• zamanında bunların kartlarına,tasolarına,bilimum saçma sapan oyuncaklarına verdiğim parayla kendime ferrari alabilir sıkılınca da satıp ferrarisini satan bilge diye kitap yazabilirdim.
  • bu animedeki en karizma karakter charizard isimli pokemondu, kanımca. dünya umurunda değildi bu charizard'ın, ash denen salak sahibi bunu çıkarırdı onunla bununla dövüştürmek için, sözünü filan dinlemez, yerde baygın baygın otururdu parmaklarını filan incelerdi, ash kenarda "beni niye dinlemiyor" diye krizlere girerken "tepin tepin, eğlenceli oluyor izlemesi, ebleh seni" tripleri içinde yatardı öylece. ancak karşı tarafın pokemon'u kendisine musallat olur, hakaret ederler, bir şekilde kafasını attırırlarsa kalkıp dövüşürdü. oysaki bunun ilk hali, daha hiç gelişmemiş hali olan charmander pek bir sevimli, masum bir yavrucak izlenimi veren bir pokemondu, ve onun birgün büyüyüp de charizard olması ash'in en çok istediği şeyleden biriydi.
    charmender'ın resmi: http://archives.bulbagarden.net/…/004charmander.png
    charizard: http://www.ipodtouchfans.com/…ms/imgcache/32332.png

    düzeltme 1: deermisim uyardı, charizard, tahmin edileceği üzere, bu asiliğini uzun süre tutamamış, portakal ligi sonrasında ash'la yıldızları barışmış ve onun sözünü dinlemeye başlamış

    bunun dışında ash'ın sadık pokemon'u ve diğerlerinin aksine sadece dövüş zamanları ya da ihtiyaç duyulunca topunun içerisinden çıkarılan bir pokemon değil de her daim minik bir köpek gibi ash'le gezinen pikachu ise ana kahraman gibi bir şeydiydi aslında. pikachu aşağı, pikachu yukarıydı. aslında kendi türünün daha ilk ayağı olan, "gelişimini" tamamlamamış bir pokemon olmasına rağmen ne hikmetse pek bir güçlüydü gene de. ve ana karakter olduğu için ve gelişmiş hali aynı sevimlilikte olmadığı için bilirdi ki herkes, pikachu ne yaparsa yapsın asla ama asla gelişmeyecek hep böyle minik kalacak, ve aslında yapamaması gereken işlere imza atacak.
    pikachu: http://homepages.nyu.edu/~ll1208/pikachu.jpg
    ash: http://archives.bulbagarden.net/…30px-satoshidp.png

    insan charizard'a özel sempati duyuyordu tabii, zira ash gereksiz karakterin tekiydi. japonların o klasik çok ama boş konuşan, hırslı ama son derece de arkadaş canlısı, sabırsız erkek çocuk karakterinin milyonuncu türeviydi kendisi. her dandirik "kahraman"ın olduğu yerde, ne derece beceriksiz de olsalar gene de daha bir karizmatik, daha bir sempatik "kötüler" tutulduğundan bu ash'in team rocketla (jessie ve james versiyonu) her dalaşmasında onları tutardım ben. bunda mısırlı kedi imajıyla aynı pikachu gibi her an yanlarında gezinen ve "insan gibi" konuşabilen tek pokemon olan meowth'un da etkisi vardi sanırım.
    team rocket üçlüsü: http://archives.bulbagarden.net/…eamrocketanime.png

    düzeltme2: insanlarla "konuşabilen" meowth harici bir de mew'den kırma mewtwo karakteri vardır, ancak bildiğim kadarıyla kendisi telepati yoluyla konuşmaktadır...

