prim

• uzaklarda elde edileninin başka başka uzaklarda harcanması pek hoş olandır.
• pay senetlerinin asil fiyati ile piyasa fiyati arasindaki artis.
• işçinin üstün bir çaba göstererek, nitelik ve nicelik açısından başarılı bir şekilde yapmış olduğu işin karşılığı olarak ödüllendirilmesi amacıyla ödenen ek bir ücrettir. işçiyi daha iyi ve daha verimli çalışmaya özendirme amacı güdülerek verilir.
  primler iş akdi veya toplu sözleşmesinde yer alabileceği gibi, herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın işverence tek taraflı olarak da sağlanabilir.
• kapitalist sistemin en büyük katalizörlerindendir.
• eger ki özel sektörde bir satis isinin parcasiysaniz kesinlikle kamcinizdir.
  kamcidir, aybasina kadar size mal sattirir.
  kamcidir, gelirinizi etkiler.
  kamcidir, gelecege umut ile bakmaniza vesile olur.
  kamcidir hayatinizi siker, her ay tutturdum/tutturamadim stresiyle bogusur durursunuz.
  bir bakmissiniz yasiniz olmus 35.
  ardina biraktigi; bir ev sahibi olamayacak kadar ufak bir birikim, gecip giden yillar ve cokmus bir psikoloji.
• sosyal güvenlik sistemi açısından bakarsak en önemli vasıtası sosyal sigorta onun da en önemli finansmanı primdir.
• işveren'in işçi'nin önüne astığı havuç. vereceğim der, zamanını ve miktarını söylemez, bekler durursun. vermeyeceğim dese daha iyi.^*
• çekoslovakyalı bir saat markası.
  masa saatleri harikadır: hani şu mekanik alarmlı olanları...
  buram buram mazi kokar.
• arti puan.
• (bkz: bonus)