• arasira alisveris yaptigim magaza.. arkadasim olmadigi icin kiyafetlerime yorum yapan yok. otobustekiler falan birsey diyorsa haberim yok..
  • geçenlerde kadının biri burdan alışveriş yapıyor. alacağı pantolonun üstünde 39 lira etiket var. kasada fiyat 59 çıktı. kadın da peki dedi. dedim ki siz etiket üzerindeki fiyattan alabilirsiniz bu ürünü. hatayı yapanlarda kabahat ama sizin böyle bir hakkınız var. kadın da itiraz etti müdürü çağırdılar. müdürleri yavşak yavşak hayır 59 lira ödemeniz lazım yoksa satamayız dedi. bu arada elemanlar kadının elinden pantolonu aldı etiketi yırtmaya yeltendikleri anda gürledim ibnelere, "müdür hanım çok güzel konuşuyorsunuz ama elemanlarınız da siz de biliyorsunuz ki başınız dertte" dedim. kız 39 lira etiketli ürüne 60 lira ödeyip çıktı. gereken her yere şikayet edecem dedi sonra noldu bilmem.

    diyeceğim şu ki, güzel ürünleri var ama tüketici haklarına saygıları sıfır
  • bunların sattığı boxer'ı giyenin çocuğu olmaz, o kadar diyim ben.
  • dünya çapında 816 mağazası olan 1991 yılında kurulmuş olan tekstil ürünleri markası. hedef kitle olarak gençleri seçmişler cool diye tabir edeceğim kıyafetler üretiyorlar. ispanyol firması inditex'e ait massimo dutti, bershka, stradivarius ve zara gibi pek çok tekstil markasından biridir. ürünlerinin önemli bir kısmı bangladeş'te üretilir, bilindiği gibi bangladeş dünyanın en ucuz iş gücü sağlayıcılarından biridir. inditex firması defalarca çocuk işçi çalıştırmak gibi suçlamalarla karşılaşmıştır. 2005 yılında bangladeş'te bu firmaya ait bir fabrika çökmüş ve altmış işçi hayatını kaybetmiştir. 2005 yılından bu yana şartları iyileştirme yönünde çabaları olsa da bu çabalar daha çok halkla ilişkiler faaliyeti gibi görünmekte. firma kendi fabrikalarında şartları iyileştirip üretimin çoğunu sweatshop olarak bilinen taşeron fabrikalara taşımış. 2011 yılında brezilya'daki taşeron farikada çocuk köleler çalıştırıldığının ortaya çıkmasıyla ikinci bir büyük skandal yaşamış olan cool firma. keşke sömürü indeksi falan olsa da ürünleri ona göre alabilsek.
  • heteroseksüel bir erkeğin mağazalarından kot pantolon alabilmesi mümkün değil artık.

    skinny ayağına gayler için kot satan bir firma haline dönüştüler tamamen. olay öyle bir hale geldi pantalonun iki beden büyüğünü bile denesen bacağını içine sokamıyorsun. sik ve taşak meselesinden hiç bahsetmiyorum bile. eskiden her türlü kıyafetin bulunduğu bir markayken, bu yeni uydurulan siktiriboktan skinny kot furyası yüzünden bu hale gelmeleri akıl almaz bir olay.
  • aşağıdaki duruma göre tadilat parasını müşteriye ödetmeye çalışan firma.
    nasıl olur anlatalım o halde.
    indirime giren istinye park mağazasına gidilir ve bir adet çift taraflı mont tarzı bir giysi alınır. eve gelinir bakılır ki montun bir tarafında koltuk altında dikiş yerinde yırtık vardır. neyse denerek ertesi gün tekrar mağazaya gidilir ve aynı ürün bulunur. ancak ne tesadüftür ki mağazadaki ürünün de aynı bedeninde (l) aynı yerde yine bir defo vardır. kasaya gidilerek bu üründen depoda olup olmadığı sorulur. ürünün depoda olmadığı ancak terziye gönderilerek bu sorunun halledilebileceği söylenir. montu çok seven kurban da çaresiz kabul eder. ancak kasadaki bayan der ki:
    - indirimli ürünlerde tadilat parasını müşteri ödüyor. ama para iadesi ya da değişim yapabilirim.

    hımmmm.

