• 80 öncesi çıkarmış olduğu üç önemli solo albümü de unutmamak gerekir. "diskomatik katibim" ,"disko türkü" , "disko madımak".osman işmen orkestrası'nın çıkardığı bu albümlerdeki parçalar bir çok türk filminde (özellikle kemal sunal filmlerinde) ve eski trt programlarının jeneriği olarak kullanılmıştır.
  • bazı sporcular vardır, kendisine doğrudan yıldız oyuncu diyemezsiniz. tanrı vergisi bir yeteneği olduğu aşikârdır, bazı meziyetleri gerçekten çok iyidir ama kendisini, klasmanında dünya çapına oturtamazsınız bir türlü. peki, kendilerini böylesine hatırlatan nedir bu durumda? birlikte oynadığı oyuncuları, alıp bambaşka seviyelere çıkartır bu oyuncular. direkt parlamak suretiyle etrafa ışık vermek yerine, başkalarının yolunu aydınlatarak onların ışık olmalarını sağlarlar. direkt isim vermeyeceğim, çünkü bu tanıma uyanlar, branştan bağımsız olarak, gözünüzde canlandı diye tahmin ediyorum.

    osman işmen, tam olarak bu tanımlamaya uyan bir sanatçıdır işte efendim. şimdi, kısaca bir değinelim kariyerine.

    1978 ve 1983 yılları arasında sadece dört albüm yayınlamış olan osman işmen'in dönemindeki popülerliğini, gençlik arasında hızla yayılan diskotek kültürü sayesinde ve 80'lerin başlaması ile birlikte kazandığını söylemek yanlış olmaz. zira, 70'ler boyunca zafer dilek, yurdaer doğulu, esin engin, önder bali gibi değerli müzisyenlerin* icraatleri daha ön plandaydı ve osman işmen, ortamın kalabalıklığından dolayı, onlardan biraz daha geç tanındı. enteresan olan ise, osman işmen orkestrası'nı 1973 yılında kurması ve 1977'de, uğraşlarının büyük bölümünün gidişatını aranjörlüğe çevirmesi. yani, aktif olarak çalıp söylemediği dönemde asıl popülerliğini yakalıyor. fakat bugün, osman işmen adını kalıcı hâle getiren asıl eylemleri, geç gelen popülerliği değil; 1977'de başladığı aranjörlüğü kaynaklı vuku buluyor.

    insanların, kendi aralarında, "yahu osman işmen diye biri varmış. plağı var mı sende? akşam partide çalalım." diye konuşmaları ise, bireysel olarak osman işmen isminden ziyade, osman işmen orkestrası adıyla elden ele dolaşan plakları sayesinde gerçekleşiyor zamanında. 1978'de, diskomatik katibim albümü geliyor ilk olarak. beta plak'tan çıkan diskomatik katibim, eğer yanlış öğrenmediysem iki baskı yapıyor. bu plağın başarısı sonrasında, o dönemin yetenek avcısı yonca plak, aynı yıl içerisinde disko madımak'ı yapıyor osman işmen ve değerli orkestrasına. iki yıl sonra, aldığı geri dönüşten memnun olan yonca plak, bu kez disco-türkü albümünü piyasaya sürüyor 1980'de. takvimler 1983 yılını gösterdiğinde osman işmen, dönemin yükselen yıldızı yaşar plakçılık'tan disco maşallah uzunçalarını çıkartıyor.

    ilk albüm, 1978'te çıkan diskomatik katibim, 2009'da, ossi müzik etiketiyle ve biraz daha toparlanmış vaziyette yeniden yayınlanıyor. osman işmen'e ait sıradaki iki albümlerden en iyi parçalarını, size bizzat sunmayacağım tek tek. eski basımını yükleyen bir youtube kullanıcısı aracılığıyla ulaştığım şu tam albümü ve ossi müzik'in yayınladığı bu hâlini, siz değerli müzikseverlere bırakıyorum; karar sizlerin.

    biz çamlıca'nın üç gülüyüz ile hepimizin aklına kazınan ve birçok yeşilçam filminde kullanılan, sahibi olan plakseverlerin epey özen gösterdiği ve sahibi olmayanların ciddi ciddi aradığı ikinci albüm disco madımak, güzel bir çıkış yapıyor. birçok yerde kullanılıyor, birçok pikapta çalınıyor, birçok insan tarafından ara ara mırıldanmak suretiyle saygı gösteriliyor. yine tam albümü, bu videodan dinleyip karar verebilirsiniz. ayrıca, tuhaf bir şekilde, bu albüm, 6 yıl evvel de hayatımıza bir şekilde girmiş durumda. peşin belirteyim, siyasi bir cümle gelmeyecek: 17-25 aralık döneminde yayınlanan ses kayıtlarında, disco madımak'tan pek çok eser kullanılıyor; bunlara dair youtube bağlantılarını vermekten imtina ediyorum, ki kaldıklarından da pek emin değilim zaten.

