• baslarda icinde bulundugum kotu durumu duzeltme amacıyla basladigim sonrasin da ise zevkle yaptigim, acaba bu hafta hangi rolde olacagim heycanini tasdigim bir nevi hobim haline gelen oyun *.

    baslamadan once psikodrama grubu diyince aklima "meraba ben bir alkoligim", "hadi italo'ya sarilalim, onu sevelim" vb repliklerin havada ucustugu bir ortam gibi gelse de, ilk gunde gordum ki cok daha farkli bir terapi yontemi. ilk baslarda sanirim ben anlamiyorum, role girmek ne demek, double'i ne demek, protogonist de ne, cagrisim, geri bildirim nasil oluyor gibi sorular kafami cok kurcalasa da olayi gozlemledikce ve sonra ilk protogonist calisma yapilinca anlasiliyor ki kendi kendinize belki 10-20 yilda farkina varacaginiz belki de hic farkina varamayacaginiz bir durumu sizin gormenizi ve harekete gecmenizi o kadar kolay sagliyor ki.

    calismalarda bir baskasinin annesi,babasi, sevgilisi, icindeki guven duygusu, korkusu, hırsı, kaygisi vs. rollerine girebilirsiniz, ya da baska bir calismada ölüm olursunuz ya da tanri. kendini calismanizda direnclerinizle, korkularinizla,ofkenizle fark etmediginiz bir suru seyle yuz yuze gelirsiniz,sasirirsiniz, kabul etmek istemezsiniz, ofkelenirsiniz, korkarsınız, anlarsınız, bagislarsınız. belki calisma cok agir olur, dagilirsiniz ama sonra durumu anladikca toparlanirsiniz, daha guclenmis daha rahatlamis olarak calismayi bitirirsiniz. sonra da fark ettiklerinizi,anladiklarinizi hayata gecirmeye calisirsiniz...
  • psikodrama konusunda eğitimli , yeterli sürede dramaya katılmış ve drama yönetme yetkinliğine erişmiş kişilerce de yönetilebilir. gruplar halinde önceden belirlenmiş seanlar yapılır. amaç kendi iç dünyanıza başkalarının size ayna tutması ile girmek çelişkileri ve çatışmaları çözerek daha güçlü, daha olgun ve sağlıklı olmaktır. seanslarda katılımcılardan biri olumlu ya da olumsuz bir deneyiminin ana hatlarını verir ve hangi rolü kimin oynamasını istediğini söyler. ve olay canlandırılır. gerek olayı esas yaşamış olan kişi gerekse de benzer deneyimleri olan kişilerin yoğunlaşarak ( o kadar ki katıla katıla ağlayanlar görülmüştür) ilk deneyimlerindeki hislerini tekrar yaşaması ile daha önce yaşanan olayda çözümlenmemiş, iç dünyada hapsedilmiş duygular yüzeye çıkar, çözüme kavuşur ve bu her seans tekrarlandıkça herkes kendinden birşeyler bulup çözüp rahatlayarak adım adım kendisi ve iç dünyası ile yüzleşip barışır
  • her sene, psikodrama grupları başladığında; yeni bir heyecan ve yeni bir umut oluşur. ilk oturum; grup üyelerinin, o yıl için, kendinden ve hayattan beklentilerinin neler olduğunu keşfettikleri ve ifade ettikleri bir grup oyunuyla başlar.
    ilerlemiş gruplarda; ikinci oturumdan itibaren protogonist ile çalışmalara başlanır. protogonist diye tanımlanan kişi, o haftaki oturumda çalışmak istediği konuyu açıklar. ‘ilerlemiş grup’ diye söz ettiğimiz durum, aynı grup üyelerinin, belli bir süre birlikte psikodrama gruplarına katılmış olması ve aralarında güven ilişkisinin gelişmiş olmasıdır. güven geliştikten sonra, bu çalışma gruplarında herkes, her konuyu çalışabilmektedir.
    genellikle, birden fazla kişi, kendi konusunu çalışmak ister. bir seçim yapılır. ve genelde, bir kişinin konusu çalışılır. ancak psikodrama gruplarında, konusunu çalışan kişi, sahnede oyununu oynarken, diğer grup üyelerine roller verir. pek çok grup üyesi - bazen hepsi - sahnede rollerini alırlar. bu roller sırasında; kendileri ve diğerleri ile ilgili pek çok bilgi edinirler.
    grup üyesi, bir role boşu boşuna seçilmez. role seçilen kişilerden, paylaşım sırasında, sık sık; "bu tam bana göre" ya da "beni anlatan bir rol oldu" cümlesini duyarız. bu, aslında şaşırtıcı değildir! bu; tele ilişkisidir. insanlar birbirini tanımasa da, birbirlerini hissedebilirler. bu sırada dirençler de teker teker kırılır. bir kişinin kendi başına asla fark etmeyeceği ya da itiraf etmeyeceği duygu ve düşünceleri, başkasının rolündeyken ağzından dökülüverir. ve paylaşım sırasında, kendisiyle rolün ilişkisini anlayıp bağlantı kurabilir.
