preklinik

• her di$ hekimligi ogrencisinin zamaninin buyuk bir bolumunu harcadigi, harcamak zorunda kaldigi klinik oncesi egitimin verildigi yer.
• diş hekimi adaylarının, klinik öncesi, protez, tedavi, endodonti derslerinin uygulama alanıdır. genellikle yemekhane gibi geniş bir yerden bozma olup yüzden fazla kişiye yetebilmektedir. preklinikte yapılan dersler sabah 8'de baslayıp aksam 4 e kadar sürer.sadece yemek ihtiyacı için saat 12'de, bir saat ara verilir. korkuç ötesi bir yerdir.
• histoloji, fizyoloji, anatomi, istatistik, biofizik ve benzeri bir yığın kuntin ders barındıran klinik öncesi dönem.
• gençliğimi gömdüğüm yer. dile kolay, çift dikişleri de sayarsak 3.5 senemi yedi. genç kız olarak girdim, çıktığımda eş-dost tarafından tanınamaz hâle gelmiştim. içersi çok başka bir dünya. yüzümde bi'şey dolu bir ifade bile vardı diyeceğim, ama yoktu, ifadesizce dolandım bir müddet. sonra derslere girdim hep, en ön sırada oturdum, kimseyle konuşmadım, hocaları hiç dinlemedim. yoklamayla da aram yoktu, ama işte böyle yapınca oldu. öncesindeyse pre-klinik vardı, gitmeyi pek tercih etmezdim, çünkü sevmezdim ve olmuyordu. her yer sabun kokuyordu ablalar abiler çok artistti. sokulan lafı çıkarma girişimleri göz yaşı olarak döndükçe, kızlar ağlıyordu çünkü hep, ben çınaraltı'na gider oldum. çınarın altında oturur oldum, sigara bile içmişliğim var. yalpalamalarımıysa hep prekliniğe bağladım, zemini kaygandı çünkü (sabundan) ispirto ocakları patlardı bazen, ince kadın çorabı, yoğurt kutuları, spatül ve muşambalar. sabun, mahmut abi. of. sadık amca. hadi izin verilmedikçe çıkmak yasaktı buradan, ama konuşmak da yasaktı, saçma. kulaklarına radyo tıkamış insanlar, konuşmadan sabun ufalıyordu, ellerimiz bir diş hekimine (dişçi asla değil) yaraşacak şekilde kırılmalıydı. yazın sıcak olurdu, kışın yine sıcaktı (allahtan ve ispirto ocaklarından) pembe-mavi mumlarımız, tamirci çantalarımız, sabun kokan önlüklerimizle; 4 saatin ardından ara verilince yemekhaneye koşup ortalığı sabuna boğan -sonra hep çakallaşan minik dişli çocuklar-dık hepimiz. 3 sene oluyor, kapısının önünden geçmedim. geçmem de. benden geçti. şimdi onlar düşünsün.