• kimseye benzemeyen ve kimsenin benzeyemeyeceği bir oyuncuydu. aklıyla, basketbol zekasıyla, mücadele gücüyle ve çapını, avantaja dönüştürerek basketbol oynardı. kariyerinde bir dünya dördüncülüğü var. kariyerin son maçını bir dünya şampiyonası vesilesiyle türkiye'de oynadı. haka dansıyla ve garda pas verir gibi yapıp rakip savunmacılarının ikisini birden kandırıp boş üçlük atmasıyla hatırlayacağım. düşün bak, o kadar takım pick and roll ile adam boşa çıkarmaya çalışırken cameron, geniş olduğu için arkasını döndüğü rakibe top göstermez ve zeka oyunlarıyla ya boş üçlük atar ya da gardına boş turnike attırırdı. büyük oyuncuydu büyük.
  • yeni zelanda takımının tartışmasız lideri, maç sırasında oyun kurucunun topu kime atacağını, guardların nerede duracağını vs. hep el-kol hareketleriyle belirtiyor. haka dansı sırasında da takımı yönetiyor... çok sempatik... bir de şortunun içine iki kişi rahat sığarız, o derece iri bir arkadaş yani...
  • 2002 dünya basketbol şampiyonasında turnuvanın en iyi beşine girmesiyle hayranı olduğum, izmir gruplarını yerinde izlerken hayranlığımın daha da arttığı yüce insan.

    şöyle ya da böyle yaklaşık 10 senedir basketbolu takip ederim. cameron kadar iyi pas verebilen değil sahayı görebilen çok az oyuncu gördüm. üstelik pozisyonu için undersized kalmasına rağmen. gözümün önünde bence turnuvanın en iyi asistini perde koyup perdeden kurtulan kişiye no look pas vererek yaptı.

    o artık basketbolu bıraktı. ama o bir efsane.
  • boyu 1.98 olabilir ama sahaya koyduğu karakter 3 metre. yeni zelanda milli basketbol takımının manevi lideri, hakada en önde duran ismi, oyuncu-koç.
  • 6 eylül 2010 rusya yeni zelanda maçıyla beraber profesyonel basketbol kariyerini noktalayan büyük oyuncu.
  • 2010 dünya şampiyonasında oynuyor yaş oldu 40 hala oynuyor adam, evet pek ayakları yerden kesilmiyor ama hala iyi pasör
    (bkz: 28 ağustos 2010 litvanya yeni zelanda maçı)
  • hiç unutmayacağım dombili süper sempatik basketbolcu.
  • ustad tab baldwin yeni zelanda ile akil almaz islere imza atarken, o ekipte haka dansinin yani sira saha icerisinde de on plana cikan birkac kisiden birisi olmasi hasebiyle, banvitspor gibi mutevazi bir ekibe gelmesine sevindigim kadar sasirmistim da. benim diyen basketbol takipcilerinin bile ezberini bozan turdendi. iki numara icin ideal ama uc numara icin kesinlikle kisa kalacak bir boyla bes numara oynayan bir adam soz konusu burada. eni boyu ayni bir guresci goruntusuyle set ustuler de dahil catir catir ucluk yollamasinin katalizledigi sasirtma sekanslarina epey istirak ettik. basketbol tarihinin gorup gecirdigi ilginc adamlardan biriydi.
  • geçen sene yeni zelanda basketbol ligi takımlarından wellington saints'te koçluk yaparak daha koçluğunun ilk yılında hem takımını şampiyon yapmış hem de yılın koçu seçilmiştir. bir zamanlar banvit'te oynarken garip oyunuyla dikkatimi çekmişti, beş numara oynadığını ise zaten maçtan sonra öğrendim. yani demem o ki ilginç bir adamdır.
  • oyunculuğunda gözlerimizin pasını silerdi, koç olarak da ülkemizde görmek isteriz.
hesabın var mı? giriş yap