• bir tür batılı oldboy; kıyamet sonrası glasgow'undan bol acılı bir intikam hikayesi. her ne kadar genel olarak finalin filmi zayıflattığını düşünsem de hayran oldum. bir de şu var; bu senaryo 25 yıl önce çekilseydi ortaya bir bilim kurgu filmi çıkabilirdi.
  • aslında belki onu bulmak için girdiği işi, onu görmek istemeyerek geçiren kadının hikayesi. ilerleyen dakikalarda sebebini ögrendigimiz vicdani, izani film... basarılı cekimler, fena olmayan oyunculuk... sanki bir 20' kısa olsa daha guzel olacakmış hissi..
  • " cannes'da hem altın palmiye hem de altın kamera için yarışan tek film. advance party projesi kapsamında çekildi. proje, tamamlandığında, yönetmenler lone scherfig ve anders thomas jensen'in birlikte yarattığı dokuz kişilik üzerine üç ayrı yönetmenin kendi yazacakları üç ayrı filmden oluşacak." demiş iksv komitesi. 26. uluslararası istanbul film festivali "genç ustalar" kuşağında gösterime girecek. andrea arnold'a bafta'da en iyi yönetmen ödülünü, cannes film festivali'nde de jüri özel ödülünü kazandıran film, ingiltere-danimarka ortak yapımı.

    **
  • filmin bir yerinde başrol oyuncusu hatun puslu glasgow sokaklarında gezerken ezan sesini işitiyoruz. sesini kisiyoruz evet dişaridan gelmiyordur ses, glasgow'da mescit kulağa ilginç geliyor... bir de şu kadinlarin dünyada yapamayacaği şey yok kardeşim bu film bunu dedirtiyor adama *
  • tez konum diye demiyorum, iyi film.

    kadın ve mekan ilişikilenimini anlamak için şahane bir altyapı sunuyor.

    --- spoiler ---

    ayrıca, bu altyapı filmin sonunda erkek için ''ben de yanlış anlaşılıyorum. ben de sistem mağduruyum be abla'' tadına bir bağlama çekiliyor.

    --- spoiler ---

    kör göze parmak bir cadı olmadığın için teşekkür ederim andrea.
  • filmin bir sahnesinde fonda ezan sesi vardı. hayya alel felah (haydi kurtuluşa) kısmı çok net duyuluyordu. glasgow ve ezan. iyiymiş diye düşündüm.

    sonra acaba ekşi'de bunu fark eden biri var mıdır, varsa helal olsun diye sözlüğe baktım. yukarıda bir arkadaş fark etmiş. helal olsun. ekşi'nin bu yönünü seviyorum. ilginç bir şekilde biri çıkıp bir ayrıntıyı fark edebiliyor.

    sonuç olarak, glasgow'un leş sokaklarında ezan okutan hayat sana bana neler yapmaz.
  • sağda solda konusunu okumayın bence, direkt filmi seyredin; çünkü film bütün gücünü ne oyunculardan, ne çekim tekniğinden ne de yönetmeninden alıyor. geriye bir tek senaryo kalıyor, filmi ilginç kılan da senaryosu zaten.

    filmin sonundaki köpeğe dikkat, yani hayat devam ediyor. *
  • sevişme sanatı hakkında genç dimağları bilgilendiren çok özel ve önemli bir filmdir, bir kere izleyen ödülleri neden aldığını anlıyor o derece.

    --- spoiler ---

    filmimiz ingiliz kabaeti nasıl olurmuşu güzel anlatmaktadır.*

    --- spoiler ---
  • katie dickie'nin oyunculuğu kanımca iyiydi. konusu ve işlenişi ile daha önce gördüklerinizden farklı bir film değil ancak kesinlikle içine çekiyor. yönetmenin ilk uzun metrajı olduğunu da belirtmek lazım. vakit kaybı değildir.
  • hem gerçek hem mecazi olarak bişeye "ekrandan bakma"nın gerçekten bakmadan farkını, yine ekrandan (o apartman ıslık sesi o rüzgar o yanıp sönen lamba) anlatan film. vallahi de andrea arnold allahın kendisidir.
hesabın var mı? giriş yap