    şimdi benim bi fikrim var.
    bir giyim mağazası açsam, defolu ürünleri zulada toplayıp indirim zamanı askıya çıkararak, hiçbir yerde "defolu" ibaresi kullanmasam, sonra da aklı bir karış havada olan müşteriye bu ürünü "kakıtıp" bunu düzeltelim deyince de "olmaz. tadilat parasını sen ödeyeceksin." diye bir çözüm sunsam benden daha şark kurnazı bir adam olmaz değil mi?

    işte bir firma bir insanı bu şekilde düşündürmemeli bence.
  • burdan 249 tl'ye* bir deri mont almıştım. 3 ay sonra dikişleri atmaya başlayınca tabi ki geri götürdüm. fakat fişimi bulamadım. onun yerine elimde ürünün etiketi vardı (evet, saklamıştım). fiş olup olmaması önemli değil, zaten bizim ürünümüz, ama incelemeye göndermek zorundayız dediler.
    ok. gönderdiler. ürün hatalı çıktı, iade alacaklarını söylediler.
    gel gör ki mağazada deri mont kalmamıştı. farklı bir ürün almamı söylediler. ok.mont yoksa yapacak bir şey yoktu. amaaa, fişim olmadığı için bu ürünü ne zaman aldığımı bilmiyorlardı, bunun için indirim fiyatı olan 129,95'ten geri alacaklardı. elimde kredi kartı ekstresi ve ürünün etiketi olduğunu söylesemde bunu yeterli bir kanıt olarak görmediler. fekat yaptıkları bir kaç minik hata dışında çok büyük bir hata daha vardı ki:
    ttp://www.pullbear.com.tr/#/refund/ adresinde şu yazıyordu: "the amount paid for the items will be returned in the same way as it was paid. to do so it will be necessary to present the receipt of purchase, or otherwise the card and ticket from the operation."
    mağaza çalışanlarının insiyatif alma şansı yoktu, merkeze yönlendirdiler,
    merkezde müşteri ilişkileri diye adlandırdıkları birime 2 gün boyunca ulaşamadım,
    sekreterden emaillerini istedim, alamadım, çünkü müşteri ilişkileri top secret bir birimdi,
    info adreslerine uzunn bir email attım, baktıklarını geri döneceklerini söylediler,
    iki gün daha geçti, ne geri döndüler, ne de aradığımda ulaşabildim...
    son seferinde sekreter "şuan telefonları meşgul, birazdan arayın" dedi, 5 dk sonra tekrar aradım,
    "şuan toplantıdalar" dedi... ve orda koptum dalga mı geçiyorsunuz, bugün bana mutlaka ulaşacaklar diye çıkıştıktan 1 saat sonra aradılar...

    önce bahsetmediğim minik hatalar için özür dilediler,
    sonra 129,95 değilde 169,95'e geri alacaklarını söylediler,
    bir ticari kuruluşun web sitesinde yazanlar onlar için bağlayıcıdır, web sitelerindeki refund policy bilgilerini hatırlattım,
    önce inkar ettiler, sonra sadece yurt dışında geçerli dediler,

    ispanya'ya şikayet edip, tüketici mahkemesine başvuracığımı söyleyince biraz daha yumuşadılar. bir kaç dk daha dil dökmenin ardından kredi kartı ekstresi ve etiketi bu seferlik kabul etmeye lütfettiler...

    --- spoiler ---

    üşenenler için kıssadan hisse: müşteri ilişkileri berbat, evet eski kalite yok, sadık müşteriyi nasıl kaybedeceklerini iyi biliyorlar
    ve
    konu dışı: aldığınız ürünleri -özellikle indirim döneminde- iyi kontrol edin. bu aralar çok fazla hatalı ürün çıkıyor, hele ki indirim dönemindekiler, abbov*

    --- spoiler ---
  • kesinlikle bir abercrombie and fitch değildir. 3. yıkamada delik deşik olan şeye kumaş denmez terbiyesizlik denir.
  • tişört almadan önce mekandaki spotlara yakınlaştırılarak bakılması gereken mağaza. geçen burada düz kırmızı renk bir tişört gördüm. acayip hoşuma gitti direk aldım. sonra eve bir geldim tişört pembe lan bildiğin.
  • kac tane hapcı tinerci balici modelist varsa hepsini kendi çatısı altına toplamış tekstil şirketi. ulan tasarladığınız her kıyafet sanki farklı farklı uyuşturucuların kafalarını yaşamak için özel olarak tasarlanmış, dikilmiş.
hesabın var mı? giriş yap