• ben çok severim. her fırsatta yaparım. bazen alışveriş halinde değilken bile yaptığım olur. nasıl mı? bakarım vitrinden şöyle bir: derim ki, ulan bu şimdi bu kadardır, şu kadar olmaz mı derim, tipe bak, kabul etmez bu, hiç girmeyim ben. böyle dolaşan bir pislik düşünün. geçenlerde, uzun yola gideceğim yolda aklıma geliyor kalemim yok. kalemsiz de bi yere gitmem ha. bi şey de yazmıyorum ama, kalem olmayınca ne bilim eksik hissediyorum. girdim bir kırtasiyeye. dedim şundan, ne kadar? 8.25 tl dedi. yani, 7.50 tl dedim. hayır, 8.25 tl dedi. 7.00 tl oldu, dedim. adam bi durdu. ben dükkanı filan bırakıp gidecek sandım bi an, yüzünden kanı çekildi elemanın. öyle bi sinir. yahu dedi, neden hep sizin dediğiniz oluyor? neden aşağı yuvarlıyoruz? neden yukarıya tamamlamıyoruz bi kere de? nası sitemli bi görecen. sanırsın ilk gireni dövecem lan diye bi karar aldı, ben denk geldim. haklısınız dedim. ben çok pazarlık yaptım, bu sefer de benden olsun diye 12 tl verdim. tam çıkarken, seslendi bana. ya dedi olmadı böyle, şurdan bi iki kurşun kalem filan alın. vicdanlı satıcı. döndüm ben de, iki kalem bi de şu küçük post-it'lerden aldım. üzerinde "bana ne kadar olur? :)" yazıyor.
  • yeni bir eve taşınmanın eşiğinde yeni yöntemleri öğrenilebilecek olgu...

    1- tuttuğunuz evin kirasını indirmek istiyorsanız ve ev sahibi nuh diyor ama peygamber demiyorsa ona ödemek istediğiniz kirayı 2 ay peşin vermek istediğinizi söyleyin. %90 kabul edecektir. fix olark istenen 1.000 euro depozitoyu kesinlikle ödemeyin. mutlaka ama mutlaka 1.000 usd'yi kabul ediyorlar. emlakçıya kesinlikle yıllık kiranın %12'sini ödemeyin. mutlak suretle 1 aylık kiraya fit oluyorlar... çok daha fazla alçalmayı göze alabiliyorsanız emlakçının çırağını ayarlayın. cebine 200-300 bişey koyun. sizi direkt evsahibine götürecektir.

    2-beyaz eşya alırken kafanızdaki tüm eşyaları aynı yerden alın. ama tüm alacaklarınızı baştan söylemeyin. şöyleki. önce buzdolabı deyin ve pazarlığını yapın, indirebildiğiniz kadar indirin, sonra diğer ürün için, sonra diğeri için... en son toplam çıktığında bu kadar çok şey aldım, hiç mi bişey bırakmayacaksın deyin... mutlaka bişey bırakacaktır. son hamlede bu kadar çok şeye bir de ütü ver bari deyin. sizi kovmadıysa mutlaka o ütüyü de verecektir.

    3- pazarlığa önce ödemeyi 8 ay vadeli fiyat üzerinde başlayın. sonra vadeyi 6 aya indirin, sonra 10 aya çıkartın. karşınızdaki iyice aptallaştıktan sonra peki peşin nasıl olur deyin ve mutlaka peşin alın... aldığınız indirime inanamayacaksınız...

    4- koltuk takımı ve yatağı aynı yerden alın... ama ayrı ayrı pazarlık edin...en son bu kadar şey alıyorum hani bunun yorganı, yastığı vs'si deyin ve onları da alın...

    5- bilinenin aksine kesinlikle sıkışık bir imaj çizmeyin... paralı bir imaj çizerseniz daha çok saygı görür ve daha ucuza alırsınız... bu nasıl oluyor anlamadım ama böyle... öyle sanıyorum ki paralı olduğunuzu düşündüklerinde her yerden alabilir diye düşünüyorlar. parasızsa bana eli mahkum diyorlar muhtemelen ve fiyat düşmüyorlar...

    6- kesinlikle tek başınıza çıkın... yanınızda asla bir bayan olmasın... hatta erkek de olmasın. hele bu yanınızdaki kişi aaa süpermiş bu ya da valla iyi fiyata alıyosun diyecek biriyse... kesinlikle yalnız çıkın...

    7- mutlaka ortak muhabbet açın. ve bu işleri ile alakalı olsun. ben senin işini de biliyorum imajı önemli...

