pretty woman

• film çekimleri sırasında julia roberts sevgilisinden ayrılmıştır, ama bir yandan da richard gere'dedir gönlü^* . kısacası aşktan yana yüzünün gülmediği zamanlardır. ve bu durum gerçek bir centilmen olan richard gere'i çok üzer ve julia'nın neşesi yerine getirmek ister. çünkü film için julia'nın neşesi gereklidir. yönetmene "sadece bana uy..." der ve o filmin en güzel sahnesi çekilir. richard mavi kutuyu açar, julia elini uzatır, o muhteşem kolyeye uzanır ve richard tak kapatır. julia da muhteşem bir kahkaha atar. kısacası hanımlar beyler o sahne ve kahkahalar gerçektir.
• 1990 yapimi bir film. en guzel sahnelerinden biri edward'in baba transferansi yasadigi yasli sirket sahibi 'senle gurur duyuyom edward' diyip omzuna dokundugu zaman edward^*'in urpererek yasli adama asiri tedirgin ve etkilenmis bir bakis atmasidir. o anda degisimin edward'in kati karakterini titrettigini hissederiz. otel mudurunun kisiliginde varolan toleransli ve sevgi dolu superego simgesi de farkedilmese de gayet etkilidir filmde. bu formule gore edward ego, vivien de id rolundedir. oteldeki hareketleriyle topluma tehditmis rolu verilen kitty, oysa ki vivien'e ogretileriyle fahiselik mesleginin de etik kurallari oldugunu belirtirken bize sistem ulkesi amerika'nin mikro duzeyde dahi her bir insaninin meslek ilkeli oldugunun empoze edilis birimidir; yani aslinda anafikir su ki topluma tehdit olan asil sey ask nedir bilmeyen george costanza'dir
• ^*:yakisikli erkek:"ben sana hic fahise gibi davranmadim "
  ^* hayat kadini: "ama simdi davrandin "
  
  seklinde bir kadini en asagilayici, [gizli ] replige sahip modernize edilmis beyaz atli prensli filmlerden biri
• edward: bana bir kadın lazım bir haftalığına.
  vivian : öpüşmem ama yutarım.
  edward: evlenelim o zaman.
• bu filmin senaryosu once karanlik bir oyku olarak tasarlanmistir. bu senaryoya gore richard gere'in oynadigi karakter bir haftanin sonunda julia roberts'in oynadigi karakteri anlastiklari gibi 3000 dolar vererek terkeder. bunun sonunda julia roberts'in karakteri de sokaklardaki hayatina doner. senaryoyu disney'in satin almasindan sonra ise sonu degisir; bir iddiaya gore senaristin fikir degistirmesi uzerine, bir baska iddiaya gore de disney'in yaptirdigi arastirmalarda simdiki sonun daha cok tutacagini kestirmeleri uzerine... sonucta bu kulkedisi sonlu film simdiye kadar 400 milyon dolarin ustunde getirisi ile degisikligi yapanlari adeta hakli cikarmistir. filmin ozgun basligi $3000, senaryo yazari jonathan lawton'dur. arastirilirsa internet'te bu senaryo bulunur. okuyup filmle karsilastirmak cok yararlidir.
• romantizmi bir kenara koyarsak, film bize amerikalıların vitesli araba kullanma özürlü olduklarını ve gerçekten zenginliğin ne demek olduğunu da gösterir. bence filmdeki en orijinal karakter otel müdürüdür. özellikle vivian ile olan diyalogları çok hoştur.
• orospu ruyasinin gercek olmasini isleyen film. bizim yesilcam yapinca dalga geceriz, gavur yapip julia oynayinca bayiliriz.
• işte bu benim için yarı dramatik bir repliktir, insanın iç organlarını sıkıştıran cinsten.
  
  --- spoiler ---
  
  edward: - sana hiç bir zaman bir fahişe gibi davranmadım. (der gider)
  vivian: - ...şimdi davrandın. (kalır ve söyler)
  
  --- spoiler ---
  
  bu ise henüz tanıdığın birine söylenecek türden yılışıkça bir replik.
  
  --- spoiler ---
  
  edward: -faksımın üzerinde oturuyorsun
  vivian: -bu daha önce üzerine oturmadığım bir şeydi...
  
  --- spoiler ---
  
  son sözleri hep vivian söyler...
  
  (bkz: lafı gediğine oturtmak)
• richard gere'in güzel bakışları, julia roberts'ın bir dolu gülümsemesi için izlenesi filmdir.
  tamam saçmadır ama saçma olmasa zaten masal olmazdı ki...
• "orospular da insandır, yeter ki kendilerine paralı bi herif bulsunlar." mesajını iletmeye çalışan film.