plague inc.

• rusya'yla başlandığında enfeksiyon henüz yeni yeni yayılırken kan yoluyla geçmesini seçerseniz ilk hangi ülkeye bulaştırıyor bilin!
  
  tabi ki doğru bildiniz, türkiye. oyunu kim yaptıysa bilerek yapmış amk.
  bölge bölge araştırılan oyun.
• acayip keyifli bir oyun. millet hastalandıkça geberdikçe bi mutluluk kaplıyor içimi. garip olansa immunolojici olmam. hastalıklara çare bulcam diye düşünürken, virüstür bakteridir fungustur evriltip evriltip milletin anasını ağlatmak nasıl bir şeydir. aksiyon filmlerinde hiç bir sebep yokken dünyanın .mına koymaya çalışan kötü adamları anladım. çünkü çok zevkli lan.
• son iki hastalık "nano-virus" ve "bio-weapon"ı henüz oynamadım ama geri kalan tüm patojenleri normal seviyede, 500-700 gün içinde, cure oranı %30'u geçmeden bitirmenin aşırı kolay olduğu oyun.
  
  --- spoiler ---
  --- spoiler ---
  
  öncelikle bu işin sırrı tespit edilmemekte. bunu unutmayın. amacımız kimse hastalığın farkına varmadan tüm insanlığa bulaşmak.
  
  ben oyuna hindistan'da başlamayı tercih ediyorum, ama çin de olur. hem liman hem hava alanı var, sıcak/nemli iklim, düşük hijyen ve 1 milyardan fazla nüfus. ilk önce gelen tüm puanlarla transmission menüsünden hava ve su yoluyla bulaşıcılığın 2 seviyesini alıp kesişim kümeside aldıktan sonra bulaşıcılığımızı tavan yapıyoruz. eğer oyun içinde "bu yıl kuşların büyük göçü bekleniyor" uyarısı gelmediği sürece başka hiçbir hayvan bulaşıcılığını almak yok. gereksiz ve gereksiz.
  
  sonra abilities menüsünden soğuk ve ilaçlara direnç alıp bekliyoruz. patojeniniz eğer bir semptom geliştirirse hemen "devolve" ediyorsunuz. (virüs dışında zaten devolve ettiğiniz semptomlar size dna point kazandırıyor). zaten bu noktada 100-150 gün içinde bütün dünya kıpkırmızı olacak. eğer greenland, kanada gibi yerlerde yayılmakta zorluk çekiyorsanız soğuk hava ve ilaç direncinde ikinci seviyeleri alabilirsiniz.
  
  devasa bir halay gibi insandan insana önlenemez şekilde bulaşırken dna puanları da birikmeye devam ediyor. 100-130 puan civarındayken "dünyada hastalık kapmamış kimse kalmadı" uyarısını alıyoruz ve semptomlar menüsünü açıp "şimdi siktim belanızı" diyoruz.
  
  semptomlar geliştirirken amaç fatality'i yüksek tutmak 3. seviye ölümcül hastalıklara odaklanın. benim tercihim;
  caughing > pneumonia > pulmonary fibrosis > total organ failure
  anaemia > hemophilia > internal hemorrhaging > hemorrhagic shock > necrosis
  
  organ iflası ve i.ç kanamalarla dünya çapında gün aşırı milyonlarca insan ölürken yetkililer duruma ayıp ilaç geliştirmek için abanıyor. hızlı bir şekilde %25-30 seviyesine çıkmaları sizi korkutmasın, bu arada bizim de elimiz boş olmadığından bi 60 dna puan filan birikiyor. hemen abilities menüsüne girip puanımız yettiğince dna re-shuffle alıp mal bilimadamlarını göt ediyoruz ve 1 ay geçmeden dünyayı bu saçma yaratıklardan temizliyoruz.
  
  not: eğer virüs oynuyorsanız çok daha agresif olmanız gerekiyor, devolve ettiğiniz semptomlar size puan kazandırmıyor, puan götürüyor. burada şans da işin içinde ama tüm ada ülkelerine girene kadar severity/fatality'si yüksek 3. seviye semptompları devolve etmek lazım. tüm dünyaya bulaştıktan sonra elinizdeki puanları semptomlara değil, abilities menüsündeki 3 seviyelik "random mutation"a yatırıyorsunuz. virüsünüz pötür pötür semptom geliştirip insanlığı yok ediyor.
  
  not2: eğer mantar oynarken bir noktada tıkandınız ve bulaşıcılığınız bittiyse abilities menüsündeki spore patlanamsını kullanabilirsiniz. ben genellikle en sonra izlanda, madagascar gibi ada ülkeleri kaldıysa o sporeları kullanıyorum ama biraz da şans işi.
  
  edit: tüm patojenler brutal modda hemen hemen aynı strateji ile bitti.
  
  --- spoiler ---
  --- spoiler ---
• yarattığım rte isimli virus ile tüm insanlığı çok kısa bir sürede yok ettiğim süper oyun...
• madakaskarı brutal seviyesinde bir türlü hasta edemediğim oyun. sinir olup madagaskardan nano-virüs yaymaya çalıştım, daha 4 (dört ulan dört !!!) kişi hastalıklıyken hemen cure üzerinde çalışmaya başladılar. başka bir oyunda kanada'dan başlayıp 6 milyar 700 milyon kişiyi öldürdüm, madagaskarda hasta bile yoktu. hep cemaatin işi bunlar, madagaskardaki türk okulları işe yarıyor heralde.
• işgüzar ebeveynlerin, aile büyüklerinin çocuklarını, kardeşlerini doğru yetiştirememe korkusuyla bok attığı oyun. biz 8-10 yaşımızda carmageddon, gta 2 oynuyorduk çok şükür seri katil, ruh hastası falan da değiliz şimdilik. doğruyu da yanlışı da ayırt edebiliyoruz.
• içinde şu ayrıntıyla bir kez daha kendine hasta etmiş strateji oyunu
• bir arkadaşımın hastanede bekleme salonunda bağıra bağıra oynadığı oyundur. "abi tamam kanda fazla pıhtılaşma sağladım ama beyin tümörü yaratamıyorum, ölmüyorlar" gibi cümleler eşliğinde, içerideki insanların bizi dövme tehlikesi altında oynadık oyunu.
  
  yoksa oyun güzel.
  
  edit: dört sene sonra diyorum ki şu hareketi şimdi önümde yapsa insanlardan önce ben döverim. hayvan.
• bu oyun yüzünden gronland'e taşınmaya karar verdim arkadaş. dünya yıkılsa umurlarında olmuyor.
• bir zamanlar pandemic 2 oynardık. şimdi plauge inc. var. ulan madagaskar hala değişmemiş be.
  
  http://i.imgur.com/in0wx.gif
  
  pandemic serisi'nin bence bin bastığı oyun olmuş.