    8- cool bir tavrınız olsun... fazla cıvımayın. saygı duymayınca indirim de yapmıyorlar...
  • kardeşim yanımdayken asla yapamadığım hede..

    bu çocuk öyle bi gürbüz öyle bi tosuncuk ki; yapmaya çalıştığım pazarlığın muhattabı, tüm indirim önerilerimi yan gözle kardeşime bakarak reddediyor..
    içinden de eminim "şuna söyle az yesin, sen de gelip burada üçün beşin hesabını yapma" diyodur..

    bizimkinde öyle bi muz yemiş ifade var çünkü..
    sanki memur çocuğu değil.. akça pakça bi yüz, uzun boy, pos.. görsen ankara'nın içinde salçalı ekmek yiyerek değil de, isviçre'nin dağ köyünde keçi sütünden peynir yiyerek büyüdü sanırsın..

    bu böyle gelişip serpildikçe, ben soğan cücüğü gibi kalmışım işte..
    bir keresinde hatalı sollama yapıp yokuşun başında duran polise yakalanan dayım, arka koltuğu gösterip, "çocuk hasta memur bey acelem vardı" diyip cezadan yırtmıştı..
    memur önce dayımı affedip, sonra da arka cama eğilip "allah şifa versin yavrum, vah vah" dedi.. nezle bile değildim üstelik..
    kardeşim yeni bademcik ameliyatı olmuştu, hastaneden çıkarmış, eve götürüyoduk..
  • hayatim boyunca beceremedigim $ey. bana cok garip geliyor boyle israr etmek sonucu kazanc olsa da.
    bir de pazarlik yapilir diye bir terim vardir ki ilanlarla falan goruruz, akillara durgunluk vericidir. "aslinda degerinin ustune satiyorum caktirmayin biraz israr ederseniz az kaziklarim." anlamina gelir.
  • insanda güvensizlik duygusu yaratan tiksindirici uygulama. bir malın ya da hizmetin bedeli neyse ve ben onu ödemeyi göze alıyorsam tüketirim yoksa ne diye kapına geleyim. sen de beni ne oynatıp duruyorsun, kaç para ise istediğin net söyle ki biz de uyuyor mu uymuyor mu bilelim. şuna başka fiyat buna başka fiyat verip niye adamın sinirlerini geriyorsun. zaten sevmem para alış verişlerini...
  • pazarlığın temeli tamamen bilinçte yatar..

    bizim ülkede bilinç olmadığı için pazarlık yapılamıyor..

    mal sahibi kralmış gibi davranılıyor.. yanlış ki ne yanlış..

    pazarlıkta eli güçlü taraf herzaman alıcıdır.. para kimdeyse patron odur..

    şimdi mesela ev alıyor değil mi millet.. ilan fiyatını görüyor zaten ederinin üstünde.. ama korkuyor bu daha da yükselecek diye.. pazarlık soruyor ev sahibine.. ev sahibi de 5 10 kaat iniyor bunları kırmamak için.. onu da inmeyen var.. tapu masrafı desen, yasal olarak yarı yarıya ödenmesi gerekiyor.. ama alıcıya yıkıyor satıcı ben karışmam diyor.. falan..

    1 pazarlık yapmak için önce bilgili ve bilinçli olmanız lazım.. pazarlık sorulmaz arkadaşlar yapılır.. bu birinci kural.. nedir son fiyat acaba??? gibi gudik bir soru sorarsanız satıcıya, yok der haliyle ilan fiyatı neyse o der geçer.. pazarlık satıcıya sorulmaz.. satıcı evini satmak ve cebinizdeki paraya konmak istiyorsa sizin kurallarınıza göre oynamak zorunda.. bunu bilmeniz gerekir..

    2 pazarlık emlakçı yla yapılmaz.. aracıya söylenmez.. evi gezdiniz ve beğendiniz mi? emlakçıya şunu diyeceksiniz.. ev sahibini verin bi konuşacağım.. bu konuşma pazarlık olmasa da yapılması gereken birşey çünkü, evle ilgili en temel bilgileri emlakçı değil ev sahibi verir size.. ev onun mal onun.. en iyi o bilir.. bunu geçelim şimdi. telefonu alırsınız ve olması gereken fiyatı söylersiniz.. adam malını gerçekten satmak istiyorsa 1 de dediğim gibi sizin kurallarınıza göre oynamak zorunda. tapuya kadar böyle. sonra ararsanız açmaya da bilir.. ama o ana kadar patron o değil sizsiniz..

    3 pazarlık etmeyecek satıcı yoktur.. bunu bi kere bilin.. malı çok kıymetliymiş gibi rol kesen satıcı vardır.. malı bu kadar kıymetliyse satmasın o saman pezevenk.. niye satıyor ki.. demek ki o kadar kıymetli değil.. bunu mutlaka bilerek gidin.. adam evini satmak istiyor unutmayın.. siz de almak istiyorsunuz ama siz paranızı ev almaktan vaz geçerek diğer yatırımlarla besleyebilirsiniz.. bu gücünüz var.. bu adamsa evin tapusuyla bankaya gidip dolar altın alamaz.. bunu unutmayın.. o size daha da muhtaç sizin ona olduğunuzdan..