    psikodrama gruplarında üyeler, günlük yaşam akışları içinde, kendilerini etkileyen olayları, gelecekle ilgili planlarını, alacağı kararları, rüyalarını, korkularını, öfkelerini, geçmişle ilgili içinde ukde kalmış durumları, günlük hayatlarındaki kişiler arası ilişkileri, motivasyon ihtiyaçlarını, liderlik becerilerini, empati yeteneklerini, evlilik ilişkisi içindeki çıkmazlarını, eş seçimi ya da evlilik konusundaki kararsızlıklarını, hayır deme becerilerini, uyum ve anlayış gösterme yeteneklerini vb. çalışırlar.
  • psikodramayı en iyi anlatacak medya sahnelerinden birisi, izleyenler için 8/4/2012 gecesi yayınlanan behzat ç. dizi bölümünde 5 behzat ç'nin tekin'i değerlendirdiği sahnedir. gerçek hayatta şizofren değilseniz 5'e bölünüp 5 farklı ses olarak konuşamazsınız (içinizden 5 farklı ses konuşabilir tabii o ayrı). bu konuşmayı yapabilmenin gerçek hayattaki karşılığı(tabii farklı yöntemler de olabilir) psikodramada çalışmak.
    örneğimizden yola çıkarsak behzat ç, tekin'in yaptıklarını değerlendirmek istiyorum diye protagonist oluyor. 5 farklı grup üyesini biri kendi 'double'ı olmak üzere kendi iç sesleri olarak seçiyor. hepsini aynı sahnedeki gibi yerleştiriyor, ve yine sahnedeki gibi her birinin yerine geçerek konuşuyor. böylece hem her bir sesin yerine geçerek o ruh halini hissediyor, o konuşmaları yapıyor hem de her bir rolde diğer rollerin söylediklerini duyup değerlendiriyor.
    bu çalışmanın sonucunda bazen hepimizin yaşadığı kafa karışıklığını somut bir şekilde görerek çözebiliyor. ve ya hissedip ifade edemediğimiz, dillendiremediğimiz duygularımızı gözümüzün önüne sererek rahatlatıp çözüm bulabilmeyi kolaylaştırıyor.
  • dışardan bakan bir gözün kesinlikle anlayamayacağı, okuyarak değil yapılarak anlaşılabilecek bir yöntem. iyi bir terapist eşliğinde yapılıyorsa protogonistin (sorunu çalışılan kişi) sözlerin vs. arkasına sığınıp kaçma şansı yoktur. eylem ve spontanlık esastır. yaratıcı dramadan farkı şudur; yaratıcı drama atölyesinde kakara kikiri eğlenirsiniz, eğer yetişkinseniz çocuklaşırsınız, sonra akşam eve gidince neydi şimdi bu, ee ne oldu ki deyip bir kaç atölye sonra bu işi bırakırsınız. psikodrama ise sizi çarpar, parçalar, dağıtır, seansta ağlama ihtimaliniz kuvvetle muhtemeldir, o gece uyuduğunuzda bir sürü rüya görürsünüz, devam ettikçe kireçlenmiş eklemleriniz yavaş yavaş çözülür, harekete geçmeye başlarsınız ve kendinizi toplarsınız.
  • jacob moreno tarafından geliştirilen bir psikoterapi tekniği. hastalar çeşitli yaşam durumlarını, duygularını, çatışmalarını terapistin denetiminde canlandırarak sorunları üzerinde içgözlem yapmanın veya stres durumlarıyla başa çıkmanın yeni yollarını öğrenir. genellikle 3 taraflı bir düzenlemeyle yürütülür: duygusal sorunlarını ve insanlarla ilişkilerini sunan veya oynayan bir gösterici(hasta) , sahnelenen olaydaki önemli kişileri temsil eden destek rolleri oynayan eğitimli yardımcı ve bu süreci yönlendiren, sonunda yorumlama seansını yöneten terapist. psikanalitik psikodramik ilkelere dayanan bu teknikle hastanın bu yolla ayrıca bilinçdışı çatışmalarıyla yüzleşebildiği ve sahneleme yoluyla bir tür boşalma yaşadığı düşünülür.
  • katılımcıları düşünmek ve konuşmaktan çok eyleme yönlendiren temelinde 'anlatma yap, anlatma göster' prensibi bulunan şahane bir grup terapi yöntemi.
  • bireyin iç dünyasının çözümlenmesi (analizi) ve sorunlarının çözülmesi için kullanılan bir rol yapma tekniği.(bkz: moreno)
    (bkz: sosyometri)
hesabın var mı? giriş yap