prime

• bayağı güzel bir romantik komedi. meryl streep bir röportajında bu filmi anlatırken şöyle demişti:
  
  "senaryoyu gönderdiler, yaşlı bir kadınla genç bir adamın ilişkisi. hmm, ilginç olabilir dedim. sonradan öğrendim ki yaşlı kadını uma thurman oynuyormuş."
• son dönemde yeni nesil futbol yorumcularının diline pelesenk ettiği tabir.
  
  bir futbolcunun en iyi dönemini ifade etmek için kullanıyorlar. mesela selçuk inan'ın prime dönemi. taraftarlar da alıp prime selçuk prime burak falan şeklinde kullanıyorlar. bununla birlikte bir de regista mevzusu çıktı ki evlere şenlik.
• üs ya da üssü diye çevrilir sanirim türkçeye... x' şeklinde yazilir... türevle alakasi olsa gerek...
• 37 yaşında artık hayatında bir bebeğe yer vermeyi düşünen eğitimli, sağlam bağlantıları olan, iyi kazançlı bir kadın. 23 yaşında toy bir delikanlı. üstelik yahudi. hayata karşı hazırlıksız bir gençle tecrübenin çakışmasından doğan kıvılcımlar ilk başta büyülese de bu sinerji yaşamın matematiğine boyun eğiyor.
  
  gencin enerjik ve sempatik tavırları, kadının yüksek özverili ve koruyucu halleri hayattaki o istikrarı yakalayamıyor. film boyunca yaşanan gelgitler bir gece yatakta uma nın ilişkilerini tek cümleyle analiz etmesiyle son buluyor:
  
  "sen yalnızca bana aşkının büyüklüğünü ispat etmek için bu çocuğu istiyorsun, oysa ben seni sevdiğim için seni kerbela'ya davet etmek istemiyorum" diyor ve nokta...oğlan bir tarafaaa...uma diğer....
  
  gerçekten de sevgisi daha çok olan, merhametiyle çocuğu kuşatmış olan kadın. aşk bir kat daha büyüyor burda. demek ki neymiş efendim aşk fedakarlıkmış....
  
  din, yaş farkı, sosyal düzey gibi bir ilişkide göz ardı edilemeyecek kimisi dev tabular bile bu anafikrin etrafında cüce kalıyor. hayat romantik değil realist ne yazık ki...
  
  hollywood closerstan sonra güm diye kafamıza bir çivi daha çakıyor. evlat diyor ,kendinize gelin, bu gerçek hayat...
  
  psikanalizm, yahudilik, muhafazakarlık üçgeni ise anne figürü üzerinden filmdeki diğer ağırlık unsurlarına yükü dağıtmaya çabalamış. tabii final yine temi sabitliyor. vakit geçirmek için iyi bir seçim bu film.
• --- spoiler ---
  mutlu son beklerken hafif iç burkan bir son gülüş ile biten romantik film.
  --- spoiler ---
• babaannenin kafasina tava ile vurdugu sahnede esas eleman dave^*in giydigi palestinians do it better t-shirt'u ile sahsimi kahkaya bogmus olan film.
• elalem 23 yasinda uma thurmanla iliski yasarken arada mini andeni goturuyor, senin olayin nedir be kardesim temali bir film aslinda bu.
  
  saka bir yana filmin konusu gayet guzel, kendi tecrubelerime dayanarak soyleyebilirim ki yahudi ailesi tasviri (ozellikle yahudi anne^* kavrami) inanilmaz gercekci bir bicimde vuku bulmus. filmin tek sorunu fazla hareketsiz, konusuda o kadar derin olmadigi icin bana ara ara uma thurmanin goruntuleri esliginde kocaman bir sessizlik gibi geldi film. fragmanina kanmayin yani.
• random access memories'in bugün yayınlanan onuncu yıl özel edisyonunda duyduğumuz üç yeni parçadan biri olan (yani, edisyonda bulunup hâlihazırda bildiğimiz ram parçalarıyla ilişkisi olmayan üç içerikten biri olan) daft punk parçası.
• izlemeye değebilecek bir film.
  
  ayrıca kendi kendime " uma thurman da yaşlanmış" dediğim film. belki bryan greenberg yerine daha iyi bir oyuncu olsaydı. film çok daha iyi yerlere gelebilirdi.
  
  (bkz: jude law)
• contact'tan hemen önce albümde olabilirdi bence aslında. hatta güzel bir continuous geçiş bile yapılabilirmiş. bpm'leri yakın görünüyor. gerçi contact'in intro'su var. tamam vazgeçtim geçişten. ama öncesine konulabilirmiş. tam bir final öncesi pas, yani gol pası, yani asist.
  
  seni bu parçayı albüme koymakta durduran neydi ?