    4 ne dedik pazarlık etmeyecek ev sahibi yoktur.. zaten aklı başında akıllı satıcı fiyatta direten değil, malını bir an önce satmak isteyen satıcıdır..

    örnek vereyim mi buna.. misal 600 k dan ev satıyor herif.. gittin dedin ki adama 500 k dan peşin alırım.. yok dedi inmiyorum fiyatı.. 550k son teklif dedin.. ona da yok dedi.. adam 5000 tl bile inmiyor.. yok diyor 600k yı görecem ben diyor.. peki dedin gittin.. bu ev kaldı mı ilanda 4 ay 5 ay.. ( 1sene yatan ilan gördüm ben ciddiyim).. şimdi bu adam 600 e direniyor ve 5 ay satamadı evini. 5 ayda kabaca 2500 tl de aidat ödemiştir bi güzel.. ama o önemli değil deve de kulak.. bu salak 530 550 arasına satsaydı ve 5 ay önce dolar alsaydı o paraya.. kabaca 620 630k lardaydı parası bugün.. ama bok gibi duruyor ilanda işte.. ya da geç doları yaa, düz mevduata atsın risksiz olsun. 550k yı mevduata atsaydı, 5 ayda 40k getiri ile 590k olmuştu zaten.. keko istediği fiyata gelmişti bugün.. işte alıcı da mal satıcı da mal bizim ülkede.. herkes birbirini sikmeye oynuyor çok afedersiniz. o yüzden de ev alacam derken soyuluyorsunuz.. tabi siz burda paranızı 5 ay mevduata tutup bu salağa 5 ay sonra 590 diyebilirsiniz.. böylece 5 ay gecikmeli o evi istediğiniz fiyata almış olacaksınız. bu malın haberi bile olmayacak..yani işi bilen satıcı fiyata diretmez.. bu riski ve getiriyi hesaplar.. kafası yatarsa onaylar müşteri gelmişken kaçmasın der.. bunu da unutmayın.. ve pazarlık etmekten korkmayın..

    5 çevremde iyi pazarlık yapan 3 arkadaşım ilan fiyatlarından %20 indirip aldılar evlerini.. ama siz öyle dandun girip ayy bu ev bir harika orhaaannn diye inlerseniz emlakçının yüzüne.. sonra da gidip en son kaç olur acaba derseniz en son olanı ilanda yazdık ya der adam da size.. yani 5. madde şu, hal ve tavırlarınıza dikkat edin.. duygularınızı içinizde yaşayın bi 5 dk falan çok zor değil..

    6 şunu unutmayın.. keyfiyetten ev satan insan olmaz.. keyfiyetten ev satacağına kiraya verir çünkü bu tarz adamlar.. biri ev satıyorsa bu ya ihtiyaçtır.. ya da eline alacağı para ile kendince daha karlı bir yatırım yapacaktır. yani öyle ya da böyle o an nakit ihtiyacı vardır ki evini kiralamak yerine satılığa çıkarmıştır.. onun istediği sizde, sizin istediğiniz de onda.. ama siz bura olmazsa başka biryer bakabilirsiniz.. ama bu arkadaş sizi o gün kaybederse 4 5 ay daha bekleyebilir.. ve sizin eve ihtiyacınız olduğundan onun paraya olan ihtiyacı kuvvetle muhtemel daha fazla ve size kıyasla daha acil!! ( eğer siz alıcı olarak sokakta yatmıyorsanız).. bu da ipleri elinize almanız için fırsattır..

    7 evin ilan fiyatını gördünüz vee uvv bu çokmuş dediniz.. demeyin.. açın bakın aynı binadan siteden kiralık var mı, varsa arayın o kiralık daireyi ve evi tutacakmış gibi çok zorlamadan pazarlık yapın..

    durun bunu da örnekle yazayım.. almak istediğiniz ev 700 k olsun yine.. açtınız baktınız o da ne.. 2500 tl kiralık ilan da var.. hemen alıyoruz bu 2500 tl yi.. önce 180 le çarpıyoruz.. bu taban fiyat.. bu fiyata vermez size kimse.. 200 le çarpıyoruz bu ortalama fiyatı, bu olursa çok iyi denir.. en son da 220 ve 240 la çarpıp ortalamasını alıyoruz.. bu da olması gereken en tepe fiyatıdır.. bunun üstü kazıklanıyorsunuz demektir.. şimdi 2500 x 200 = 500.000 tl.. şık bir fiyat.. ama vermezler daha bu fiyattan talep daha o kadar düşmedi yakında düşer ama.. emlak sezonu bitiyor bu ay çünkü.. 2500 x 220 = 550.000 tl, 2500 x 240 = 600.000 tl oluyor.. ortalama alırsanız 570. 000- 575.000 bu evin ederidir.. ne satıcı zarar eder bu fiyata ne de alıcı.. haa ama adam salaktır geçen sene 650 den almıştır o sizin probleminiz değil.. o onun salaklığı.. bırakın komşusu satar 2 ay sonra onu alırsınız.. satıcı size patronluk taslayamaz.. taslatmayın.. unutmayın patron sizsiniz..

