ping pong

• zamaninda beni delirme noktasina getiren almanca kitabi. bi de bunun gibi illet bi$i daha var ki sormayin gitsin;
  (bkz: wir lernen deutsch)
• sinir bir arbeitsbuch'a sahip ortaokuldaki almanca kitabı.
• mirc'de keep alive pingi atıldığı zaman statüste çıkan yazı.
• eblek bir almanca okul kitabi.
• mars audiac quintet nam albümde yer alan bu güzide eser, albüm grubun en parlak ürünlerinden sayılmasa da, çoğu insanı stereolab'le tanıştırmış ve kalplerde yer etmiş en has birkaç stereolab şarkısından biridir. sözleri de buraya yazmaya değer mana ve güzellikte ama laetitia ablanın onca lafı bunca umursamaz bir ses tonuyla, neşe içinde saydırmasını dinlemek elbette başka güzel;
  
  it's alright 'cos the historical pattern has shown
  how the economical cycle tends to revolve
  in a round of decades three stages stand out in a loop
  a slump and war then peel back to square one and back for more
  
  bigger slump and bigger wars and a smaller recovery
  huger slump and greater wars and a shallower recovery
  
  you see the recovery always comes 'round again
  there's nothing to worry for things will look after themselves
  it's alright recovery always comes 'round again
  there's nothing to worry if things can only get better
  
  there's only millions that lose their jobs and homes and sometimes accents
  there's only millions that die in their bloody wars, it's alright
  
  it's only their lives and the lives of their next of kin that they are losing
  it's only their lives and the lives of their next of kin that they are losing
  
  it's alright 'cos the historical pattern has shown
  how the economical cycle tends to revolve
  in a round of decades three stages stand out in a loop
  a slump and war then peel back to square one and back for more
  
  bigger slump and bigger wars and a smaller recovery
  huger slump and greater wars and a shallower recovery
  
  don't worry be happy things will get better naturally
  don't worry shut up sit down go with it and be happy
  
  dum, dum, dum, de dum dum, de duh de duh de dum dum dum, ah ah
  dum, dum, dum, de dum dum, de duh de duh de dum dum dum, ah ah
• londra'da bir dim sum'ci.
  
  bildigim en iyi dim sum'ci olabilir. kokteyl'leri de gayet guzeldir.
• (bkz: ping pong masasinin kenarinda duran adam)
• ich diye bi karakteri olan almanca kitabı. bu karakterin komik olduğunu sandığı dialoglara kitabın 1. 2. ve 3. cildinde sıkça rastlanır. bir de küçük bir wörterbuch vardır, bunda da "televizyonun üstündeki kumandayı bana verir misin baba?" benzeri cümleler kalıpmışçasına almancadan türkçeye çevrilmiştir.
• markaymış ya bu. ben masa tenisinin diğer adı sanıyordum.
• bir stereolab eseri. ayrıca (bkz: real business cycles)