• peyk lan!

    yemin ederim türkiye'de bunlar kadar underrated bir grup daha yoktur. adamların iki albümü var ve şarkılar arasında zayıf halka dahi yok. bu topraklarda ender görülen bir sound. mis gibi insanlar şahane müzik icra ediyorlar.

    ankara'ya tekrar gelirler umarım. (ve sahneye daha erken çıkarlar.)

    http://www.youtube.com/watch?v=fthlyncm9-y
  • facebook sayfalarından şu* açıklamayı yapan, fevkalâdenin fevkindeki grup:

    "yıllardan beri bir çizgide müzik yapmaya çalışıyoruz. parayla pulla işimiz olmadı. sırtımızda taşıdık ettik aletleri. süründük. hafta içinin grubu olduk yıllarca. sevdiğimiz inandığımız şeyi yapıyorduk; müzik. bunları dert etmedik. 20-30 kişiye de çaldık, 1000 kişiye de. ama aldığımız para hep aynıydı :))) sorgulamadık. değişecekti bir gün. yeri geldi sansürlendik. katıldığımız tv programlarının yayından kalkma sebebi olduk. inanılmaz di mi? şikâyet etmedik. gurur duyduk. üniversiteler, festivaller de öyle 20 yıl sonra. dizilere müzik vermedik. sponsorun çarşaf gibi brandasının arkasında çalmadık. eyvallahımız olmadı. salonların adamı olmadık. alâkasız yerlerde çalarken yaptığımız en ağır şarkılarla göbek atanları acı bir gülümsemeyle seyrettik. 'konsere niye gelmiyorsunuz?' diye mesaj atıyordunuz, gelince de yoktunuz. sorun yoktu. biz o ara yaptığımız albümün masraflarını taksitle ödüyorduk başka işlerden kazandığımız paralarla. hepsi güzeldi, sorun değildi. çok yorulduk belki. bundan değil, hep aynı şeyleri yaşamaktan. mesele ticarî bir yüz karası olan peyk değil :)) mesele, değiştirmemiz gerek artık bu sistemi. açmamız gerek kendi salonlarımızı ve bağımsız müzisyen oluşumumuzu. kollamamız gerek birbirimizi. kardeşler ve arkadaşlar, kendi küçük devrimini yapamadıktan sonra sistemin en kralı olsan ne fayda. anlamlı bir şeyin küçük parçası olmak, aşağılık bir sistemin büyük parçası olmaktan iyidir. herkese saygı ve sevgiler..."
  • bu ülkede ki en özgün, en yaratıcı, en leziz, en mütevazı, değeri en az bilinen gruplarından biridir. irfan alış öyle şahane, öyle güzel bir adamdır ki yaptığı şarkıların hikayeleri yaşamla öyle güzel örtüşür ki bize de öpüp başımızın üstünde taşımak gelir bu muhteşem grubu. nihayet yeni albüm geliyor.

    yaklaşık 2 ay önce hayal kahvesi konserine gittim grubun. işte o zaman bu grubun değerinin ne kadar az bilindiğini anladım ve üzüldüm. koca mekanda konsere gelen toplamda 30 bilemedin 40 kişi vardı. ben orada hayatımın en güzel konserini izledim. en önden şarkılara bağıra çağıra katılarak, itiş kakış olmadan irfan alış'la ve grubun geri kalanıyla, yüzümdeki ebleh gülümsemeyle sürekli göz göze gelerek. bir an kendimi onların yerine koydum; öyle güzel, yaratıcı müzik yapıyorsun konserine 40 kişi falan gelmiş ama çıkıyorsun aslanlar gibi çalıp söylüyorsun, sanatını icra ederken en ufak bir kapris, kendini beğenmişlik göstermiyorsun. kıymetin bilinmediği için kimseye en önemlisi müziğe küsmüyorsun. işte sanırım o zaman büyük grup oluyorsun. bu ülkede çok büyük gişeleri, hayranları olan bir sürü çakma rokçu, popçu, söz de müzisyen asla kat'a bu adamların geldiği mertbeye gelemeyecekler ne müzikte ne yaşamda. yolunuza, ömrünüze, sanatınıza, müziğinize hep yoldaş olsun güzellikler, iyilikler,sevinçler. şu boktan yaşamda yüzümü güldüren ender güzel şeylerdensiniz. sağolun varolun.
  • son konserlerine gidişim bir ay önce kadıköy sahnedeydi.. yıllar önce de babylon da lansmana gitmiştim kaliteleri, müzikleri, sahneleri asla değişmiyor her seferinde daha iyisiyle geliyorlar.

    sonunda bunu da gördük ve yeni disney plus dizisi aktris'e şarkılarını vermişler çok sevindim.

    yıllarca bu sikko düzene karşı şarkılarını popüler dizilere pazarlamadılar ne fikirlerini değiştirdi bilmiyorum ama çok sevindim.

    belki de dijital dizisi diyedir.

    işte böyle irfanım iyi insanlar çok para kazanmalı, çok dinlenmeli, çok takdir edilmeli helal size. oh be:)

    edit: başlığı müzik kanalına almak da bana kalmış. e yuh diyorum bize..

    edit: sevgili (@maldini) uyardı daha önce masumlar apartmanı dizisine de şarkı vermişler link bu da çok iyi olmuş hee..
  • şu sözleri yazmış gruptur.

