provokasyon
-
kışkırtma
-
(bkz: fisfiklemek)
-
(bkz: ajitasyon)
-
önceden olaylandırma. ana olaydan önce küçük olaylar çıkartarak topluluğu havaya sokma işi.
-
-
(bkz: sözlükte provokasyon)
-
(bkz: provokatif)
-
mevcut dengeyi bozacak bir unsurun sisteme dahil edilmesi olarak ifade edilebilir.
mevcut dengeyi olusturan ve sisteme ickin olan sabitliklerin (sabitlenmis iliskilerin) kirilmasina yol acmasi baglaminda ögretici sonuclar cikarmasi kacinilmaz olan eylem tarzi.
bir sistemin (insan, insan toplulugu, eko sistem, semantik ve syntaktik sistemler) sinirlarini zorlayarak kimi zaman sonucu önceden kestirilen, kimi zamansa sadece sistemin taninmasi amacini güden dokunuslar. -
-
durkheim toplumsal yaşamın canlı tutulması için suçu önemli bir unsur olarak görür. bu düşüncesinin temeli suça karşı toplumun vereceği tepki ile toplumun biraradalığının artacak veya en azından korunacağı varsayımıdır. bu düşünceden bakıldığında provokasyonların da böyle bir işlevi olduğu görülür. komplocu bir bakışla 11 eylül, amerikan saldırganlığını şahlandırmak ve buna temel kazandırmak için oluşmul bir suçtur. ya da kanıtlı bakışla 6-7 eylül olayları sermayenin iktidarın "yabancı" olarak gördüğü insanlardan, "bizden" dedikleri insanların eline geçirilmesidir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap