• her şeyin ölçüsü insandır diyerek, benlik felsefesini ileri süren yunanlı filozof.

    bir de şöyle bir şey var (bkz: protogoras)
  • m.ö. 482 ile 411 yılları arasında yaşamıştır. abderalı olduğu tam olarak bilinmemektedir. heraldeidese göre abderalı, eupolise göre ise theosludur.
    bilinemezcilik* düşüncesini "tanrılar üzerinde bilgi edinemem; ne var olduklarını, ne var olmadıklarını, ne de nasıl, ne biçimde olduklarını anlayabilirim; bilmeyi engelleyen çok şey var. gizlilik, bulanıklık, insan ömrünün kısalığı gibi... her şeyin ölçüsü insandır; var olanların var oluşunun, var olmayanların var olmayışının... her biri bana nasıl görünüyorsa benim için öyledir; sana nasıl görünüyorsa senin için de öyle. her iş için birbirine karşıt iki söz söylenebilir." diyerek öne süren insandır, ama düşünceye isim vermemiştir. daha sonra thomas huxley verecektir bu düşünceye ismini. sofist olduğundan dolayı sevilmemesi gerektiğini düşünsem de dağ taş gezip gençlere mutlak bilginin olmayacağını söylemesinden ne düşüncelerinden çok etkilendiğim için sevdiğim nadir sofistlerden biridir, hatta (bkz: hastasıyım).
  • platon'un diyaloğu.

    protagoras diyor ki: "şehircek gemi yapacağız. hangi malzemeyi, hangi ustaları kullanacağımızı kime sorarız? mühendise sorarız."

    sokrates diyor ki: "peki gemileri yaptık. bunlar balıkçı teknesi mi olacak, yat mı, keşif gemisi mi, savaş gemisi mi? bunu kime sorarız? bunun uzmanı var mı?"
  • platon'un erken dönem diyaloglarından birinin adı. bu diyalogda erdemin öğretilip öğretilemeyeceği tartışılır. platon'un her erken dönem diyaloğunda olduğu gibi bir çözüme ulaşılmadan diyalog biter.
  • sofistlerin en önemli temsilcilerinden birisi olan protogoras, konferanslar ve dersler vererek bütün yunanistan'ı dolaşmış ve kısa bir süre içinde çok zengin olmuştur. felsefesi, bir çeşit herakleitoscu relativizm idi. gerçeği konu alan kitaplarından birinde "insan her şeyin ölçüsüdür", yani mutlak bir gerçeklik yoktur diyordu.

    yine başka bir kitabında, "tanrılara gelince, onların var olup olmadıklarını söyleyemem. pek çok şey, bizi gerçeği bilmekten alıkoyar. ilk olarak maddenin karmaşıklığı, sonra insan yaşamının kısalığı." demiştir. bu sözler atomcuları çok kızdırmıştı; kitaplarını agora'ya götürüp yakmışlar ve kendisini de ölüme mahkum etmişlerdi. ancak protogoras, son anda kaçmayı başarmıştır.

    protogoras'a göre, bilim edinmek için yapılacak çalışmalar değersizdir. bu görüşleri nedeniyle, protogoras'ın bilimin gelişmesini engellediği savunulur.
  • ayrica bu zat pythagoras degildir tabi ki. sofistlerin en unlusu olan protogoras abdera'li bir filozoftur.
    homo mensura diyerek mutlak bir gercekligin olmadigini savunur. tanrilar icin soyledigi "onların var olup olmadıklarını söyleyemem. pek çok şey, bizi gerçeği bilmekten alıkoyar. ilk olarak maddenin karmaşıklığı, sonra insan yaşamının kısalığı." atomculari cok kizdirir. kitaplarını agora'ya götürüp yakmışlar ve kendisini de ölüme mahkum etmişlerdi. ancak protogoras, son anda kaçmayı başarmıştır.
  • protagoras diyalogunda kesin karşıtlıklar söz konusudur: iyinin karşıtı kötü; güzelin karşıtı çirkin; hazzın karşıtı da acıdır. her şeyin birçok değil, tek bir karşıtı vardır. diğer diyaloglarda bu kadar kesin karşıtlıklardan söz edilmez.
  • yunanlı filozof ve sofist. abdera'da doğan protagoras yaşamının büyük bir bölümünü atina'da geçirdi. düşünceleriyle döneminin ahlak ve siyaset anlayışını önemli ölçüde etkiledi. sofizmin sözcülüğünü yaptığı 40 yılı aşkın süre boyunca insanlara günlük yaşamlarında "erdem"li olmayı öğrettiğini söyledi. ünlü, "insan her şeyin ölçüsüdür" (anthropos metron panton) önermesiyle algıların (hatta bazılarına göre yargıların da) göreliliğini dile getirdi. protogoras bu yargı ile, herkes için geçerli bir bilginin olamayacağını belirtmek ister.

    hakikatin ve değer yargılarının toplumlara, hatta tek tek insanlara göre değiştiğini dile getirir. herkes için geçerli bir bilgi olmadığına göre hakikati değil, "kişiye yararlı olanı" aramalıdır der. protagoras'a göre tüm bilgilerimiz duyumdan gelir ve duyum insandan insana değişir. "her bir şey bana nasıl görünürse benim için böyledir, sana nasıl görünürse yine senin için de öyle.. üşüyen insan için rüzgar soğuk, üşümeyen insan için soğuk değildir" diyerek insanı tüm şeylerin ölçüsü yapar. bu tarz düşünceleriyle protagoras relativizmin, dolaylı olarak septisizmin ve pragmatizmin öncüsü sayılır.

    sofist olarak büyük bir ün ve servet kazanan protagoras, italya'daki atina kolonisi thurii'nin yaslarını hazırlamakla görevlendirildi. geleneksel ahlak ilkelerini benimsemesine karşın, peri theon (tanrılar üzerine) adlı yapıtında tanrılara inanma konusunda agnostik tutumunu ortaya koydu. bu yüzden dinsizlikle (asebeia) suçlandı; kitapları halkın önünde yakıldı. yaklaşık m.ö. 415'de sürgün edildiği atina'ya bir daha dönmedi. platon erdem konusunu ele aldığı diyaloguna onun adını vermiştir.
  • tarihsel süreç boyunca ilk şüphelenen düşünürdür.
    bilgi için;
    ''her şeyin ölçüsü insandır.her şey bana nasıl görünürse benim için öyledir,sana nasıl görünürse senin için öyledir.üşüyen biri için rüzgar soğuktur,üşümeyen için soğuk değildir.her şey için birbirine tümüyle karşıt iki söz söylenebilir.demek ki her şey için kesin bilgi imkansızdır.'' demiştir.
  • platon'un diyaloglarından biri. konusu, erdemin öğrenilip öğrenilemeyeceği üzerine olan diyalog; protagoras, sokrates, hippokrates ve diğer katılımcılar arasında gerçekleşmektedir. protagoras insanın yaratılışını anlatan bir masal anlatır:

    bir zamanlar tanrılar vardı ama ölümlü türler henüz yaratılmamıştı. yaratılmaları için kaderin saptadığı an gelince, tanrılar onları toprak,ateş ve bu ikisiyle karışabilen maddelerle yer altında şekillendirdiler. gün ışığına çıkarılacakları an yaklaşınca, prometheus ile epimetheus'u her birine gerekli yetenekleri dağıtma işiyle görevlendirdiler. ama epimetheus, prometheus'tan bölüştürme işini kendine bırakmasını istedi: "işim bitince gelir gözden geçirirsin" dedi. izni alınca bölüştürme işine koyuldu ama bazılarına güç veriyor hız vermiyor, bazılarına ise hız veriyor güç vermiyordu; bazılarına silah verdi, bazılarına vermedi, ama korunmaları için başka güçler buldu. küçük bir bedene yerleştirdiklerine kaçmak için kanat ya da yeraltında sığınak veriyor, iri bedenlileri korumaya ise bu irilikleri yetiyordu; bu dengeleme yöntemini bütün hayvanlara uyguladı. bütün bu önlemler, türlerin yok olmasının önüne geçmek içindi. ama onlara birbirlerini yok etmelerini önleyecek güçleri verdikten sonra, zeus'un mevsimlerine dayanabilmelerini de sağlamaya çalıştı; bunun için soğuktan ve sıcaktan koruyacak, uyurken doğal yorgan yerine geçecek kalın derilerle, sık tüylerle kapladı bedenlerini. ayrıca her birine ayakkabı olarak ya tırnak taktı ya da kansız, kaln deriler verdi. sonra her türe ayrı besinler buldu: kimine yerin otlarını, kimine ağaçların yemişlerini, kimine ağaçların köklerini verdi; hatta bazılarına besin olarak başka hayvanların etini verdi, ama türlerin tükenmesini önlemek için yiyenlerin az, yenenlerin çok üremelerini sağladı.

