• bunu söylemek beni üzmüyor, welcome to sky valley'i katiyyen geçemeyecekler.

    üzmüyor çünkü geçmek kimsenin haddine değil.
  • los angeles'ta baştan sona yeni albümleri ...like a clockwork'u çalacaklar, an itibariyle ben entry girerken johannes abimizin işi bitti, kalabalık bağırıyor. kaçırmayın... lan bir de ben ders çalışacaktım yalan olacak bu gidişle neyse.

    http://www.npr.org/…of-the-stone-age-like-clockwork

    ha sadece like clockwork'tan çalmıyorlar haberiniz olsun. songs for the deaf'ten adını hatırlamadığım bir şarkı geldi.

    valla like a clockwork'u baştan sona çaldım heryerde ama yok böyle daha iyi oldu no one knows da geldi çöş devenin nalı. yalnız kulaklığı mı değiştirsem ki artık?

    yeni şarkı my god is the sun, eski albümlerdeki tarz ile yeni albümdeki sertliğin karışımıydı bu. klibiyle daha da gaza getirici.

    i sat by the ocean, tazecik albümdeki dikkat çeken şarkılardan şimdi o geldi. neyse editleye editleye konser gidişatını atıyorum buraya. ha klavyeci dean fertita her işi yapıyor maşallah. çıngırak çalıyor, gitar çalıyor, bu arada klavye de çalıyor.

    the vampyre of time and memory yeni albümün 3. şarkısı, albümün duygusallarından, damarlarından. josh canlı performansta klavye başına geçti dean gitara geçti. yalnız bizim esas oğlanımızın sallana sallana şarkı söylemesi acayip güzel. aha harry potter'dan fırlama gitaristimiz troy van leeuwen de ana klavyedeydi.

    eski albümlere sıra geldi: i never came pek canlı performanslarına denk gelmedik lullabies to paralyze'ın ilk çıktığı günler harici. setlist'in bir önceki şarkısıyla anlam bütünlüğü var. sağlam gidiyorsunuz lan ve burada güneş doğdu, olsun devam.

    kalopsia galiba şimdi çalan şarkı. basçı da troy abimiz de back vokaldeler ki troy abimizin back vokali sağlam.

    albümdeki favorim geliyor. geceyi ele geçirmeyi amaçlayan kuyruklar... if i had a tail . konser olmasaydı ve uyusaydım alarm şarkım olacaktı kendisi. qotsa şehvetli şarkı.

    era vulgaris'ten sick, sick, sick çalınmıştı başlarda bu şarkımız da turning on the screw. yeni albüm ağırlıklı olmasını geçince gayet homojen, her albüme saygı var yalnız rated r'dan da şarkılar bekliyoruz. seyirciler de hayvan gibi yalnız şu ana kadar performansları çok iyi, haklı josh şerefe kadeh kaldırmaya.

    ve bilindik josh homme sahne selamlama ve şerefe içki içme hareketinden sonra cadı avındayız. burn the witch. bu şarkı sayesinde uzun süredir görüşmediğim bir hatunla sevgili olacaktım, ondan severim veya sevmem neyse.

    "sanki arka bahçemizde beraber çalıyormuşuz gibi atmosfer var"... aha make it wit chu yalnız şarkının sonlarındaki soloyu çok daha kirli bir tonda atıyor josh abimiz de sıcacık seksi bir şarkıdır.

    ...like clockwork'e indie ruhunu veren smooth sailing'e de uğradık. canlısı albüm halinden daha çok yakışıyor qotsa'ya ilk izlenim bu.

    little sister, colin mcrae dirt 2'de vardı galiba.

    "bütün hafta başım ağrımıştı. galiba şimdi geçti" diyerek seyircilere yine selam gönderme ve ı think ı lost my headache. nihayet rated r'dan bir şarkı gelmiş oldu?

    klasik grup üyelerini tanıtma faslı. harry potter'dan fırlama adamımız "rock müziğin en iyi giyinen adamı, ancak çok kokuyor.". kuyruklı şarkıdan önce 1 sene boyunca kullandığım alarm şarkısı go with the flow gelir sonrasında.

    canım sigara içmek istiyor odada da içmek istemiyorum lan bu konser bırakılır mı? i appear missing sıradaki şarkı. yeni albümün karanlık tarafından. ayrıca qotsa'nın sitesine girerseniz sizi bu şarkı karşılayacaktır, kısa bir klibiyle beraber.

    bitirdiler mi? daha yeni albümden çalmadıkları şarkılar var yemezler öyle, encore yapacaksınız lan. dedim ama dedim.

    ki yeni albüme adını veren şarkı olması gerek bu.

    rock and roll marijuana extacy alcohol... feel got hit of the summer. bi ev-erasmus partisinde bunu açmıştım bilgisayarı ele geçirip. sonra ankara misket havası çaldılar, sözde italya'dayız. amy winehouse'a da bir selam çaktılar yeşil ay karşıtı bu şarkılarında "rehabilitasyona git dediler hayır dedim" ile.

