• bu tembel teneke türkiye'de yaşıyor olsaydı eminim akp'ye oy verirdi zira artık her boktan mağduriyet çıkarmaya başladı.

    geçenlerde bir kargocunun kendisine bir şey getirdikten sonra "abi nooldu 3. kitap" demesini şikayet etti bir yayında ve "neler çektiğimi görüyor musunuz böhü" diye ağladı.

    12 senedir bir gıdım bir şey paylaşmamış, "3. kitabı bitirdim ama beğenmediğim için çöpe attım" demiş, menajeri "3. kitap hakkında bir kelime bile görmedim" demiş biri olarak bir de gitti bu geçen sene bir bağış yayını yaptı.

    önce "3. kitabın giriş bölümünü paylaşacağım" dedi. toplanacak para olarak bir çıta belirledi. o çıta aşıldı. sonra "bir bölüm daha paylaşacağım" diyerek bir çıta daha belirledi. o da rahat aşıldı. sonra geri vites yapmaya çalıştı "ben bir bölüm yayınlayacağım demedim hiç" diyerek. bunun ardından topa tutuldu. yaptığı geri vitesten geri vites yaptı. özür diledi. yayınlanacak dedi. okudu giriş bölümünü. o da zaten diğer 2 kitabın giriş bölümüyle tıpatıp aynı olan bir girişti.

    sonra bir çıta daha belirledi. "3. kitaptan bir bölüm seslendirmenler tarafından okunacak" şeklinde. o da aşıldı.

    sonra da beyefendiden 1 seneye yakındır ses yok. buradaki bir arkadaşın da dediği gibi tam bir dolandırıcı çıktı.

    redditte yapılan bir yorum çok mantıklı geldi bana: "grrm, kendisi öldükten sonra kitaba başkasının devam etmesini istemediğini söylemişti. o öldükten sonra seriyi rofthuss'a vermeliler. en iyi olduğu şey başladığı seriyi bitirememek."

    işin kötü kısmı da, kitabı tekrar okumaya başladım ve lanet olası şey çok güzel. hikayesi çok güzel, anlatımı çok güzel, kurgusu çok güzel. kitabı bu tembel tenekenin babasının yazdığına dair bir teori vardı. o da gerçek olabilir diye düşünmüyor değilim.

    neyse, artık dnd yayınlarına katılıp karı kız peşinde koşmaktan yorulursa bi gün yazar 3. kitabı sakalını yolduğumunun.
  • az önce goodreads'de 3. kitabın sayfasına denk geldim. alttaki tartışma bölümüne bakmaya karar verdim.

    bir abimiz güzel bir dille ne kadar uzun süredir beklediklerini, üçleme diye pazarlanan kitabın üçüncü kitabının mantıklı bir süre içinde çıkmış olması gerektiğini, fakat kitap iyice geciktiği için kendini kandırılmış hissettiğini tane tane açıklamış.

    fakat bunu tam 6 sene önce yazmış. söyleyeceklerim bu kadar.
  • 57 yaşındaki babamın bile sövdüğü yazar. malum evde karantinada okuyacak kitap okurken neymiş bu diye tanıştı şimdi gece 2lere kadar kitap okuyor. bunu 3.sü ne zaman çıkacak dedi. dedim patrick denen dağ ayısı daha yazmadı orada burada sürtüyor.

    57 yaşındaki adamı kendine küfür ettirdin ulan utan.
  • senin cibiliyetini sikeyim, yazma bu saatten sonra o kitabı.
  • bu adamın bana şöyle katkısı oldu. bir kitap serisi bitmemişse almıyorum. içime öyle korku yerleştirdi kıl dönmesi kılıklı. asoiafa da bu sebeple girmiyorum mesela.

    kendisiyle ilgili temennim, brandon sanderson ile yakın arkadaş olup, sonra da fazla uzatmadan ölmesi. kanser mi olur, kendini mi keser bilmem de en azından bu hırto ölünce sanderson seriyi bitirir.

    adamın yayıneviyle anlaşması yok herhalde. filmlerde tıkanan yazarlar olur, yayınevinden bir görevli yazarı darlar, acil yazman lazım der, yazar de hep yalan söyler. örneklerini gördük filmlerde. bu pezevengi darlayan yok mudur ya? ne biliyim dava açsınlar donuna kadar alsınlar mesela.

    depresyona girmiş bir ara. beter olsun. normalde çok daha ılımlı yaklasilabilecek bir durum depresyon ama bu adam samimi değil. arkadaşlar depresyondayım mental olarak kötüyüm, kitaba odaklanamayacagim dese ok. ne dicen, zaten yazsa da hayir cikmaz. ama bu adam yazdım bitti, sonra beğenmedim, seneye çıkıyor, şu zaman çıkıyor, para toplarsak bölüm okuyacam, hiç öyle demedim gibi abuk subuk açıklamalar yaptı. o sebeple beter olsun. müstahak pezevenge.

    bu kadar gebeş bir adam bu kadar güzel bir kitabı nasıl yazdı hala muamma benim için. dnd oynayıp göt büyütsün pezevenk. en azından brandon sanderson diye bir adam var fantastik edebiyatta da martin, rothfuss gibi yavşaklara el mahkum değil.
  • the slow regard of silent things kitabını tamamlayıp imzalı kopyalarını gün itibariyle yayınevine teslim etmiş yazardır. türkiye'ye ne zaman gelir, türkçesi ne zaman çıkar bilinmez ama bekleyen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır şeklinde apaçisel bi modda beklemeye aldım kendimi. umarım çok uzatmadan türkçesi basılır biz de the doors of stonea kavuşana kadar onunla oyalanırız
  • genç martin* de denebilir. tarzı ve üslubu çok iyi. sağlam bir kafası olduğu aşikar. fantastik kurguya bayılıyor, şu aralar çoğu etkinlikte ismini sıkça duyduğumuz yazarlardan. röportajları da bir o kadar okunası. yakın gelecekte ismini sıkca duyacağız gibime geliyor.
  • tam bir alagavat, alçak puşt. sanderson gondiklesin seni.
  • bundan yaklaşık 5 yıl kadar önce arkadaşımın kitaplığında kral katili güncesinin iki kitabını görüp merak etmiştim. arkadaşım bana serinin üç kitap olacağını ancak yazarın uzun zamandır yazmadığını söylemişti. ben de ''ben bilirim bu tarz yazarları, sündürdükçe sündürürler. üçüncü kitap çıksın öyle başlarım seriye.'' demiştim. nitekim bu beş sene içerisinde kitap çıkmadı ve ben de seriye başlamadım.
    beyefendi 14 aralık 2021 tarihinde twitch canlı yayınında üçüncü kitabın prologue'unu okumuş...
    bakın daha prolog bölümü bu. hani bu vizyonerliğimle, kitabın çıkış tarihini 2025-2027 arası olarak görüyorum. ilk olarak aklıma 2025 tarihi gelmişti ancak daha sonra durup ''ya bu adam acaba ilk kitabın 20.yılına denk mi getirmek istiyor?'' gibi bir düşünceye kapıldım.
    tanım: okuyucularına değer vermeyen ve onları yıllarca bekleten yazar.
  • kralkatili güncesi 3. kitap the doors of stone'un 2015'in sonlarından önce çıkması beklenmiyormuş. daha ne kadar bekleyeceğiz bakalım.

    fakat bazı olumlu gelişmeler de var: http://www.kayiprihtim.org/…-gumbur-gumbur-donuyor/
hesabın var mı? giriş yap