    ne var ki, pek derin düşünceli olmaya epimetheus dikkat etmeden elindeki bütün güçleri hayvanlar için harcamış, ama geriye insan ırkı kalmıştı,; ne yapacağını bilemiyordu. bu sıkıntılı halinde, prometheus bölüştürmeyi gözden geçirmeye geldi; hayvanların çok iyi donatıldığını, ama insanın çıplak ayakkabısız, örtüsüz, silahsız olduğunu gördü. oysa toprağın altından gün ışığına çıkarılması gereken gün yaklaşmaktaydı. bunun üzerine, insana kendini koruması için verecek şey bulamayan prometheus, hephaistos ile athena'dan ateşle birlikte sanatlar bilgisini( ateş olmaksızın sanatlar bilgisi hem imkansızdır, hem de yararsız çünkü) çaldı ve insana armağan etti. böylece insan, yaşamını korumasına yarayacak bilimi edinmiş oldu, ama siyaset bilgisine sahip değildi; zeus'un elindeydi bu bilgi. prometheus da, zeus'un oturduğu akropolise girecek zaman bulamamıştı; zaten çevresinde bir yığın korkunç nöbetçi beklerdi. athena ile hephaistos'un sanatlarıyla uğraştıkları ortak çalışma yerine gizlice girmeyi başarıp, tanrıdan ateş kullanma sanatını, tanrıçadan da onun uğraştığı sanatı çalıp insana armağan etti. insan yaşaması için gerekli şeyleri işte böyle elde etti. insan yaşaması için gerekli şeyleri işte böyle elde etti. sonradan prometheus'un, epimetheus'un yanlışı yüzünden yaptığı hırsızlık için cezalandırıldığı söylenir.

    insan, tanrısal payını alıncai önce tanrılarla arasındaki yakınlık yüzünden, bütün hayvanlar arasında tanrının varlığına inanan tek tür oldu, tanrılara sunaklar ve heykeller dikti; sonra çok geçmeden, elindeki bilim sayesinde konuşmayı, eşyaya ad takmaı; ev, giyecek, ayakkabı, yatak yapmayı ve besinlerini topraktan çıkarmayı başardı. insanlar bu kaynaklarla başlangıçta birbirlerinden ayrı yaşıyorlardı, şehirler kurulmamıştı; bu yüzden hep, onlardan daha güçlü olan vahşi hayvanların pençeleri altında can vermekteydiler. ellerindeki sanatlar yaşamalarına yetiyor, ama hayvanlara karşı savaşı yetersiz kalıyordu; çünkü parçalarından biri de askerlik sanatı olan siyaset sanatına sahip değillerdi henüz. bunun sonucunda bir araya toplanıp şehirler kurmak, kendilerini güvenlik altına almak istediler. ama bir araya toplanınca, siyaset sanatına sahip olmadıkları için, birbirlerine kötülük ettiklerinden yeniden ayrılıyor ve yok olup gidiyorlardı.

    ırkımızın yok olmasından korkan zeusi bunun üzerine, hermes'e sitelerde kural yerine geçmesini ve insanları dostluk bağlarıyla birbirine bağlaması için, doğruluk ve utanmayı götürmesini söyledi. hermes, insanlara dğruluk ve utanmayı nasıl bölüştüreceğini sordu zeus'a. "sanatların bölüştürüldüğü gibi mi bölüştürmeliyim? sanatlar, hekimlik sanatındaki usta tek bir insan, meslekten olmayan birçok kimseyi tedavi edecek şekilde bölüştürüldü; öbür zanaatçılar için de böyledir bu. doğruluk ile utanmayı da böyle mi dağıtmalıyım insanlar arasında, yoksa hepsine mi bölüştürmeliyim?" "hepsine" diye cevap verdi zeus. "hepsi payını alsın; çünkü bu erdemler, sanatlar gibi yalnız bazı insanlarda bulunursa, şehirler ayakta duramaz. sonra da şu yasayı koy benim adıma: utanma ve doğruluktan nasibi olmayan her insan, toplum için bir bela sayılacak, öldürülecektir."
hesabın var mı? giriş yap