    neyse konuya dönelim.. sizin bu 700k isteyen arkadaşa teklifiniz 550.000 dir.. yok mok çekerse 570 sondur.. yok mok çekerse boklu evini beklesin bırakın onu.. sizden 3 sonra gelen de aynı bilinçte olursa mecbur bu 3 kişiden birine bunalıp satar.. tabi paraya ne derece acil ihtiyacı olduğuna göre değişken bir durum bu.. ama keyfe keder ev satışı olmaz.. yalandır bu.. inanmayın.. keyfe keder kiralık olur.. adam evi boş kalmasın diye verir kiraya.. budur yani..

    umarım faydasını görürsünüz dostlar.. kalın sağlıcakla.. ilan açmak kolaydır, sarı siteye girersin oraya rakamı tuşlarsn ve ilanın açılır.. ama para kazanmak? yoo dostum.. para kolay kazanılmıyor.. dolandırmahın kendinizi..

    bu yazıya itiraz edenler çıkabilir. bunlar pek tabi ki hali hazırda ev satan insanlar ve emlakçı lar olacaktır.. bu salaklar bir sürü saçma sapan şey söylemeden ben söyleyim dedim... itibar etmicez böylelerine.. bu bilinç oturduğu vakit.. sadece ev için değil aldığınız her üründe o ürünün hakkını verip alacaksınız.. hoşça kalın..
  • annelerin en iyi yaptığı şeylerden biridir bu. dişinden tırnağından artırdıkları ile evladına birşeyler almak isteyen çaresiz kadın ezdikçe ezer ergenliğe adım atmış çocuğunu. terli sivilceli oğlu ile içeri giren annenin tercihi siyah olanlardan oğluna t-shirt almak için giriş cümlesi şudur; 'çocuğa t-shirt bakıyorduk', devamında gelen 'harçlıklarından biriktirmiş abisi' , 'paranın hepsini sana verirsek eve nasıl gideceğiz' cümleleri ile beraber 'tamam canım almayız olur biter' aymazlığı ile birleşince sonuç kaçınılmaz olarak annenin lehindedir
  • öncelikle, ürünün satıcıya olan maliyetini öğrenin, zor değil küçük bir araştırmayla bunu başarabilirsiniz, ürün alacağınız her sektörde kar marjları aşağı yukarı bellidir. şunu kafanıza iyi yazın, kimse zararına mal satmaz(nakite çok sıkışmadığı sürece). aşağı yukarı öğrendiğiniz maliyete küçük bir kar koyun, ve ısrarcı olun. örnek vermek gerekirse, 1500 liraya satılan bir ürünün 1000 lira civarına mal edildiğini öğrendiniz, 900 den kapıyı açıp 1050 liraya ürününüzü aldınız. hayırlı uğurlu olsun, 450 lira kardasınız.

    not: her zaman işe yarayacak diye bir şey yok. tok satıcıya denk gelebilirsiniz.
  • genelde günlük hayattan örnekler verilmiş ama pazarlığın hası firmalar arasında olur.

    satınalan firma eğer rakamlara hakimse hiç durmadan fiyat düşürmek için verileri öne koyar, anlaşmazlarsa satacak kişinin ne hale geleceğini anlatır.

    bir fabrika pazarlığında (evet, patron zamanında o iş kolundan çıkmak istemişti ve fabrikayı hintli birine satmaya çalışıyordu, fabrika sökülüp hindistan'a gidecekti) pazarlık konusu bir ustaya kadar gelmişti. patron şöyle diyordu:

    "bakın, fabrikanın yanında size ustayı da vereceğim. bir yıl sizde çalışsın, tüm çalışanlarınız işinin piri olur."

    ustaya soran yok tabi, hindistan'a gider misin, orada yaşayabilir misin, sen türkçe onlar hintçe nasıl anlaşırsın gibi.

    patron istediği fiyata, promosyon olarak ustayı da vererek sattı.
  • bu sabah çinlinin biri bana şey dedi:
    - o fiyata bulursan sen bana sat.
    tamam iyi pazarlık yaparlar biliyoruz da nereden çıkıyor bu mahmutpaşa ağızları. gerçi mahmutpaşa olduğu gibi orada onlar da olduğu gibi burada.
    - çin'den konteynerlerle gelen işsizlik.
    ps: bu arada istediğim fiyata verdi dallama. ben o lafı yediririm adama.
hesabın var mı? giriş yap