paragraf

• hiç kimseye yılmaz özdil gibi yaz demiyoruz da, neden paragraf yapmıyorsunuz? eminim şükela şeyler yazıyorsunuz ama ben ve benim gibi azımsanmayacak bir kitle paragraf yapmamanız dolayısıyla sizi okuyamıyor.
  
  büyük hevesle okumaya başlıyorum, sonra "devamı" butonuna basınca ne göreyim? orhun yazıtları. arkadaşlar biz o çağda değiliz, sizi okuyacağız diye erkenden yakın gözlüğü aldıracaksınız bize.
• paragraf başında boşluk bırakılmasının sebebi:
  http://obisp.blogspot.com.tr/2015/02/ksa-ksa.html
• sözlükteki "yazarların" birçoğu böyle bir şeyin varlığından haberdar değil.
• uzun bir konunun en küçük bölümüne verilen ad..
  kanunlarda her paragraf bir madde oluşturur..
• işareti "¶" şeklindedir.
• gözlerini sessiz bir kelime açıyor dünyaya. kısa bir yolculuğun ardından araya giren nokta veya virgül ile emeklemeye başlıyor. yazarın düşüncelerine göre ilerletiyor cümlelerini. ağırlaşıyor engebeli ve bozuk satıhlı bir yolda. köşede kırık dökük bir durakta çember içine alınmış harfler el kaldırıyor. her harf içeri girebilmek için birbirlerini eziyor, ön sıradan veya cam kenarından yer bulabilme telaşesinde var gücüyle noktaları ezip geçiyor. "ayakta kalanlar bir zahmet yere çöksün, tehlikeli cümlelerin arasında ağır bir ceza çekmek istemiyorum" diyor. ilerleyen duraklarda harfler iniyor, yerine başka harfler biniyor. virgüller kaygılı, noktalar kaygılı. arada kalan boşluklar müsait bir yerde inecek.
  
  ilerleyen zaman cümleleri uzatıyor uzatmasına da anlam kaymasına sebebiyet veriyor. ünlüler hem düşüyor hem daralıyorlar. biraz da darılıyorlar. düşüp daralması mühim değil de darılmaları biraz sıkıntı. darılınca paragraf kalıyor olduğu yerde. boşlukları arasında volta atıyor.
  
  yaşamını bir nokta, ünlem, belirsiz bir soru işareti veya üç nokta ile bitirmek için son kelimelerini sahneye sunuyor. ömrü görünüşte kısa sürüyor gibi görünmesine rağmen dolu dolu yaşadığı gerçeğini de gözardı etmemek gerekli. kelimeler manalı veya manasız uzuyor. gözlerini sessiz bir kelimenin kırık bir harfine dikiyor. noktaların bol olsun.
• yazılarında paragraf kullanmayanları anlayamıyorum. bilgilerinizi, duygu ve düşüncelerinizi paylaşırken neden paragraf kullanmıyorsunuz ? sizi paragraf kullanmamaya iten nedir ?
  
  upuzun yazılar görüyorum bir tane dahi paragraf konulmamış. hayret ediyorum... böyle bir yazıyı yazmak bile zordur benim için... anlatım ise karmakarışık... belki çok önemli bir konuya değiniyorsunuz, hiç duymadığımız ve bilmediğimiz bir şey öğreneceğiz ama maalesef ki upuzun paragraflar arasında kayboluyor.
  
  sizler yazdığınız yazıları yazdıktan sonra hiç okuyup kontrol etmiyor musunuz ? acaba bu yazımı okuyanlar bir şeyler anlayabilirler mi diye düşünmüyor musunuz ?
  
  paragraf kullanmadığınız zaman bir şeyler anlatmaya çalışan ama hiçbir şey anlatamayan kişilere dönüşüyorsunuz. üzgünüm upuzun olan ve paragraf kullanılmayan yazıları okuyamıyorum. vakit kaybı olarak görüyorum.
• yazımı gayet ciddiye alınılması gereken yaznın bölümü/bölümleri. her paragraf kendi içinde bir bütün oluşturmalıdır ama aynı zamanda onceki ve sonraki paragrafı da birbirine bağlamalıdır. yani kafaya göre sırf bir parmak arayla satır başı yapıldı diye yazılan her yazıyı paragraf olarak algılamak pekte dogru degildir sanki.
• uzunluğu arttıkça entrynin okunabilirliğini süratle azaltan yazı bloku. gayet geniş olan monitörümün ekranını baştan sona dolduracak uzunluktaki tek bir parçadan oluşmuş entryi okuyamıyorum çünkü satırlar birbirine giriyor.
  
  şurada ifade ettiğiniz fikrinize biraz saygınız olsun lütfen. kovayla boca etmeyin okuyucuların üzerine. kaşık kaşık verin ki tadı çıksın. güzel anlatın, iyi anlayalım.
• http://www.myspace.com/paragrafizmir