• fiziksel acı konusunda engin tecrübelere gark eder insanı. şairin* de dediği gibi * öyle birden değil, ağır ağır..

    (opsiyonel) aşama 0:
    [not: bu aşama, dişleri çapraşık, ağzı için doktorun "oynayamam, yerin dar" dediği kimselerin başına gelebilecek durum, yer sıkıntısı olmayanlara herkese uygulanmıyor. yer sıkıntısı yirmilik diş çekimi ile filan aşılabiliyor. doktor bulur bir yol.]

    önce anlatırlar "şunları yapacağız, bunları takacağız" diye. "tamam" dersin zaten göze almışsındır olacakları. "ama braketleri takmadan önce çenende biraz yer açabilmek için üst çeneye(dilin üst yüzeyinin temas ettiği yere) -kıvırıp büküp ilginç bir hale soktukları- metal(çelikti galiba) bir tel takmamız lazım" derler. olayın ilginçleşmeye başladığı yer burasıdır: zira bu telin kendi şeklini vererek dilde açtığı yarıklar nedeniyle gelecek birkaç ay boyunca başta tuzlu-ekşi-acı-sıcak şeyler dahil olmak üzere yemek yemek ve dahi konuşmak imkansızlaşır. 'fıstıkçı şahap'taki sessiz harflerden herhangi birini telaffuz etmeye kalktığınızda karşınızdaki insan "bi sussa da gitsek yaa.." diye içinden geçirmeye başlar, boğazınızda düğümlenir söyleyecekleriniz.. iletişimden soğuturlar adamı. yaklaşık altı ay kalır bu nesne ağızda (süre kişiye göre değişir.) her ay doktor bunu "aktive ediyorum" diyerekten sıkar, gerer veee... hooop, ağrıların en başına geri dönersiniz. hamken pişme yolunda atılan bu ilk ve çetrefilli adımı geçebildiyseniz ne âlâ..

    aşama 1:
    ağızda yer sıkıntısı yoksa veya baştaki aşamayı başarıyla geçtiyseniz, braketleri taktırmaya hak kazanmışsınız demektir. bir-iki saatlik çabanın sonunda dişlere monte edilen braketler ilk takıldığında pek bir şey hissedilmez, "aman da ne kolaymış, hepsi bu kadarcık mıymış, botokslu gibi oldum ayol.." derken, birkaç saat sonra yaklaşık bir hafta sürecek ağrı ve acılar başlar. ağrı, bütün dişlerinize ve çene kemiğinize uygulanan basınç yüzünden, acı da braketler tarafından rendelenen yanak içi-dil-dudak etrafı gibi bölümlerden. ağrı kesici olmadan yemek yiyebilen varsa helal olsun. yemek dediğim de, yumuşak şeyler, sandviç falan yemeyi unutun bir süre.

    aşama 2:
    tedaviye bu kadar ay dayandınız: hamdınız ilk başta, piştiniz artık.. ama son bir aşama kaldı: "alt çene ve üst çeneyi lastiklerle(böyle miniminnacık şeyler, paket lastiğinin çapı 0.5 cm olanını düşünün) tutturup birbirine doğru ittireceğiz." derler. anlatırken ne kadar da kolay diy mi? konuşmak iyice imkansızlaşır. karşı tarafla diyaloğa geçmeye kalkınca dişleriniz birbirine kenetli vaziyette olduğu için sürekli ağlıyormuş ya da ana-avrat sövüyormuşsunuz gibi gelir.

    aşama 3:
    bütün bu aşamaları atlatıp braketler çıkartılınca da bitmez.. aylardır sararmakta olan dişlere bir güzel diş taşı* tedavisi.. dişlere braketleri sabitlemek için sürülen yapıştırıcı harcın diş yüzeyinden temizlenmesi için yapılan işlem zaten evlere şenlik. o vızıldayan kesici başlık doktorun elinden kayıp da ağzımı keser mi korkusu anlatılmaz yaşanır.

    aşama 4:
    afferim sonuna kadar dayanabilene.. bütün bunları yaptırdıysanız artık düpdüzgün dişleriniz var demektir. siz gülümsediniz mi ortam yıkılıyordur artık.

    çıkarım:
    peki ne anladım ben bu işten? o kadar çile çektikten sonra gelen güzelliği ben n'eyleyim, "bahar gelmiş n'eyleyim, n'eyleyim baharı yazı" a dostlar.. ayrıca geç gelen adalet, adalet midir? olmaz olsun böyle tedavi.. iletişim kuramamaktan asosyal oldum, acıların çocuğu oldum, hamdım piştim yandım yeminle..

    edit: çıkınca da cidden müthiş oluyomuş yahu (bkz: kendimden biliyorum). ama kendinize sorun önce "bu kadar acıya değer mi?"
  • 30 yaşımda giriştiğim tedavi türü. 5 ayın içerisindeyim (18 kasım 2013 başlangıç), detayları anlatayım.

