philip glass

• modern dünyanın bize bahşettiği, özellikle yaylılara çok hakim müzisyen...
• ilhan mimaroğlu'nun kendisiyle ilgili bir (hatta daha fazla) yazısı var. bir tanesi komik bir hikaye. arif mardin kızı jülide'yi bir filme götürüyo, müziklerini philip glass yapmış. "işte kızım, bu müziğe minimalist müzik denir; bir tümce bölümü, alberti bas'ı türünde bölünmüş bir uygu, ardarda yinelenir" diye de açıklama yapmış. new york'tan okuluna döndüğünde jülide'nin babasına attığı kartta yazanlar:
  
  philip glass merhaba diyor.
  
  philip glass merhaba diyor.
  
  philip glass merhaba diyor.
  
  philip glass merhaba diyor.
  
  philip glass merhaba diyor.
• atatürk kültür merkezinde dinledim adamı. kafayı yedim..vicious cycle tadındaydı..güzeldi.. bunaltıyo daraltıyo dellendiriyo köşeye sıkıştırıyo daha sonra da bırakıyo. ben böyle yorumladım adamın olayını..
• ocak ayında eski eserlerini yeniden yorumladığı albümü çıktı.
  "87 yaşında hâlâ nasıl?" diye sorarken, albümünü dinlediğimde bu soru "bu adamın kaç parmağı var?"'a dönüştü. klasik yorumculardan ayrışan bu çok parmaklı düzenlemeleri insana huzur sunmuyor. daha çok insanın içinde birçok duygu birbirinin altından üstünden geçerken, bazen nefesi kesilirken, bazen durup sakinleşirken yaşadığına benzer bir deneyim. geçmiş veya gelecek değil o an var olan bir sürü hayatın birbirine geçmesi gibi. notaların kusurlu gibi ilerleyişinde bile bir mükemmellik var, hayata dair hiçbir şey kusur değildir her şey zaten öyle olması gerektiği için öyle dermişçesine.
• heidegger olsa "varlığın duvarına çarparsınız"
  lacan olsa "the real'ı anlarsınız" derdi herhalde bu adamın müziği için. ben de dinlemeyin kaybolursunuz demekle yetiniyorum.
• daha cok ulkemizde film muzikleriyle taninan dahi insan. (bkz: truman show) (bkz: anima mundi) (bkz: kundun) photographer ve koyaanisqatsi de cok guzeldir. robert wilson'la da ortak calismislari vardir.(bkz: civil wars)
• 31 ocak 1937 de baltimore'da dogmus olup , 6 yasinda keman calarak basladigi muzikal yasaminda 8 yasina geldiginde enstruman degisikligi yaparak flut calmaya yonelen ve teenager doneminde flut olayinida sindirip , university of chicago ya transfer olduktan sonra ives ve webern gibi composerlardan etkilenerek pianoya yonelmis ve calismalarina baslamistir.
  19 yasinda felsefe ve matematik konusunda ihtisasini tamaladiktan sonra tamamen muzige yonelme kararini alip julliard schoolda okumak icin nyc ye yerlesip , bircok unlu isimle calisip , olgunlasmistir lakin etkisinde kaldigi composerlarin eserlerini dokturur olmasina karsin kendi tarzini bulamadigini dusundugu icin paris'e yolculuk yapar ve orada nadia boulanger in egitimi altinda iki sene kadar kendini yetistirmeye devam eder.paris'teki yasami esnasinda ravi shankar ile tanisip film muziklerine yonelir.bu calismalari sirasinda hint muzigi teknikleri ilgisini ceker , kuzey afrika , hint ve himalaya bolgelerinin muziklerini yalayip yuttuktan sonra nyc ye geri doner ve dogu tekniklerini kullanarak kendi muzigini icra etmeye baslar. bircok filmin muziklerini yapar ve dehasi ile layigini bularak muzik tarihinde en onemli yerlerden birine kurulur.yaptigi film muziklerinin hepsini yazmak o kadar uzun zaman ve cok yer alir ki sadece unlu orneklerini vermek gerekirse ; dracula , kundun , candyman i sayabiliriz.dogru biliyorsam eger yeni cikarttigi , gotik tema isledigi skoru the music of candyman ile 48inci albumunu yapmis oldu.kendisini 2000 yilinin yaz aylarinda akm de izleme firsatini bulanlar oldu^*
  david bowie , trent reznor ve richard d. james a.k.a. aphex twin tarafindan parcalari remixlendi . yazarin^* tavsiyeleri arasinda ; ozellikle ilk dinleyecek olanlar icin heroes.
  
  kisaca sound of minimal music in yaraticilarindan , elektronik muzigin ve bircok buyuk muzisyenin ilham kaynagi , tarihin en onemli muzik adamlarinin bas sirada olanlarindan diyebiliriz^*
• çile bie insandır kendileri. müzikalitesi şudur;
  
  la minör çalıyoruz; parmaklar 1,3,5. notada.
  1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 1 5 3 5 (20 dk)
  .................................................dınnn........................................dı nı nınnn.................................dın dın dıııı....
  
  ne mutlu anlatabildiysem.
• the hours adlı eseri düşüncelere sevk eden, mayıştıran, yaşıyor ve bunu dinleyebiliyor olduğuna sevindiren müzisyen.
• dünyanın sonu geldiğinde arka planda çalacak şarkıyı bestelemiştir.
  (bkz: koyaanisqatsi) (bkz: prophecies)