platin

• çok sert olduğundan mücevher olarak işlenmesi kanırtır. genelde gayet düz ve klasik modeller yapılır platinden. ince fakat dayanıklı pırlantalı zincirler, tek taş yüzükler, minicik pırlantaların dantel gibi işlendiği mekik modelleri...özellikle pırlanta gibi kıymetli taşları sağlamca tutan tırnakların yapımında kullanılır. öle alyansıma çiçek böcek oydurayım art nouveau olsun derseniz platinin hammadde fiyatını katlayan, okkkalı bi işçilik ücreti ödemeye peşinen hazır olun^*, tabii ustasını bulabilirseniz.
• + ingilizcesi platinum'dur.
  + ilk olarak amerika'nin kesfinden sonra orta amerika'da bulunmustur.
  + yillik uretim kapasitesi 190,000 kg'dir.
  + en cok guney afrika cumhuriyeti'nde bulunur. diger bulundugu yerler: abd, kanada, rusya
  + asinmaya, tepkimeye ve yuksek sicakliga dayanikli, elektriksel olarak duragandir. bu nedenlerden sanayide tercih edilir.
  + altina allerjik bunyelerde altina nazaran daha az alasim icermesi (saf olmasi) nedeniyle kullanilabilir.
  + otomobillerde, yakit pilinde^*, insan vucudundaki kiriklari birlestirmede, platinyum termometrelerde^*, kemoterapi ilaclarinda, elektroliz elektrodlarinda, dis telinde, silikonu kurlemede katalizor olarak kullanilir.
  + altindan yaklasik iki kat degerlidir.
  + bu nedenle bankalarin en prestijli kartlarina, odullerin en babasina ismi verilir (1,000,000 satan albumlere platin plak verilir).
  + rengi koyu olmasina ragmen asaleti gosterdigi icin beyaz-sari arasi renge ismini verir (brigitte nielsen'in saclarina cok yakisirdi).
• uzun vadede hak ettiği değere ulaşacağını düşündüğüm değerli maden.
  
  şu an fiyatının bu seviyelerde sıkışmasının nedeni halen değerli bir maden olarak değil de endüstriyel bir maden olarak görülmesinden dolayıdır. grafiği beş yıldır yatay seyirde devam ediyor, bu bir taraftan bana güven veriyor. çünkü piyasadaki o kadar dalgalanmalara rağmen ufak düzeltmeler dışında çok sağlam durması iyi bir yatırım aracı olduğunu gösteriyor. son olarak ise herkes bir şeyden fazla bahsederse şahsen ona karşı biraz daha temkinli olurum. evde, iş yerinde, bakkalda, kahvede herkes altın konuşuyor. ve ardından gümüşte konuşulmaya başlandı. platinin unutulmuş olması ve açgözlülerin radarına girmemiş olması benim açımdan iyi bir şey.
  
  warren buffett'ın sözüyle bitirelim: başkaları aç gözlü olduğunda korkun ve geride durun, başkaları korktuğunda ise aç gözlü olun.
  
  not: yatırım tavsiyesi değildir.
• simgesi pt dir.
• fiyatı, küçük sarı kardeşi altının gerisinde kalmıştır. sanırım tarihi bir olaya tanıklık ediyoruz.
  
  fiyatıyla ilgili bir diğer ilginç durum; 2008 yılı mart ayında onsu 2273 dolara kadar çıkmışken, aynı yılın kasım ayında ons fiyatı 763 dolara kadar gerilemiştir.
• türkiye'de ortopedide kullanıldığına inanılan değerli metal, kimyasal element. benim hipotezim, bu yanlış 'plate' (bir çeşit implant) kelimesinin türkçede, yanlış olarak, platine evrilmesidir. kısaca 'platin taktılar'daki platin o platin değil. otomobillerdeki platin, mesela, element olan platindir, ve çok az miktarda kullanılır.
  
  açık redüksiyonda kullanılan implantlar genellikle titanyum ya da cerrahi çeliktendir. astronomik fiyatı dışında zaten platin kadar ağır bir metal hastayı rahatsız eder.
• pirlanta'ya en cok yakisan taki componenti..
• prestij kol saatleri markalarının en pahalı modellerinin kasalarında kullanılan metal.
• reklamını seslendiren adamın sesinin konuşurken sanki biri burnunu sıkıyormuş gibi çıktığı dergi.
• görsel
  
  bacağımda bi bu kadar daha mevcut olan materyal.
  ameliyat sonrası narkozlu kafayla nasıl istedim hala hatırlamıyorum.
  bir anı olarak saklayacağım artık.