• odamın kapısını kapatmama izin verdirmeyen nane.

    wireless modem, notebook, cep telefonu ve televizyon bulunan odamda aşırı radyasyon bulunduğu gerekçesiyle annem tarafından kapının açılıp havalandırılması suretiyle bertaraf edilen anlamsızlık. odadaki radyasyon oranı ise koklayarak ölçülmektedir.

    (bkz: akıl fikir)
  • kelimenin orijinali "radiation".

    o da "radiate" (yayılmak) kökünden geliyor, o da "radius" (yarıçap) ve "ray" (ışın) ile kökteş.

    yani "dalga dalga yayılma", "pırıl pırıl pırıldama", "ışıma" vb. anlamında.

    nükleer olanı için türkçe'de "radyasyon" kullanılıyor.

    nükleer olmayanları için "ışıma", "yayınım" vb kullanılabiliyor. çerenkov ışıması, ısı yayınımı vb.

    elektromanyetik olanı bildiğin "elektromanyetik ışınların yayılması". bütün elektromanyetik dalgalar bu kategoriye giriyor. belirli dalga boyu ve genlikte olanları zararlı olabiliyor. ama sonuçta bildiğin renkler, radyo dalgaları vb hepsi bu "elektromanyetik ışıma"ya giriyor.

    elektromanyetik ışımayı "elektromanyetik radyasyon" şeklinde kullanıp, "nükleer radyasyon"u hafifseyici hareketlere giren demagog, ya kötü niyetlidir, ya da cahildir. iki türlü de hoş değil.
  • radyasyonun dozlari ile ilgili hazirlanmis guzel bir gorsel icin bakiniz:

    https://xkcd.com/radiation/
  • tum disi bireylere:

    bir pelvis (kalca bolumu) veya lumbar spine (omur/omurilik) radyografisi, veya tomografisi cektirmeden hemen once, idrar torbanizi bosaltirsaniz, yumurtaliklarinizin (radyasyondan korumamiz gereken en onemli bolgelerimizden birinin) x-ray esnasinda absorbe ettigi radyasyon miktarini, en az %40 ve uzeri oraninda azaltabileceginizi biliyor muydunuz?
  • atomun parçalanmasıyla ortaya çıkarak yayılan ve enerji yüklü parçacıklardan oluşan dalgalardır.
    canlıların hücrelerini bozar, zarar verir, maymun eder.. öldürür..
  • kadri, kıymeti bilinmemiş ışınlar... insanı insanlıktan çıkarır, kurt, antilop, süperman falan yapar... imkânım olsa, günde en az 3-4 öğün 7000 cc alırım, kafama göre ewrim yapar, "üçüncü türüm ben" diye salınırım ortamlarda.
  • genellikle radyoaktif radyasyon* anlamında kullanılan kavram. ısıyla ilgili zararsız uygulamalarını unutmamak gerkir; ki radyatör ısı radyasyonu yapan gereçtir hiç bir dna'ya zarar vermeden, bizleri ısıtıp soğuk kış gecelerinde mutlu ederek yapar işini
  • yeni yeni ke$fedildigi zamanlarda, insanoglunun her buldugu $eyi matah zannetmesi nedeniyle, pek populer olmu$ ve ticarette yer edinmi$ olay. radyum zincirli kolyeler, guc arttirici radon suyu, arthiritis gecirici uranyum battaniyeler ve sindirimi kolayla$tiran thoryum bazli ilaclar, 20. yuzyilin daha ba$larinda satilmakta imi$. [living with radiation, the first hundred years. p. fram & w. kolb]
  • ne kadarını nereden alıyoruz diyenler varsa şuradaki görseli inceleyebilir. bir muz yediğimiz zaman aslında nükleer santral'in bir yıl çevresinde oturduğmuzda maruz kaldığımız radyasyondan daha fazla radyasyona maruz kaldığımızı öğrenmenin şokunu yaşayabilir.

    işte o görsel
    ve de bu
    ve en guzel ve detaylisi icinse bu
  • en aşağı düzeyde başlayıp %100 ölüm dozuna kadar olmak üzere radyasyon etkileri şöyledir:

    75 röntgene kadar :herkes için tehlikesiz alınabilecek radyasyon miktarı
    75 röntgen : savaş dozu
    150 röntgen : hastalık başlangıç dozu
    300 röntgen : ölüm başlangıç dozu
    450 röntgen : %50 öldürücü doz
    600 röntgen : herkes için %100 ölüm dozu.

    kaynak: inönü üniversitesi nükleer savaş ve korunma
    ayrıca bkz:#667695
hesabın var mı? giriş yap