• bir filmde yan rolde gördüğümde bana iyi bir film izlediğim hissini verebilen oyunculardandı. "o varsa bu iyidir" derdim hep.
  • sikicem kullanacağınız uyuşturucuyu dedirtendir.
  • yeterince ilgi göstermediğimin farkında olduğum bir aktördü. "nasılsa daha zamanı var" diyordum. ne yazık ki yokmuş.
    bu kadar erken yaşta hayatını kaybetmesi çok üzücü. toprağı bol olsun.
  • paspal, dağınık, şişman adam; zannımca yeryüzünün en iyi oyuncularından biridir. mission impossible gereksizliğini hiçe sayarsak mükemmel filmografi ve her birinde kusursuz oyunculuk görünüyor. günümüzün kubrick'i p.t. anderson'un has adamıdır. synedoche new york vaktinde kaufman'la katıldığı bir tv programına kırışık bir tişörtle katılması benim için genelleme yapacak kadar güçlü bir gözlem olmuştur. bu adam kraldır. sevimli, şaşkın ve güler yüzlü bir kral. iki bira çakıp, pes atacak ve "pes2010 bok gibi olmuş la" diyecek gibi duran arkadaştır. thomas pynchon konuşulan bir muhabbette nasıl geçiş olduğunu anlaşılmayacak bir biçimde elano'nun yanlış yerde oynadığından dem vuracak arkadaştır. evet galatasaraylıdır.
  • hala "ünlü olmasaydı bu kadar üzülen olmazdı" diyen gerzeklerin varolduğunu gösteren aktör. harbi mi la yemin et?
  • oynadığı her filmi güzelletirdiğine inandırdı bu adam beni. onu görünce bi anda pozisyonumu değiştiriyorum ciddiye alıyorum.

    imdb top 250'de izlemediğim iflm kaldı mı acaba diye bi dolaştım, magnolia çıktı karşıma, tom cruiseler falan havada uçuşuyo filmde, o sırada dalgınlık işte hoffman'ı görmemişim. film gayet sıkıcı bir şekilde başladı, film dışındaki dünyanın verdiği bi bıkkınlık da var zaten üstümde. bi kaç sahne geçti. aman, o da ne? bizim philip giymiş önlükleri takılıyor ortalarda. senaristin bıraktığı easter eggi bulmuş gibi sevindim yeminlen. canım tontonum benüüüm

    eh işte ben de böyle şeylere seviniyorum napıyım.

    (bkz: magnolia)
  • çok yetenekli bir oyuncuyu daha kaybettik. boogie nights ve şu an aklıma gelmeyen sayısız amerikan bağımsız ve popüler filmlerde genellikle yan roller de olmasına karşın kendisini keyifle izlediğim bir oyuncuydu. ciddi anlamda üzüntülüyüm. huzur içinde yat.
  • laik yaşam tarzı yüzünden ölmüş aktörmüş. dinci alternatif için buyruuun: (bkz: sivas katliamı)
  • sinema adına ne kadar büyük bir kayıp olduğunu hiçbir zaman anlayamayacağız bence. arada aklıma geliyor bu. erken kaybetmiş olmamızın yanında daha en iyi performanslarını izlememiştik bile. bir çırpıda birçok iyi performansı sayılabilir. capote mesela. beni çok etkilemişti. ne güzel alıp götürmüştü filmi. gerçi bana kalsa punch-drunk love'daki beş dakikalık performansı bile muhteşem olduğu için doubt, magnolia, charlie wilson's war veya the talented mr. ripley'e ve diğerlerine hiç girmiyorum. ama the master'la birlikte çıktığı bir seviye vardı, işte o seviye bile daha ne kadar iyi olabileceğinin sadece göstergesiydi. joaquin phoenix'le birlikte karşılıklı düello yapmışlardı adeta. aslında düellodan ziyade uyumları, bazen birinin bazen diğerinin ön plana çıkması ile kusursuz bir dans gösterisi demek daha doğru olabilir.

    belki şu sıralar izlemiş, belki de bundan beş sene sonra izleyecektik, ama izlediklerimizin de üstünde, hafızalara kazınacak birkaç performansını mutlaka izleyecektik. oynadığı bir filmi, bir fotoğrafını veya bir repliğini görünce ya da söz gelimi scent of women'ın duruşma sahnesini tekrar izleyeyim dediğimde orada görünce fark ediyorum; artık aramızda değil. o an, neler kaçırdık acaba diye düşünmeden edemiyorum.
  • oynadığı her filme, büründüğü her ayrı karaktere süper bir inandırıcılık kazandıran; şişko, sarı pipi haliyle bile kalın tondan sesi sayesinde karizmatik olmasını becerebilen süper bir oyuncu. ideal bağımsız film oyuncu kadrosu kurulsa* steve buscemi ve peter stormare ile birlikte kadronun değişmez isimlerinden olur, dünya turuna çıkar.
hesabın var mı? giriş yap