• şu an rol aldığı dizideki çalışma cesaretiyle, 29 ekim'lerde ve 10 kasım'larda kolpadan tweetler atmak dışında en ufak bir siyasi eleştiri imasına bile yüreği yetmeyen günümüz sanatçı(!)larına resmen posta koymuş olan cesur abimiz.

    bunu en çok da trt, atv ve acun'un kanalında çalışan cihangir solcuları için söylüyorum.

    zira adım gibi eminim ki onlara göre özcan cahil, kıro ve kürt bir türkücüdür ama kendileri ise çok vatansever, atatürkçü ve entelektüel insanlardır. ama görüldüğü üzere durum ortada!

    bu vesileyle kendisini yürekten kutluyorum!

    edit: " parasını aldığı bir dizide oynamış, ne yapmış ki, niye bu kadar abarttın? " diyenlere cevaben;

    e konu da bu zaten; yani işte sırf bu '' paralarını " düşündükleri için disney'e atatürk tepkisini koymadıkları için eleştiriyorum ya!

    misal tarkan bunun en çarpıcı ve en kolpacı örneğidir mesela.
  • o ünlü biri...ve diger ünlülerin aksine yediginin içtiginin yaptıgı tatilin aldıgı yeni ayakkabının fotografı paylaşmak yerine hayranlarına izleyip etkilendigi filmleri önerip yorumlarını alıyor okuduğu kitapları tavsiye ediyor. kendi senaryolarına öneri ve eleştiri yapmalarını istiyor.
    5 dksını ayırıp önerdiği bir kitap bir film başka bir insanın hayatını değiştirmez belki ama ona çok şey katıp başka bir yere taşır. işini begenirsiniz begenmezsiniz o sizin bileceğiniz şey ama önce kurtulun artık önyargılarınızdan sonra yeniden konuşalım.
  • müthiş oyuncu.
    2002den beri gözlemlediğimiz kadarıyla, kendisi ağa ama modern, iki karısı var, tercihan hükümet nikahı olmayandan çocuğu var.

    özcan sana sesleniyorum , ben sıkıldım, sen sıkılmadın mı seymen ağa?

    (bkz: derdini sikeyim butonu)

    aylar sonra gelen edit: ulan gene ayni rolu oynuyor, insanda az utanma olur yahu, capsizlikta son nokta.
  • oyunculuğu tarz olarak ersin korkut'un oyunculuğuna çok benziyor.

    evde aynaya bakıp, 3 defa: "bu ne yovv! bu ne yovv! bu ne yovv!" desin kendisi de bana hak verecek.
  • türkiye'de ağalık düzeninin bitmemesinin yegane sebebi. 5 senede bir ağa olarak çıkıyor piyasaya. ne bitmez toprağı köyü hısımı var anlamış değilim.
  • asmalı konak sendromlu türkücü. asmalı konakta nasıl bir gaz yediyse adam doyamadı benzer (yandan yemiş) hikayeli üçüncü filmini çekti. dizginlenemiyor. hovv dbürrş hovv.
  • doğru bir karar vermiş ve bir eski sevgilisinin kendisi hakkında çirkefçe ileri geri konuşmalarını mahkemeye vermiştir. ama yine de eleştrilmiştir. oysa türk halkı ne bekler?

    bekler ki mahkemeler meşgul edilmesin, özcan abimiz çıksın bir tv kanalına bağırsın oradan, "şerefsiz hatun yatakta öyle demiyordun ama!" sonra hatun da cevap versin " hadi be zaten bamya kadar ! " diye. ooh türk halkı da memnun olsun, keyiften dört köşe olsun.

    neymiş mahkemeleri böyle bir konu için neden meşgul ediyormuş? yaw mahkemeyi meşgul etmeyecek de tüm türkiye'yi mi meşgul edecek başka kendini bilmezlerin yaptığı gibi?

    yargı sistemini kullanmak ve o sisteme güvenmek bir medeniyet göstergesidir. bu nedenle aferimdir ona.
  • her kuşu siktik kaldı leylek diye bir laf var çok severim. özcan deniz'in 19 yaşında kızla birlikte olmasına pedofili diyenler olmuş. dünya genelinde pedofilinin tanımı 13 yaş ve altına ilgi duymaktır. bu iğrenç konunun 19 yaşında bir kızla beraber olmakla alakası yoktur. kendinize gelin.
  • türk kadınının zevksizliğinin, türk sinema ve dizi sektöründeki yapımcı ve yönetmenlerin kalitesizliğinin önemli göstergelerinden biridir.
  • "sayın başbakanım, bu dizi gerçekten sahip çıkılmayı hak ediyordu..."

    sayın başbakan bu konuda ne düşünür bilemiyorum ama ben bi şeyler düşündüm..

    özcan deniz trt1'de yayınlanan "bir zamanlar osmanlı" dizisinin yayından kaldırıldığını twitter'dan duyurmuş ve dizi hakkında fikir beyan ettikten sonra sayın başbakana seslenmiş, "...bu dizi gerçekten sahip çıkılmayı hak ediyordu..." diye.

    aslında memleket dizilerinin bile kaderini artık başbakan belirlediği için özcan deniz'in yetkililere seslenişi gayet makul karşılanabilir ama.. yok bence karşılanmasın. bir kerecik karşılanmasın ve şu "sahip çıkma" faaliyeti hakkında düşünelim.

    siz yaptığınız bir işe sahip çıkılmasını, hem de devletin/güçlünün/iktidarın/ sahip çıkmasını istiyorsanız, bir gün kapı önüne konmayı da hak ediyorsunuz demektir. siz, ürettiğiniz bir esere devlet katından hami arıyorsanız, o eserin katipliğini yapmaktan başka bi vasıf istemiyorsunuz demektir.

    iktidarın sahip çıktığı sanat, sanat değildir. ha evet zaten bir tv dizisi de sanat falan değildir diyorsanız, tamam kabul. yaptığınız şeyi sanat eseri olarak görmemekte haklısınız. ancak isimlerinizin önüne hiçbir çekinme, hiçbir acaba kondurmadan eklediğiniz "sanatçı" payesi kafaları karıştırıyor. karışan kafalar da yapılan işi sanat sanma yanlışına düşüyor. sonra o yanlış, sizin sahip arayışınızla iktidarın sanata sahip çıkma anlayışına kedinin yumağa dolandığı gibi dolanıp kalıyor. gel de çöz çözebilirsen.

    sayın başbakanın sahip çıktığı bir diziniz olsun istiyorsunuz öyle mi?

    o zaman, "yargının da gerekli kararı vermesini bekliyorum" çıkışlarına bile ihtiyacınız kalmayacak. uyarı bile alamayacaksınız. yargılanamayacaksınız bile. savunma, söz söyleme hakkınız da olmayacak. çünkü size ta en başından sahip çıkılmış olacak. çünkü ta en başından söz söyleme hakkınızı sahibinize devretmiş olacaksınız. sahibinin sesi olacaksınız.
hesabın var mı? giriş yap