• köken itibariyle tamir eden,onaran anlamına gelir.

    hikayesi ise ilginçtir.18. yüzyıl paris'inde doktorlar kendilerine gelen hemen bütün hastalarının şikayetlerini kötü beslenme,sindirim bozukluğu ve ciğer zayıflığına bağlıyorlardı ve bu hastalar doktorlarının verdiği katı diyetlere uymak zorundalardı. öyle ki günde iki öğünü yiyemez hale gelmiş bitkin duruma düşmüştüler.

    bundan dolayı bazı girişimciler restaurant adı altında değişik formüllerle hazırlanmış 'çok besleyici,onarıcı,sağaltıcı' olduğunu söyledikleri et sularını satışa sundular. bunlar değişik besleyici etlerin saatlerce sadece özü kalana kadar kaynatılması sonucu üretiliyordu ki midesi rahatsız olan insanlar onları kolayca hazm edebilsin. dükkanlarının önlerine "ciğeri zayıf,bitkin düşmüş hastalar kendilerini sıhhate kavuşturacak restaurant ları bizde bulur" gibi ilanlar astılar. yani restaurant bu et sularının satıldığı yer değil sadece onların ismiydi.

    tabii paris'liler bu et sularını içerek şifa buldular mı bilemeyiz fakat burada lokanta ve tabldot (table d'hote) dan daha samimi ve birebir ilgi buldular. başta restorancıları lokanta ve tabldotçulardan ayıran ana özellikleri bir menüleri olması, insanların daha yemeği gelmeden ne kadar ödeyeceğini bilmesi, yemeğini istediği saatte yiyebilmesi, birebir ve sıcak ilgi, yemeğini yerken yalnız olabilme veya birisi ile baş başa olabilme gibi olanaklar sundu.

    zira lokanta,han ve tabldotçularda yemekler hep belirli saatlerde çıkar, seçme şansınız olmaz, nasıl yapıldığı muamma olur ve herkesle beraber oturup aynı masada yerdiniz. restorancılar böylelikle daha zengin kesimin ilgisini çekti ve rekabet dolayısı ile menülerine sağlıklı yemekler kattılar ve aynen kahve içilen yerler nasıl cafe adını alıp bugün kahvenin haricinde onlarca ürün arz ediyorsa restaurant satan yerler restaurant adını alarak yiyecek içecek ile ilgili her türlü ürün arz etmeye başladılar.
  • fransizca "restaure" eden anlamina gelir; bizim bildigimiz restorasyon'un restore'si. cunku insan yemek yerken kendini restore etmektedir, tamir etmektedir vs vs. fiili ise "se restaurer" dir.

    edit: efendim gelen bilgilere gore, kelime anlamini dogru soylemis olsam da (yani tamir etmek, restore etmek, iyilestirmek), kokeni tam insanin kendisini yemek yiyerek restore etmesi degilmis,; yani birisi cikip "ulan yemek yerken kendimizi yeniliyoruz madem fiili de uygun olsun" dememis. biraz daha komplike bir prosesus sonucu edinilmis bu fiil. bilenler bilmeyenlere anlatir...
  • lokanta gibi kulakta güzel bir tını bırakan, söylenmesi kolay bir kelime dururken müesseselerin kendilerini tanımlamak için kullandıkları kelime.

    -fransızca'da bok var ya mınakoyim.
  • türkçeye geçmiş hali restoran ve sonunda t yok.

    (bkz: emrah serbes sonunda t yok)
  • tdkya göre türkçe yazılışı restoran olan kelime. anlamı lokanta olarak geçmektedir.
  • bugün (bkz: hazer amani) şefin dünyasını seyrederken öğrendiğim kelime anlamıyla vay be dediğim kelime, aslında 18. yy fransa'sında insanların iyileşmek için et ve kemik suyu aldıkları yerlerin adıymış, kemik suyu eğer vejeteryan veya vegan değilseniz sağlığınıza şahane katkıları olan bir şey, layıkıyla yapılırsa tabii. nereden nereye işte. restaurant ve re-store.
  • fransizca restoran
  • ilk restaurant 1765 yılında paris'de açılan bir çorbacı dükkanı imiş. çorbacının sahibi tabelasına mideyi temizleyen, tazeleyen, rahatlatan anlamında restaurante yazmış ondan sonra da bu ad yerleşmiştir.

    sanıldığı gibi tam türkçe karşılığı lokanta da değildir zira, lokanta gayet italyancadan apartmadır bu arada. tam türkçe karşılığı ise aşevi'dir.
  • lokanta ile farki, alkollu icecek satma yetkisine sahip olmasi olan mekanlar.
    (bkz: meyhane)
hesabın var mı? giriş yap