• bir tanesinin yapımı 10-15 kuruş civarı bir şeydir. sopası dahil!
  • pembe değil de sarı olanlarını severdim ben çok. anneannemle dedem götürürdü parka, istisnasız her seferinde önce bir pamuk şeker dönerken de bir elma şekeri alırlardı. elma şekerini sevmezdim pek sert gelirdi kıramazdım dış kısmını bide çok büyüktü bir süre sonra bayardı artık. ama pamuk şeker bambaşkaydı, ikincisini istemeye utandığım ama tadı her zaman damağımda kalan haliyle. artık yok tabii eski tadı ve çocukluğumun masumiyet müzesinin en güzel köşelerinden birinde duruyor şimdi. aynen 18 yaşında beni bırakıp giden; mekanları cennet olur inşallah; anneannemle dedem gibi.
  • pamuktan yapilmiyor. bu da insani uzuyor. ismail abi'yi de.
    http://www.youtube.com/watch?v=sdrevbki1qg
  • (bkz: ryan babel)
  • kalabalık içinde yemek sakıncalıdır. herkes bir tutam alayım derken saniyesinde biter. çocukluğun unutulmazlarındandır. ufak süprizler yapmak için idealdir. anılar canlanır, ağızlar tatlanır.
  • kıyıp da yiyemezseniz efenim uçucudur. ertesi gün elinizde sapı kalır.
  • çoook sevdiğim. "pis" olduğu, "aaa,kim bilir nelerin içinde yapıyorlardır onu !" biçiminde tekrarlanan bir anne tümcesiyle sıkça anımsatılmış, yasaklanmış ve yasak olan her şey gibi çok sevilmiştir. sahili, denizi anımsatıp burnunun direğini her anlamda sızlatması da cabasıdır.
  • cocukluk anilarimin icinde ataköy ile hep en guzel olani. yaş dort. abim okula yazilmis, anneannenin tum israrlarina ragmen mudur beni cok kucuk diye okula almamis. abim her gun bes gibi donuyor eve. ve ben her ama her gun 13. katın penceresinde bekliyorum. cunku abim her okul donusu gunu pembe pamuk seker getiriyor.

    sadece mutlu olmak istedigim anlarda... bir ani bu kadar mi taze, bu kadar mi canlı kalır... o zaman ozledigim pamuk seker, simdi ise abim... gecmisim...
  • kore'de pamuk şeker dürüm yapan bir dükkan link.
  • pembiş pembiş bulut gibi görüntüsüyle, insanı cezbeden enfes yiyecek...
hesabın var mı? giriş yap