    "gemiler eski.. balık için olanı
    kaçak kim ki lan, o da işin yalanı

    nerye kaçarsan kaç, felek bulur kaçanı
    kitlidir ambarlar sanki insan kapanı

    oysa sahiller öyle yakındır, uzatsan değerdi ayağın
    bir gemi batıyor.. cani sulara..

    kilitler var kapıları kapatır
    sınırlar var insanları kuşatır
    köleler var, kilitleri üretir
    işte o kilit boğdu kaçakları

    çünkü kaptanlar korkar isyandan
    fırtınalardan bile fazla..
    çocuklar.. sarıldı.. cani sulara

    çünkü kaptan korkar isyandan
    fırtınalardan bile fazla..
    bir gemi.. batıyor.. cani sulara

    yalanı bol,kilidi bol dünyanın
    çilesi bol, kapısı bol gemisi

    alçak kaptan sırra kadem o anda
    keşke anlattıklarım yalan olsa...

    işimiz var gücümüz var, saçmasapan derdimiz var
    sözüm ona tanrımız var.. merhamet yok

    sözde insanlar korkar allahtan,
    kalu beladan bu yana

    bir gemi batıyor, cani suları
    yalanı bol kölesi bol dünyanın
    kapısı bol kilidi bol gemisi
    alçak kaptan sırra kadem o anda

    keşke anlattıklarım yalan olsa
    insanın insana ettiğine bak."

    şimdi bu sözleri yazabilen bir gruba "götten uydurma sözler yazıyorlar yeaa" diyebilen ergenler de çıkacaktır elbet. ama o ergenleri hemen itip kakmamak, dışlamamak gerekir. bilakis, bir an önce bonzai batağından kurtulabilmeleri için kaliteli müzikle ruhlarının sağalmasına yardımcı olmalı, ılık bir yaz akşamında peyk şarkılarıyla bira içip dans etmenin keyfini tecrübe edebilmeleri için uygun zemini sağlamalı.
  • youtube'da yayınlanan ev konserini dinliyorum da takdir etmemek ayıp olur. o şartlar altında tertemiz çalıyorlar. kulağımın pası silindi. vokalde irfan alış kanepede oturur vaziyette söylüyor, e haliyle diyaframın üstüne eğilmişken, arada kaçıyor bir iki çatlama. çoraplı, terlikli gayet kaliteli söylüyor. çalgılara diyecek laf yok. polis basana kadar tadını çıkarayım bari. tanımayanlar için fırsat bu fırsat.
  • dün akşamki flu tv konserleri bittiğinde salondan yatak odasına gitmiyordum da sanki istiklal’de hala ağaçlar varmış, ben azıcık paramla içebildiğim kadar sulu bira içmiş, ertesi gün asamayacağım işe değil de, eehhh gitmiyorum sabahki derslere diyecekmiş, son paramı dolmuşa saklamış, neşeli huzurlu bir şekilde taksim meydanına doğru yürüyormuş gibi mutluydum. teşekkürler peyk, teşekkürler flu tv.
  • peyk hızlı olmak anlamına gelmektedir. osmanlı devrinde hızlı koşan gençlerden seçilmiş kişilere verilen isimdir. yetiştirildikleri yer peykhanedir. ayak bileklerine zil takarak hızlı adımlarla yürür haberi en kısa biçimde yerine ulaştırırlarmış. tükürük bezlerini ve solunumu dengelemek için dillerinin ucuna delikli halka şeklinde düdük benzeri bir şey takarlarmış. ellerinde de şeker olurmuş ki enerjileri tükendiğinde bundan yiyerek güç kazanabilsinler. peyklerin başına müjdeci denir ve kendisi sadece müjdeli haberleri iletirmiş...
  • sahnede zerrinözerleşen diye bir söz kalıbını bize kazandırabilmiş grup. bu ülkede şuan için kaç tane zerrin özerleşebilen sanatçı var ki acep? aslında
    serdarortaçlaşmak, nihatdoğanlaşmak, hatta ajdaranıklaşmak gibi daha sosyal, daha felsefik, daha sörvayvıring (bu kelimenin patenti benimdir, heveslenmeyin) söz öbekleri varken, neden zerrinözer'leşmek? (sanırım çok pis manası var)
    çamur at izi kalsın...
    zerrin özer bu ülke nin çıkardığı, yetiştirdiği büyük ses vokallerinden. kendine has sesi, kendine has yorumu ile bizim gibi bir çok seveni için tamamen farklı bir yerde... peyk grubu da kendi tarzını artık oturtmuş, gerek yaptıkları müzikle, gerek ( yarı-politik olan!) siyasi görüşüyle gönüllerimizde farklı yerlerdedir.
    ayrıca, hep yazmak istemişimdir, nasip bugüne imiş
    bir bokuda beğenin lan!
    (bkz: ekşi'nin bir boku beğenmeme rahatsızlığı)
  • uzun ugraslar sonucu ismi konulmus, sesini duymak icin sabirsizlikla bekledigim "nefis müzik" grubu.
hesabın var mı? giriş yap