ve yaktigi yakiti hic dusunmeden uctugu; havaalanindan sonra ise cevreci halkin yanina giderken, malum halki tatmin icin sadece elektrikli ve hibritli arabalarla gittigi bir sektor." yalanin kol gezdigi bir ortamda, bunca yil cizgini bozmadan, ustelik seviyeyi cok baska yerlere tasiyarak degismeden kalabilmek cok buyuk is.

    su olaydan sonra aslinda insanlara yardim edebilmek icin calistigini, nufuzunu iyi seyler icin kullandigini dusunmek cok da zor degil. fakat, malesef "iyiler once gider" kurali burada da islemis. 7 yildan uzun bir sure once, henuz 63 yasindayken, evinde intihar etmis bir sekilde bulunmus, o zamanlar sebebi icin agir depresyon denilmisti. kendisi ile ilgili parcalari birlestirdigimde cok daha iyi anliyorum. onun bu ince ruhlu ve herkesi dusunen kalbi, yuksek empati ve vicdan ile birlesince; kaldiramadi dunya'nin pisligini.

    bu saatten sonra filmlerini izlerken, projelerin icin koydugun bu on kosulu hep hatirlayip; ayri bir bakis acisiyla izleyecegim. ayrica yeri gelmisken belirteyim, mork & mindy'den pam dawber ile olan su fotografinin da hastasiyim.

    her seyden once sahane bir insandin. sevildigini bil. tesekkurler ustad.

    kaynak

    duzeltme: link guncellendi.
  • cnn tarafından doğrulanan haberin öznesi.

    https://twitter.com/cnn/status/498968868145360896

    olm üzüldüm lan. ölmesine ayrı üzüldüm, intihar iddialarına ayrı üzüldüm. umarım intihar değildir. bunun kadar güzel gülen bir adam, güldürebilen bir adamın intihar etmesini kabullenemiyor insan.

    organize işler'de yılmaz erdoğan'ın intihar etmek üzere olan superman'e sorduğu gibi...

    "senin bunu çocuklara yapmaya ne hakkın var ya?!"
  • "bence hüzünlü insanlar, başkalarını mutlu etmek için kendi limitlerini sonuna kadar zorlarlar.
    çünkü onlar kesinlikle değersiz hissetmenin ne demek olduğunu bilirler ve hiç kimsenin değersiz olduğunu
    hissetmelerini istemezler."

    robin williams
  • öyle bir yetenektir ki dram alanında şimdiye kadar yapılmış en önemli filmlerden birinin çekimleri sırasında ortama çöken depresif havayı, telefon üzerinden yaptığı esprilerle dağıtabilmiştir. telefon üzerinden olmasının sebebiyse robin williams'ın o sırada aladdin filmi üzerinde çalışmasıdır. stüdyoda genie'yi seslendirirken bir taraftan da steven spielberg'in moralini yükseltmiş ve yaptığı şakalardan bir kısmı da aladdin'de kullanılmıştır.

    eşcinselden robota, masal kahramanından idealist bir öğretmene, evsiz bir kaybedenden ensest kurbanı ama içindeki çocuğu kaybetmemiş bir adama kadar birbiriyle alakasız bu kadar karakteri başarıyla canlandıran birinin oyunculuğuna şöyle iyi böyle iyi diye methiyeler düzmek bana düşmez. ben ancak kendisini hayranlıkla izlerken bu kadar kaliteli bir oyuncudan artık yeni performanslar göremeyeceğimize üzülebilirim.
  • sözlükteki bazı düdüklere inat ölümüyle beni yıkmış harika aktör.
    ulan adamın ölümünden duyduğum hüznü yazmak ve diğer insanların neler düşündüğünü anlamak için şu başlığa geldim ve yine hataya düşerek hayatta bilgisayar başında 31 çekmekten başka meziyeti olmayan adamların hörkös ölöcök nö ködör öbörttönöz öğrönçsönöz temalı embesil yorumlarına sinirlenmekten kendimi alamadım.

    sanane lan? istersem robin williamsın ölümüne derin anlamlar yükler, inanılmaz dramatize eder ve hatta üzüntüden intihar ederim . sanane koduum? ulan numunelik misiniz ya? sosyal başarısı sıfır kirli saçları özgüvensiz kimliğiyle burda hodor kesilenler sürüsü.
  • kucukken alkollu babamin yerine koyardim ben onu...

    hayalim vardi, her gece yatmadan, kalkinca, bazen arabada, bazen gercek babam evdeyken dalar dusunurdum...kacardim gercek hayattan...hatta bazen hic donmez, saatlerce o hayali kurardim, yataga kosar hatta bazen yataktan kalkamazdim bitmesin diye....

    hayalimde aslinda benim babam robin williams'mis, cok iyi bir insan, baba, kocaymis. annem ayni, kardeslerim ayni.... gercek babam onu bi yere kapatmis, annemi zorlamis, evlenmis, bize de kendini babamiz diye yutturmus...

    ama sonra benim aslan robin babam, elinden kurtulmus, oldurmus onu ve biz aile olmusuz yeniden....

    cok mutluymusuz artik biz! robin babam ickiyi hic sevmez, annemi bi o kadar cok severmis! beraber tatillere gidermisiz, dizlerinde uyurmusum!!....

    yillarca bu hayal beni ayakta tuttu..gercekte nasil bir insandi bilmem ama o benim hep hayalimdeki babamdi...

    simdi babam olmus gibi hissediyorum falan yazip dramatize etmeyecegim ama
    yillar sonra olumuyle bana hayalimi hatirlatmis, bana bi kadeh icki icirtmistir!!!!
  • depresyon denen sinsi tehlikenin soğuk yüzünü bir kez daha görmemizi sağlamıştır. ne kadar paran olursa olsun, ne kadar sosyal olursan ol, ne kadar pozitif olursan ol fark etmiyor. o boktan ruh haline bir kere girdin mi siki tutuyorsun işte.

    insanoğlu olarak en zayıf noktamız ruh sağlığımız maalesef. bedenimiz yüzmilyonlarca yıl süregelen evrim sayesinde biyolojik tehlikelere karşı mücadele etmesini öğrendi ancak zihinsel bağışıklık sistemimiz hala çok ilkel. insan zihni iki milyon yıl önce evrimsel bir sıçrama yaşadı ve bu sıçrama düşünme ve bilme gibi kabiliyetleri insanoğluna kazandırdı. düşünme ise iki ucu keskin bir çekice dönüştü insanoğlunun elinde. çekicin bir tarafıyla mükemmel heykeller yontan dahi bir sanatçıya dönüşüyordunuz, çekicin öbür tarafıyla ise kendi tabutunun çivilerini çakan ölü suratlı bir mezarcıya.
hesabın var mı? giriş yap