• --- spoiler ---

    jack bauer'e kızı yaşındaki çocuklara musallat olmak yakışmadı. ama bence kesin ortada ulusal güvenliği tehdit eden bir unsur vardı. yoksa jack böyle yanlış yapmaz. bir diğer üzücü kısım adebisi'nin bekleneni verememesi. zaten şapkası da yoktu. trinity'nin varlığı ile yokluğu bir. jon snow ne zaman köle oldu da dövüşlere katılmaya başladı, onu da anlamadım. sanırım kitapların sırasını izlemiyorlar.
    kısaca söylemek gerekirse, rolünün hakkını veren bir tek yanardağ vardı. neyse ki filmin sonunda hepimiz için en hayırlısını yapıp herkesi taşa çevirdi de bizi ikinci filmden korumuş oldu.
    --- spoiler ---
  • başrollerini uğur boral ve nurgül yeşilçay'ın oynadığı spartacus çakması bir film.
  • pompeiinin vezüvden değil klişeden yıkıldığını gözler önüne seren film.
  • bastillenin how am i gonna be an optimist about this diye tatlı tatlı sızlandığı parçadır. dinlemeyen kalmasındır.

    kimse link vermemiş: http://www.youtube.com/watch?v=f90cw4l-8ny
  • mr eko / adebisi , jon snow ve jack bauer'in gladiator, titanic, volcano , spartacus gibi çeşitli yapımlardan önemli bölümleri yeniden canlandırdıkları sahneler bütünü....
  • --- spoiler ---

    bu filmi kurtaracak tek şey kiefer sutherland'ın you know nothing jon snow diyerek ölmesi olabilirdi.

    --- spoiler ---
  • geveze arkadaşımın teki yüzünden 6.his gibi bi filmi doktorun ölü olduğunu bile bile izledim.
    -napıyosun..
    -ay naapıyım 6. his'i izliycem.
    -izle izle çok güzel. ama doktor ölü. haberin olsun...
    -hangi doktor? ne demek o be?!?
    -ya işte bruce willis oynadığı karakter aslında ölü..hadi ben kapattım. bye.

    allah var, telefonu kapatırken kıza dua ettim. hani david lynch filmleri gibi izlersiniz izlersiniz bi bok anlamazsınız ya. keşke biri açıklasa dersiniz. hah bu da öyle heralde. bunu bildiğim iyi oldu. doktor aslında ölüymüş dedim. sonra anladım nolduğunu da iş işten geçti tabi.

    o gün bugündür de film izleyecek olsam bir spoiler a yakalanıcam, film zevkim bok olacak diye asla internete girip de "bakıyım film hakkında yorumlar nasılmış" demem.

    yine bu film de aklıma bile gelmedi yorumlara bakmak. hele bi de filmde jon snow var. çekirdek gibi adam. ne kadar kötü olabilir?

    dedim. oturdum izledim. ben ettim siz etmeyin.

    senaryonun saçmalığı zaten sizi sizden alıyor. fakir oğlan zengin kız bozması. kolayınan ölmeyen kötü adam karakteri burada hit yapmış durumda, adama 120 kere filan hah şimdi ölmüştür diyosun. bi bakıyosun adam orda. adamı canlı görmekten ben utandım. adam ölüp ölüp dirilmeye utanmadı. cüneyt arkın bile daha kolay ölüyo filmlerde. valla bak.

    hah filme bi de 100 m dolar harcanmış. nereye harcadılar bulamadım.

    mis gibi bi konu var. bunu naaparım da bok ederim diye düşünmüş. başarmışlar.
  • iki zıt karakterli gladyatör bul, yakışıklı olan kralın kızına aşık olsun. gladyatörler birbirlerinin canını kurtarıp dost olsun, yakışıklı olan da arada kızın canını kurtarsın. kızla evlenmek isteyen romalı senatör kötülük yapsın, sonra ölsün. sonra herkes ölsün...

    senaryosunu mahsun kırmızıgül'e yazdırsalar daha iyiydi, hiç olmazsa iki kadın olur, diğeri roma barışı için mahsunun zorla evlenip hamile bıraktığı ayrı bir karakteri canlandırırdı. sonra gelsin 4 atlı (çeker) jeepler, beyaz gömlek siyah takımlı bitmek bilmeyen (sayıda) pompei muhafızları... hey gidi.
  • --- spoiler ---
    (spoiler ifadesini sadece politically correct olmak için koyuyorum, gladiator filmini izlediyseniz spoiler mpoiler hava cıva zaten, filmi izlemiş gibi olacaksınız.)
    taklitte çığır açmış bir film. aga adamlar aylarca film çekmiş içlerinden biri de çıkıp dememiş ki "baba biz bunu çekiyoruz ama insanlar bizi ayıplamaz mı, iki üç kuruş gişe yaparız ama bu taklitçilik kara bir leke olarak kariyerimize yazılmaz mı?!" bilemiyorum, demişse bile şöyle bir yanıt almış herhalde: "merak etme, biraz gladiator ağırlıklı oldu ama sona doğru bir de titanic patlattım (üstelik kızı da öldürdüm), üstüne birkaç film karıştırdım, kimse bir şey anlamayacak." gladiator filmiyle benzerliklerini saymak isterdim ama benzemeyen yanlarını saymak daha kolay: kahramanımız ispanyol değil kelt, kötü adam imparatorun oğlu değil senatörü, kötü adamın sulandığı esas kızın da kardeşi değil bir şehir devletinin prensesi olması... gerisi hakikaten aynı. ailesinin vaktiyle kötü adamca katledilmiş olması, roma'nın gladyatör oyunlarına ince bir eleştiri getirmesi, zenci bir dost gladyatör, arenada haksız bir dövüşte coşma, at üstünde küçük bir şov, romalı'nın "ben tarihi böyle hatırlamıyordum" geyiği, dövüş sonrası roma'lı şerefsize meydan okuma, live or die muhabbeti, halkın live live diyerek esas oğlanı kurtarması. vay anam, daha fazla dayanamıyiciğim!
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap