• 90'larda televizyon kanalları dizi bataklığına daha bu kadar saplanmadığından film gösterimi yapardı. genellikle gündüzleri türk filmleri, geceleri yabancı sinema filmleri yayını olurdu. fakat filmler "beş başlı köpekbalığı" tarzından çok çok daha iyiydi.

    işte bu kuşakların en güzeli ve kalitelisi pazar geceleri star tv'deki parliament sinema kulübü'ydü. hafta sonuna doğru bu kuşakta gösterilecek filmin tanıtımları dönerdi. bu tanıtımlarda en unutamadığım (bkz: seven) filmi tanıtınıdır. dış seste harika sesi ve tonlaması olan seslendirmecinin (sanıyorum (bkz: emir tayla)) tam yedi kere "seven, bu pazar gecesi" sloganını tekrar ederek daha filmi izlemeden gerilimi yükselttiği bir tanıtım yapılmıştır.

    kuşak parliament mavisi kullanılan bir gece ve güzel giyimli kadın ve erkeği göstererek muhteşem müziğiyle başlar.

    parliament sinema kulübü
    haftanın en çok beklenen anı başlamak üzeredir. bir kuşak için bu müzik bir an da olsa dertlerin unutulacağı anlamına gelir. o yüzden akıllara kazınmıştır. şarkının orjinal hali hayatı boyunca beklediği kendisini sevecek adamı bulma halinin anlatımıdır.

    karla bonoff - all my life
    tamamı birbirinin aynı olan yapay tiplerin yer aldığı, aynı konuların işlendiği, arka fonda devamlı saçma müzikler çalan, bol bol beylik laflar edilen ve saatler süren dizilerdense bu tarz kaliteli sinema kuşaklarını yeğlerim. gerçi televizyonun da hükmü kalmadı. dijital platformlar da aynı tadı veremiyor. teyp kasedinden "devekuşu kabare" dinlenen ve keyif alınan günlerden her şeyin tat vermeden kullanıldığı bugüne.
  • bu kuşağın ilk filmi batman idi.
  • pazar gününün anlam ve önemi nedeniyle, öğrencilik zamanındaki bireyler için, ütü yapan anne ve "hadi bakiim yatağa... yarın erken kalkıcan. cabuk! bırak parlementi malboroyu" diyen baba özdeşleşmiştir.

    çogu zaman büyük bi gazla karşısına geçilir fakat çocukluk kapasitesi yüzünden çogu zaman filmin yarısında tv başında uyuya kalınır. sabah kalkıp o bi haftadır dakka başı fragmanı giren, "bir baş yapıt" olarak nitelendirilen filmi izleyemediğinizin farkına vardığınızda okula gidesiniz gelmez, dizinizi döver, annenize "bu ne biçim süt be!" şeklinde trip yaparsınız. o pazartesi artik sizin için bir işkencedir.
  • bir nesli pavlov'un köpeğine çevirmiştir.

    o ki, harıl harıl yanan kaloriferdir. (bazı evlerde soba)

    o ki, pazar banyosundan sonra giyilmiş temiz kalın pijamalar-eşofmanlardır.

    o ki, babanın henüz beyazlamamış bıyığıdır.

    o ki, annenin kabarık saçlarıdır.

    o, neslimizin ülkeyi asla geri gelmeyecek zamanlarına şahit olmasıdır. moda da cumartesi geceleri güvenle yürüyebilmektir, dondurmacı hadi ustadır, kpss'nin olmadığı ama öss'nin iki basamaklı olduğu yıllardır, ford taunus'tur, hemşire maaşının bir milyon lirayı bulmadığı zamanlardır, kuruşun hayatımızdan çıkmasından önceki yıllardır (şimdiki kuruş gibi değildi o zamankiler, böyle büyüktü), uzaktan kumandalı televizyondur, çanak antenlerin kocaman olmasıdır, tv üstü antenlerin kanaları izlemek için yeterli olmasıdır...

    çoğumuzun asla geri gelmeyecek mutlu yıllarıdır, bu yüzden bu kadar seviniyoruz imitasyonunu gördüğümüze...
  • müziği çok güzeldir bunun all my life -linda ronstad
  • müziğini duyduğum an pazartesi sendromu yaşamaya başladığım çocukluğumda kalan sinema kuşağı.

    banyo yapılmıştır, uyku saati gelmiştir, ertesi gün okul vardır, ödev yapılmamıştır, veya ilk ders matematiktir gibi şeyler gözümde canlanıyor bi huzursuz oluyorum.

    ben ki pazartesi sendromu yaşamam eğer star yeniden bu kuşağı başlatırsa müziği yüzünden bundan sonra yaşayacağım herhalde. vallahi çocukluğuma iniyorlar.
  • lacivert jenerikli pazar gecesi sinemalarının alameti farikasıydı bir aralar. ışıltılı newyork, topuklu ayakkabılı hatun, gece arabanın ön kaputuna yansıyan bina suretleri vs...
  • ne filmler izledik be şaka maka bu isim altında..güzel günlerdi..
  • adını duyunca burnuma sabun, şampuan kokusu geliyor. içimde de bir sıkıntı oluşuyor tabi. ertesi gün okul var zira.
  • pazar geceleri starda gösterilen filmlerin ana başlığıdır parliament pazar gecesi sineması. küçük bir çocukken genelde babam izin vermezdi izlememe çünkü ertesi sabah okul olurdu ve çocuklar pazar geceleri erken yatmalıydılar. batman bu seriden aklımda kalan tek filmdir, ilk oluşunun etkisi olsa gerek.
    (bkz: parliament cinema club)
hesabın var mı? giriş yap