    şimdi sonlara yaklaşıyoruz, yeni albümden bir tek fairweather friends kalmıştı ama yine eski albümlerden geliyor. song for the dead... ah keşke bu konserde mark lanegan da olsaydı sahnede, biraz böğürerek şarkı söyleseydi.

    aha şimdi bitti konser muhtemelen harry potter'dan fırlama gitaristimiz epey gazdı, gitarı kırdı, şimdi de attı yere valla. ayrıldılar sahneden de duurrr bi şarkı eksik çaldınız albümden koçlar. aha bitti işte neyse bi uzun? camel yakıp yatma vakti.
  • gelin bakiyim size bu gun yasadigim sonu cok mutlu biten bir hikayemi anlatayim. universitemde rock climbing var ve cok kisi gelmez genelde rock climbing tayfa takiliriz orda. bu gun sans eseri bir kiz geldi, yanima oturdu konusmaya basladik. ben zaten yanima oturdugunda az daha kalp krizi geciriyordum, bi baktik izledigimiz diziler yaptigimiz aktiviteler dinledigimiz muzikler ayni. bir de demesin mi queens of the stone age dinliyo musun. ben son 1 ayda acayip sardim bu gruba ve her gun neredeyse 15-20 sarkisini tekrar tekrar dinliyorum. orda film koptu dedim ben bu kizla aha suracikta nikahi basarim. zaman su gibi akti konusurken rock climbing basladi bile. ilk defa deniyicekti ve ben de 6 aydir rock climbing yapan edeleli bir erkek olarak gel ogretiyim dedim. sonrasi mutlu son... saka saka benim ne zaman sansim yaver gitti ki. kizin telefonuma mesaj geldi, arka planda da sevgilisiyle fotografi. ben zaten oldum orda yanda antrenman sahasi vardi gittim o sinirle 10 tur kostum. sonra geri dondum rock climbing e kiz gitmis ban da giderken selam soylemis. tabi cigerler acikken hemen patlattim bir sigara, keyfim biraz daha yerine geldi. kiz snap felan aldi benden 40 dk once de mesaj atmis. acamiyorum be, cok iyi de arkadas oluruz buyuk ihtimalle ama kalbim cok kirik be sozluk, bu da bu basligin altina girilen en absurd entry sanirim. buraya kadar okuyanlar sizler canimsiniz.
  • bünyeyi neşeliyken daha da neşelendirip hüzünlüyken daha da hüzünlere boğabilen grup.
  • tembel la bunlar. kuruduk kaldık, albümü bekliyoruz. hayır konsere gelmiyorlar bari albümleri çıksın.
  • işin ilginç yanı 90ların efsane gruplarının büyüdüğü dönemleri birkaç seneyle kaçırmış bir jenerasyonun ürünü olarak şunu söyleyebilirim ki başka bir efsanenin doğumuna ve gelişimine canlı canlı tanıklık ediyoruz. bir nesil için pearl jam ten ne ise, bu adamlar da o ayarda albümler üretiyorlar ama ne yalan söyliyim çoğu kimse farkında değil.

    festivallerde milletin zıpladığı hihat açıp kapamalı aptallaştıran günümüz basit ingiliz müziğine riffleri, beatleri ve sololarıyla tokat gibi cevap veriyorlar.
  • kıymeti yeterince bilinmeyen gruplar listesi yapılsa tepeye oynar. go with the flow gibi kaç tane şarkı dinledik ki hayatımız boyunca.
  • arkadaş bunlar yeni albümleri ultraviolet robot'u kaydederken ara sıra facebook'a falan fotoğraf atıyorlar ya hani... yine attılar bir tane fotoğraf. şalterler ve üzerlerinde grup üyelerinin isimleri yazıyor. göz gezdirdim isimlere baktım "dave drums" yazıyor soldan 4. şalterde. "hangi dave bu ya? allah allah." derkene jeton düştü. beyler o dave, bildiğimiz dave: dave grohl. geri dönmüş queens of the stone age'a foo fighters'ın wasting light'ı ile rock camiasını fişekledikten sonra.

    http://www.antiquiet.com/…-queens-of-the-stone-age/
    http://www.facebook.com/…15014862805&type=1&theater
  • artık hakikaten kafamı kaldıramayacak kadar yorgun olduğum bir anda sahne almalarına rağmen, beni konser alanında tutup, yerde sürünerek de olsa kendisini dinleten gruptur. inanılmaz bir müzik bilgim yok. kim nasıl gitar çaldı, kim davula nasıl vurdu, hangi müzik kalitelidir bilemem ama bu adamların yaptığı müziğin, insanın içine işleyen türden olduğunu söyleyebilirim.
  • müzikle arası çok iyi olmayan biri olarak tapındığım bir kaç gruptan biri olmuştur. the offspring'i sevdiğim kadar hatta daha çok seviyorum ben bu arkadaşları. ki o kadar çok şarkılarını da dinlemedim. ama ne zaman radyoda bir şarkılarına denk gelsem çocuk gibi seviniyorum. ve özellikle sinirliyken gerçekten çok çok iyi geliyor. alkol gibi adamlar, canım ya...
hesabın var mı? giriş yap