• bebeği ile bir fotoğrafı var kendisinin. bebeğinin burnuna doğru giden bir hortum. ama buna rağmen gülümsüyor o küçücük velet. enke de kucağında yatan ve öleceği belli olan bebeğine bakıyor. gülmüyor doğal olarak. yüzünde anlatılması çok zor bir hal var. hakikaten anlatılır gibi değil. bebeğine öyle çaresiz ama bir o kadar da aşk dolu gözlerle bakıyor ki...

    o fotoğrafı görene kadar kızmıştım verdiği karara. ama hayat ibneleşiyor muntazaman. ve gün geliyor buna dayanamayanlar kendi yolunu çizmeye karar verip ilk ve son siktirlerini çekiyorlar hayata. kimisi korkak yaftasını yapıştırıyor hemen. diğer kısım ise kararın cesurluk katsayısını övüyor.

    ben ise sadece iyi yolculuklar dileyebiliyorum kendisine buradan. bebeği babasını çağırdıysa, ihtiyacı olduğunu belli ettiyse kendisine gitmiştir.

    bir babadan başka ne beklenebilir ki?
  • hannover 96 kulübü hem internet sitesindeki, hem de awd arena'daki kulüp mağazasında kendisinin adını taşıyan forma satışını müteveffanın anısına saygıdan ötürü ikinci bir emre kadar durdurmuş durumda...

    akbabalık, çakallık varken insanlığı seçebilmek ne kadar da güzel... ders olsun, anlayana...
  • fm 2009 oynayip aklinizdan tamamen ciktigi bi donemde hannover 96 tarafindan size cuzi bi miktara teklif edilir, gozleriniz dolar, bogaziniz dugumlenir, ihtiyaciniz olmadigi halde sozle$me imzalar kulubunuzde futbolu birakmasini beklersiniz.
  • aziz yıldırım tarafından gönderilmedi. taraftar aklınca enke top kurtardığında dalga geçmiş (hatırladıkça sinirlerim tepeme çıkıyor), enke de maçtan sonra daum'la konuşup yapamayacağını söylemiş ve fenerbahçe'den ayrılmıştı.

    yaşadığı buhranda ıslıkçı taraftarın da bir payı vardır. ruhu şad olsun.
  • fenerbahçe'den apar topar gönderildiğinde atatürk havalimanında bavullarıyla tek başına görüntülenmişti. hiçbir futbolcunun olmak istemeyeceği bir durumdaydı ve üstüne gelen gazetecilerden kaçacak yer arıyordu, o görüntüleri hatırlar daha bir üzülürüm.
  • şu karede olmaktansa,

    http://www.fifa.com/…127/206/6/picture.html#1272061

    şu karede olmayı tercih etmiştir,

    http://1.bp.blogspot.com/…ypi5zpxg/s1600-h/enke.jpg

    vefatından önceki performansıyla milli formayı en çok hak eden kaleciydi... bir futbolsever olarak en azından bunu hatırlamak, en verimli döneminde dünyadan geçip kızının yanına gitmeyi tercih eden bu koca adamı bilenler için yapılabilecek yegane şey olsa gerek...

    keşke diyeceğim, lakin biliyorum ki onun keşkelerinin yanında benimki çok cılız kalacak...
  • 2006'da 2 yaşındaki kızı ölmüş, bu yılın mayıs ayında da bir kız çocuğu evlatlık edinmişler. bütün bunlara bakıldığında ve kendisi gibi ünlü birinin yaya olarak hannover'de deutschebahn'ın raylarından karşıdan karşıya geçmeye çalışmayacağını varsayarsak intihar etmiş olma ihtimali gerçekten az değil. bundesliga.de'ye göre polis kaza kelimesini telafuz etmiş ancak, news.de intihar olduğundan oldukça emin. her nasıl olduysa olsun aktif futbol hayatını sürdüren ve alman milli takımının kalecisi ünvanını almış birinin bu şekilde hayatını kaybetmesi şok edici.

    kendisiyle ilgili başka bir anım da, atatürk havaalanında çalışan kuzenimin anlattığıdır. koyu bir fenerbahçe taraftarı olan kuzenim fenerbahçe'nin tek maç sonrası kendisini almanya'ya geri yollama kararı almasının ertesi günü, atatürk havaalanında tek başına uçak bekleyen enke'yi tanır ve kendince biraz moral vermek ve tanışmak için yanına gider. heyecandan ve ingilizceye çok hakim olmayışından "biz senin iyi kaleci olduğunu biliyoruz" demek yerine "we know you are a very bad goal keeper" diye yanlış bir cümle kurar ve gerilen ortamı zor toparlar.

    nur içinde yatsın.
  • hayatında her şeyden fazla kızını sevmiştir, o da olmayınca zor dayanmıştır tahminimce. bazı intiharlara tanrı bile kızamaz sonuçta.

    kimse yüzüne kikirdeyen bebeciğini toprağın altına bırakıp evine dönmek zorunda kalmasa keşke. oluyor ama işte. yazık olan da bu.

    http://1.bp.blogspot.com/…ypi5zpxg/s1600-h/enke.jpg

    düzeltme : 6 yıldır depresyondaymış, üstüne 2006'da da kızını kaybetmiş. enduksiyon bobini'ne teşekkürler.
  • trajik olumuyle dolayli yoldan fenerbahce'den bir macta ayrilmasi olayini da aydinlatmis kalecidir. bugun hannover kulubunde yapilan basin toplantisina katilan psikologu enke'nin 2003 yilindan beri depresyon tedavisi gordugunu acikladi. barcelona'dayken baslamis, fener'e gelip gittiginde devam etmis. enke turkiye'den ayrildiktan sonra kendini toparlamis, o sezonun ikinci yarisinda tenerife ile birkac iyi mac cikardiktan sonra almanya'ya hannover'e donmus. biryerlerde okumustum, mahmut uslu zamaninda enke'yi gonderme nedenlerinin baska oldugunu, bunu da sonra aciklayacagini soylemisti ama hic aciklamamisti. herhalde bu depresyon olayi yuzunden gonderdiler.

    enke'nin fenerbahce ile ciktigi tek maci ben de hatirliyorum. baya kufur yemisti. herkes yeteneksiz sanmisti, demek olay baskaymis. o mac farkli sekilde sonuclansaydi enke'nin hayati degisir miydi? tahmin etmesi zor, ama enke'yi intihara iten asil olay basari/basarisizlik degil anladigim kadariyla. sonucta 2010 dunya kupasi icin almanya'nin 1 numarali kalecisi olmasi bekleniyordu, kariyerinin zirvesindeydi diyebiliriz.

    yazik ya hakikaten cok yazik.
  • kendini futbol dışında hayvan haklarına da adamış bir insan, eşiyle beraber çok sayıda evcil hayvan beslemiş, kürkleri için öldürülen hayvanlar için peta kampanyalarına katılmış, çin'deki kedi ve köpeklerin yenilmesine şiddetle karşı durmuş. ayrıntılı bilgiler için: http://en.wikipedia.org/wiki/robert_enke

    "kör öldü badem gözlü oldu gene de mi?" diyeceksiniz ama bu adam hakkaten badem gözlüymüş.
hesabın var mı? giriş yap