191 entry daha
  • 4 mayıs antalya aktüel açıkhava sahnesinde bir kısmına tanık olduğum oyun.
    okan bayülgeni yıllardır severek takip eden birisi olarak yaklaşık 1 yıldır beklediğim oyunundan sanat tüketmeyi seven birisi de olarak ilk kez bir tiyatro oyununda ilk perde sonrası oyunu terk ettim. mekanın akustiğinin kötülüğünü oyuna ve ekibe yüklemek istemem ve fakat genel provada, oyundan önce vs. sesçi arkadaş hiç mi gezmedin amfide? ses yalnızca sahnenin karşısına ulaşıyor biz yanlardan bilet alabilmiş fakirler (600 tl!) ne duyabilirsek, anlayabilirsek kârdır diye oyuncuların ağzının içine bakıp dudak okumaya çalışıyoruz. oyundaki davul ayrı bir problem! trampet o kadar yüksek ki okan dahi bağırırken - ki haylaz bir çocuk gibi yüksek tonda konuşur - duyamıyorsun, anlayamıyorsun.
    aylarca her yerde yorumlarını, röportajlarını dinleyerek gittiğim oyundan oyunu provoke etmemek için içime içime “duymuyoruz ulan duymuyoruz!” diye bağırarak çıktım.
    entelektüel seviyenize ulaşamadım belki de. belki de shakespeare'in gazabı üzerinize oldu.
hesabın var mı? giriş yap