• oğlum neden o kadar insanın karşısına geçip yalan konuşuyorsun? fincancı “barış” mu dedi? barış dediği
    için mi tutuklandı? zamanında ırak işgal edilmeden önce yayılan “kimyasal silah tesisleri var”
    palavrasının giriş cümlesi gibi tsk’ya iftira attı. bunu canlı yayında pkk kanalına çıkarak yaptı üstelik. ergenekon kumpasında müdahildi, avukatını alıp şerefli türk subaylarını sorguluyordu silivri’de. dönemin hızlı akp’lisiydi, yetmez ama evet tayfasındandı. ha bir ara “öcalan’a özgürlük platformu” başkanı mı neydi.

    ne zaman barış demiş, ne barışı oğlum? kime üflüyorsun sen?
  • sosyalist ise çıksın daha geçen gün bartın'daki faciada ölen işçilere armağan etsin ödülü. sfk gibi şaibeli birine destek çıkarak kürt hareketine sempatik görünmek kolay tabi. böyle sosyalistlik olmaz.
  • şebnem korur fincancı düşünceleri belli birisi. buradaki başlığını okusanız bile arşivinden anlarsınız. pkk'nın bir yayın organına katılıyor. sunucunun arkasında yer alan "zap'ta kimyasal silahla 7 gerilla katledildi" yazısı karşısında hiçbir bilimsel niteliğe uymayacak bir şekilde pkk hesaplarındaki bazı görüntülerden yola çıkarak "görülmektedir, anlaşılmaktadır" iddialarında bulunuyor. türkiye cumhuriyeti terörist güçlerle mücadele etmiyor da sanki savaşan bir "meşru" güç varmış gibi konuşuyor. özcan alper fincancı'nın sırf barış dediği için linç kampanyası yediğini söyleyerek kendi zekasına hakaret etmektedir. çünkü bu olayların hiçbir yerinde barış dememektedir.
  • yeni filmi "gelecek uzun sürer"in dün akşam yapılan ekşi sözlük zirvesine katılan iyi insan, başarılı yönetmen. güzel güzel dinledi, güzel güzel anlattı. asıl meselesinin altını bir kez daha çizdiği bir akşam oldu. (bkz: #26199520)
  • bu adamın aldığı ödül, ödülün şebnem korur fincancı'ya ithaf edilmesi asla ve asla tesadüf değil. sanat camiası hapsolmuş durumda. fonlana fonlana karakterini yitirmiş, kültürel emperyalizme nefer toplamaya yarayan ucubelere mahkum değilsiniz. izlemeyin, izletmeyin, izleyeceksiniz de bu bilinçle eleştirel izleyin lütfen.
  • 18. altın koza film festivalinde siyad en iyi film ödülü ve yılmaz güney ödüllerini aldı. yılmaz güney ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşması şu şekilde: "gerçekten bu sefer heyecanlandım. sanırım benim aldığım en güzel ve en anlamlı ödül. şayet biz yılmaz güney’e yakışır sinema yapmaya devam edersek ne mutlu bize. 1990’lı yıllardan bu yana 17 bin 500 insan, adına jitem denilen, bir şekilde devletin de içinde olduğu kişiler tarafından çorak alanlarda katledildiler. maalesef devlet, onların ailelerine kemiklerini bile çok gördüler. bu ülkede rahat uyuyabileceksek, bu ülkede sanat yapılıyor diyebileceksek tüm bunlarla yüzleşmemiz gerekiyor". ne mutlu ki bu ülkede bir hayalini gerçekleştirip de bu cümleleri kuranlar var. tebrikleri bolca hakeden yönetmendir.
  • ilk iki uzun metraj filmini görüp sindirdikten sonra rahatlıkla diyebilirim ki son yılların en heyecan veren yönetmenlerinden. özcan alper'in sevdiği şarkılar türküler diye bir albüm çıkarsa bilumum gececi tayfaya çay kahve kitap yanına meze olur.
  • güneşe yolculuk'ta filmin başkarakterinin arabasını durdurup, kimlik soran asker rolünde oynayan yönetmen. yanılmıyorsam o filmde aynı zamanda yeşim ustaoğlu'nun asistanıydı.

    çok acayip bir biçimde kendisiyle tanışmışlığım da bulunuyor. sene 2005. aylardan mayıs. uçan süpürge film festivali'nin gönüllülerindenim. festival için gelecek yeşim ustaoğlu'nun mihmandarlığını ben üstlendim. ustaoğlu ve asistanı, sabah trenle ankara'ya geliyorlar. ben onları gardan alıp sheraton'a bırakacağım. neyse gittim, belirlenen zamanda gelmişler, birlikte taksiye atlayıp, sheraton'a gittik. kayıtlarını yaptırdık, sonra birlikte kahvaltı ettik. kahvaltı esnasında da ustaoğlu ve asistanı ile sohbet fırsatını da yakaladım. o anda, ustaoğlu asistanı gösterdi. "özcan da kendi filmini çekmeye çalışıyor." dedi. bu olay, böylece kapandı. sonra ben söyleşi için kendilerine bir fakülteye kadar da eşlik ettim. söyleşiden dönerken de taksi çıkışında cüzdanımı kaybederek onlardan ayrılmak durumunda kaldım. yoksa peşlerinden ayrılmaya pek niyetim yoktu. akabinde akşamındaki 'bulutları beklerken' filminin gösteriminde küçük bir selamlaşmamız oldu. yıllar geçti. sonbahar'ın vizyona girdiği sıralar, ben özcan alper'in bir dergideki fotoğrafını gördüm. kendi kendime dedim ki, "bu adamı bir yerden tanıyorum ben ama..." bunu dedikten sonra şimşekler çaktı ve araya bir flash back girdi. ustaoğlu'nun "özcan da kendi filmini çekmeye çalışıyor" tümcesindeki özcan, özcan alper, 'kendi filmi' sözcükleri de muhtemen sonbahar'ı işaret ediyordu. neyse, bu da öyle bir anımdır.
  • 2. ve simdilik son filmi gelecek uzun surer'in yonetmen yardimcisi ve hrant dink'in yegeni lusin dink ile evlenmis.

    http://www.radikal.com.tr/…4.10.2011&categoryid=113
hesabın var mı? giriş yap