paris'te son tango

• ne zaman paris'te bir futbol musabakasi olsa hemen bu baslik kullanilir yaratici spor servislerince.
• bertolucci paris'te son tango'yu çektiğinde robert altman, "filmin gelecekteki filmlere bakmak için bir sıçrama tahtası, bir prototip olarak kendini göstereceğini" iddia etmişti. aradan bunca yıl geçmesine karşılık altman hâlâ haklı değil mi?
  
  nedeni şu: bugün cinselliğin sinemadaki imge-karşılıkları söz konusu olduğunda, adı geçen filme bakmadan okumada bulunmak mümkün mü? cinselliğin ölümü de içerdiği tezi georges bataille’e değin uzanmıyor mu? henüz 1960’ta, a bout de souffle’yi çektiğinde godard da benzer şekilde düşünmüyor muydu? patricia’nın (jean seberg) ölümcül motivasyonunu godard, country-noir pierrot le fou’da ve future-noir alphaville’de anna karina üzerinden yansıtmaya devam etmedi mi? bu bize, cinsel maskelemeyi, kadın ve erkek doğasını, son tahlilde varoluşsal açmazları ve sorun(sal)ları da düşündürtmeye yetecektir.
• 1998 dünya kupası'ndan önce, tempo dergisinin verdiği dünya kupası kitabında her takım için bir şeyler yazılmıştı. kadrolar, turnuvaya nasıl geldi falan gibi. tabi dolayısıyla her takıma bir slogan da bulunmuştu. almanya'ya "panzer"le ilgili bir şeyler, brezilya, italya falan. arjantin'de de batistuta'nın resmi ve yanında kocaman "paris'te son tango". böyle bir şekilde aklımda kalan sözcük öbeciği.
• tadı güzel ama tereyağı fazla kaçmış film.
  
  tecavüz sahnesi senaryo gereği olup, kullanılacak sarf malzemesinin anlık gelişen kararla sahneye dahil edilmiş olması etik olmamış elbet.
  
  (bkz: #21982109)
  (bkz: shame on you berto!)
• (bkz: yaratıcı spor servisi)
• (bkz: last tango in paris)
• sinema tarihinde daha bilmediğimiz ne sırlar var allah bilir. kimse kalkıpta sanat için onu bunu yapıyorlar tarzında müstehçenliklere sevimli gözle bakmamızı istemesin.
• (bkz: la derniere tango a paris)
• (bkz: ultimo tango a parigi)
• italya-fransa ortak yapımı filmde, jeanne (maria schneider) evlenmeye hazırlanan parisli sıradan bir kadındır. ev ararken paul (marlon brando) adında tuhaf bir amerikalı adamla karşılaşır. yaşça kendisinden büyük olmasına rağmen ondan çok etkilenir. ikili arasında garip bir ilişki başlar. sürekli beraber olsalar da birbirlerine hayatlarına dair hiçbir şey sormazlar. aralarındaki kişilik farklılıkları ikisini de dar bir çıkmaza sürükleyecektir. paris'te son tango, kendi döneminin en erotik eserlerinden biri olarak görülür. ancak film çekimi sırasında 19 yaşında olan maria schneider'in rızası dışında cinsel ilişkiye mecbur bırakıldığı iddiası yönetmene tepki gösterilmesine neden olmuştu.