    ve tabii ki bir de jigglypuff vardı, hatırlanası pokemon karakterleri arasında. bu pembe, yusyuvarlak pokemon meydanı boş buldu mu alırdı eline mikrofonunu, şarkı söylerdi. iyi söylerdi, hoş söylerdi de, kendisini dinleyen herkes, gücünün etkisiyle, uyuyakalırdı aniden. şarkısı bitip de herkesin horul horul uyumakta olduğunu görünce kafası atar, bunu kendisine yapılmış büyük bir hakaret olarak algılar, ve uyuyan herkesin yüzünü özenle teker teker kafasına göre boyayarak öcünü alır, çeker giderdi sonra, hiç bekemedikleri bir anda, gene ortaya çıkıp şarkısını söylemek üzere. müthiş sevimli, bir o kadar da eğlenceli bir karakterdi.
    jigglypuff: http://gamersdailynews.com/…ured/amy/jigglypuff.jpg
  • tasoları yüzünden 6 öğün cips yediimi bilirim.
  • çocuk aklımla(!?) ; ash'le misty ne zaman mercimeği fırına verecek diye merakla ve sabırla izlediğim çizgidizi.pikaçuymuş,topmuş,tüfekmiş umrumda değildi.sırf bu beklenti üzerine kuruluydu yıllarca izleme amacım.ha ne oldu sonra?yasaklandı dizi babayı aldım.*

    yıllar sonra artık büyümüştüm.internette porno sitelerde takılırken bir de ne göreyim! ash resmen misty'yi götürüyor.öyle böyle değil.bildiğin çizgidizinin pornosunu yapmış herifler.bir soğumuşum; artık ölsem gam yemem.
  • her gün saat 18:30'da televizyon karşısına geçip izlemekten zevk aldığım küçüklük çizgi filmim..
  • ben izlerken yasaklanarak beni uzun süren bir depresyona gömmüş olmasına rağmen ben ilgimi kaybedince yüz bin kanalda birden yayınlanmaya başlamıştır. şu sıralar ise jetix'te yeni bölümleriyle yayınlanmaktadır. ama misty'siz pokemon olmaz olsun. hadi beni geçtim, ash ne yapsın ulan, aşıktı onlar birbirlerine!
  • 90lı çocuklarının eğlencesi. hatta bazıları hala hatırlar pokemonların adını evrimlerini falanını filanını. lisedeyken muhabbeti açılmıştı da herkesin bilinçaltı çoşa gelmişti, o bölümde şu oldu yok şunu evrilmiş hali şuydu... para harcama malzememizdir. hatırlarım bazı bebeler alırdı cipsi, yemeyip tasoyu alırdı tabi ben obur olduğumdan ve ona verdiğim paraya acıdığımdan yerdim. bir çekmece dolusu tasom olmuştu. 3 tane ash, 4 tane misty, 1 tane de şu kazanovadan vardı. efsanesi de söylenirdi hep: çocugun teki kendini pikaçuu zannetti balkondan atladı, japonyadaki çocuklar mal oldu. sınıfın tek eğlencesi hafif kilolu bi arkadaşın yaptığı pikaçu taklidiydi yanakları falan kızarırdı. balbazarın yeri ayrıydı kalbimizde.
  • 3g'ye bütün dünyadan çok daha önce geçmiş çizgidizi.

    küçükken izlediğimde düşünürdüm.acaba bir gün olur muydu telefonla konuşurken konuştuğun kişiyi görmek?bir de hep düşünürdüm bu üç çocuğu * annesi babası hiç mi merak etmezdi?okulları yok muydu?öyle pokemon bulmak için sürekli gezerken annelerini babalarını hiç özlemezler miydi?paraları hiç bitmez miydi??

    ben sanırım bir çocuğa göre fazla gerçekçiydim.

    ha çok teknolojiktiler o ayrı...ama yani...hiç mi bu sorular akıllarına gelmedi bu pokemon u çiziktirenlerin??
  • çok gaz bir intro müziği vardı.gerçi çoğu japon animesinin introsu coşturan cinstendi ama bunun yeri ayrıydı
  • kahramanı ash ketchum ismindeki şapkalı, motosikletçi eldivenli 10 yaşındaki bir velet olan, bu veledin misty isminde, su ürünleri bölümünde öğrencilik yapan turuncu saçlı, güzel olduğu kadar küstah bir genç kız ve brok ismindeki kerane tatlısı satıcısıyla elele verip nirvanaya ulaşmak için tibet'e yaptıkları yolculuğu konu alan çocukluğumun çizgi filmlerinden.. izlerken "misty büyüyünce ne taş kız olur aha göğüsleri çıktı lan bak arkası da gelir heralde" falan diye beklentiler içine girmiştim ama diziyi yayınlayanlar bana kulak vermeden bitiriverdiler 2 sezon yayınlayıp... içimde kalmıştı, itiraf ediyorum...
hesabın var mı? giriş yap