    1980'de ve 1983'te yayınlanan iki albüm, disco-türkü ve disco maşallah'ta, daha fazla bilinen şarkıların düzenlemeleri yer alıyor. esmerim, yekte, çekirge, ben armudu dişlerim ve dere boyu kavaklar ile ön plana çıkan disco-türkü albümünü; selami şahin, ülkü aker, selahattin kaynak, ibrahim tatlıses gibi değerli isimlerin şarkılarının da aralarında bulunduğu, ancak ne yazık ki, senin olmaya geldim hariç herhangi bir kaydını bulamadığım disco maşallah takip ediyor. bu iki albüm ile birlikte osman işmen ve orkestrası, yeterince eser icra ettiğini düşünüp soluklanmaya karar veriyorlar.

    tüm bu söylediğim albümlerin yanında, başka bir yere dikkatinizi çekmek istiyorum. az evvel, asıl popülerliğini aranjörlüğü ile yakaladığını söylemiştim. "e dört tane albüm yayınlamış, hani asıl işi bu değildi?!" diye sitem etmeniz gayet doğal burada. işte, mesele tam da bu. tepede olduğu dönemde, böylesine muazzam albümler yaptığı dönemde, asıl ününün sebebi başka bir meşgale. bahsi geçen dört albümün iyi olmasını bir kenara bırakın, eğer onu meşhur eden şey düzenlemeleriyse, iyi albümlerden daha iyi olan bu yeteneğini siz tahayyül edin.

    kronolojik olarak özetlersem; pakize suda, tanju okan, gökhan abur, nükhet duru, gökben, neco, nilüfer, ali kocatepe, sezen aksu, ferdi özbeğen, nazan şoray, nurhan damcıoğlu, ercan turgut, emel sayın, sibel can, ahmet kaya, zeki müren, bülent ersoy, metin özülkü, cengiz kurtoğlu, ibrahim tatlıses gibi birçok değerli sanatçıya ve adını şu anda zikredemediğim onlarcasına yol göstermiş biri osman işmen. kendisinin katkıda bulunduğu tüm sanatçıların listesini, pratisyen docent belirtmiş başlıkta, ellerine sağlık. söylediği her şey tamam ama bir söylediyse on da söyletmiş kendisi. sırf bu dâhi, ne denli büyük katkılarda bulunduğunu ortaya koyuyor doğrusu.

    kısaca, müzikle uğraşan bir sanatçının, direkt olarak enstrüman ile anlamlı sesler çıkartmıyor oluşu, kendisinin verdiği katkıyı görmemizi engellemiyor; entry'ye konu olan beyefendinin başarısı gibi. sadece doğru müziği icra etmek değil yeteneği, müziğin nasıl daha doğru ortaya konacağını görmek esasında. eh, genel olarak parmağın gösterdiği yerden ziyade parmağa bakınca, birçok şeyde olduğu gibi, asıl katkıda bulunanları göz ardı ediyoruz ne yazık ki.

    başlıkta gördüğüm en sevindirici husus, kendisi hakkında girilen entry'ler bu arada. 2006'da jon lord, 2013'te kuruyemisci, 2014'te mr nutz ve mefhumumuhalif, geçen yıl ise ganyancinin serce parmagi ve pratisyen docent, oldukça güzel ve bilgilendirici entry'ler kaleme almış. hiç değilse, doğru zamanda takdir görmesi sevindirici.

    böylesine değerli insanların kıymetini geç olmadan fark edebiliyorsak, ne mutlu bizlere.
  • ahmet kaya senfonisini yaratan muzisyen... ayni zamanda nilufer ve ajda pekkan gibi sanatcilarin soyledigi turkce sozlu yabanci muzikleri aranje etmistir. tasradakilere senfonik muzik, kenttekilere de baglama dinletmeyi basarmistir bu muzik sihirbazi
  • adının sadece ahmet kaya ile anılması düşündürücü...
    oysa 1970'lerin ve 80'lerin ilk yarısının garo mafyan'ıydı ki; o dönem nilüfer'den sezen aksu'ya, ibo'dan nükhet duru'ya kadar nice ismin aranjörlüğünü yapıp endülüs stii düzenlemeleriyle albümlerini zirveye çıkarmıştı.
  • bağrı yanık dostlara isimli asu maralman şarksının da aranjörüdür ve bas gitarı kendisi çalmıştır.
  • yanilmiyosam tarik akan'in, anne kafamda bit var adli kitabında adi gecen muzisyen! kitaptaki rolune bakarsak isim benzerligi de olabilir diye dusunuyorum ama...
  • şu fani dünyada kendisiyle tanışıp, çalışma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum. çok başarılı ve kaliteli bir müzik adamı, elinin değdiği proje daha bir değerleniyor.
  • bana göre gelmiş geçmiş en iyi aranjör olmasının yanında en zengin müziğe sahip yerli sanatçılardandır.
    isimlerine bakınca, zamanında dünyayı kasıp kavuran akımdan biraz nasiplenmek için yapıldıkları izlenimini verseler de kaliteleriyle diskomatik katibim ve disko madımak albümleri bir daha gelmez.

    ahmet kaya müziğinin arkasındaki güç olduğu da bir gerçektir ama müziğinin ille de protest sözlere dayalı olmadığını anlamak için sezen aksu'nun sevgilerimle albümünü dinlemenizi tavsiye ederim.
  • diskomatik katibim (1978) d&rlarda bulunmaktadır, üstüne üstük disko madımak'ında (1979) ses kayıtları temizlenmekte, yakınlarda piyasaya çıkacağı söylenmektedir. hele şükür bunlarıın kötü kopyalarını dinlemekten kurtulacağız en sonunda.
  • çok büyük adam. değerini bilemiyoruz maalesef. bizimki gibi sanat fakiri bir ülkede doğmasına ve çalışmasına rağmen bu derece önemli bir sanatçının adını duymak için özel çaba sarf etmek gerekiyor. şaka gibi.
hesabın var mı? giriş yap