    malum tedavi uzun süreceğinden, çalışma hayatında da sıkıntı yaratmaması için şeffaf braketler (estetik braket) aracılığıyla başladı tedavim. bendeki bozukluk sınıf ıı divizyon ıı imiş ve bir de derin kapanış varmış.

    ilk 3 ay yalnızca üst çenemde braket vardı, braketlerin takılması ağrı, acı yapmayan bir süreç. yalnız braketler takıldıktan sonraki 4-5 gün biraz zor geçiyor. yalnızca sıvı ve çok yumuşak şeyler yiyebildim. zira dişler çene içerisinde sarsılmaya başladığından, yemek yemek oldukça eziyetliydi. her ay, tellerimi 2 numara kalınlaştırdı. 12-14-16-18, son kontrolümde 18 kaldı, değiştirmedi sanırım en kalın tel 20 onu da önümüzdeki ay takacak.

    1.5 aya yakın bir zamandır da alt çenemde var braket. alt çenede de neredeyse aynı süreci yaşadım. yine 4-5 gün yemek yemek eziyet verdi ancak sonrasında alıştı dişlerim. alt çenedeki braketler daha dayanıksız oluyor. 2 kere düştü braketlerim ve yeniden yapıştırdı. alt çenede de 16 numaralı teldeyim.

    son kontrolümde yani 1 hafta önce, lastikler verdi. alt en arka dişten (tel takılı en arka), üst köpek dişlerine takıyorum. üst çeneyi alt çeneye yaklaştırıyor. böylelikle kapanış bozukluğum da ortadan kalkacak ya da minimuma inecek. lastikleri, yemek yemek dışındaki bütün anlarda takıyorum. günde bir kere de elastikliği bozulduğundan atıp yenisini takıyorum. yalnız lastik süreci tellerin ilk takıldığından daha ağrı veriyor. 5-6 gündür alt ve üst çenem inanılmaz ağrıyor ancak bu ağrı da gün geçtikçe azalıyor.

    sonuç olarak niyetiniz varsa benim gibi 30 yaşınıza kadar beklemeyin. zira benim 5 ayda üst çenemdeki bozukluk tamamen düzeldi. dişlerim şu an inci gibi. alt çenemde çok bir bozukluk yoktu, yalnızca eksik dişimin yeri kapanacak o da sanırım 6 ay sürer. her geçen gün düzelen dişler insanı çok mutlu ediyor ve her şeye değiyor.

    ortodontistimi merak eden arkadaşlar olursa, ankara tunalı da dt. özlem sancak, kendisi dünya tatlısı, şiddetle tavsiye ederim.

    3 ay sonra gelen edit: 7. ayımı bitirdim, geçen ay (28 haziran 2014) kontrolüm vardı. kapanış bozukluğunu gidermek için çok düzenli taktığım lastikler, çok başarılı sonuç vermiş, yalnız sol çenemdeki düzelme daha yavaşmış (eksik dişin olduğu çene), sağ tarafa taktığım lastiği çıkarttım, sol taraftaki lastiği değiştirdi, daha küçüğünü verdi ve alt çenede eski taktığım dişin bi önündeki brakete takmamı önerdi.

    eksik olan dişimin yerine de azı dişimi çekmeye başladık geçen ay, 1 ayda neredeyse yarısı kadar boşluk kapandı, azı dişim öne doğru ilerledikçe, yirmilik dişim de onu takip etti, güzel güzel kapanıyorlar.

    hekime ilk kez bu gittiğimde sordum, madem bu kadar iyi ilerliyoz, ne zaman çıkarırız telleri onu söyleyin dedim. ısrarla tarih söylemedi, en son 6 ay sürer mi diye ısrarlı sorularım karşısında, 6 aya kalmadan çıkarırız dedi.

    8 ay sonra gelen edit: 16 aydır devam ediyor tedavim son düzlükteyim artık. azı dişim geldi ancak yatarak geldiği için açıklık kaldı, azı dişi tekrar itti, şimdi yeniden çekiyor, 1-2 mm kadar yer kaldı, neredeyse başarıyla oturdu yerime. sol tarafımdaki kapanış bozukluğu ısrarla kapanmamaya devam ediyor. bu arada neredeyse 2 ay geriden geliyor tedavim, çünkü ortodontistim doğum yaptı ve 2 ay hastalarından uzak kaldı. yani mart-nisan gibi çıkacak olan tellerim, mayıs-hazirana kaldı.

    artık sona yaklaşmanın verdiği haz, inci gibi dizilen dişlerim ve benimsediğim braketlerimle hala çok mutluyum.

    son edit: efendim tedavi 19 ay sonra tamamlandı, son aşama için (bkz: #52739203)
  • 1 mart 2019 itibarıyla yaptırmaya karar verdiğim diş ve çene düzeltme tedavisi.

    35 yaşındayım,hayatımda ilk kez geçen yıl diş hekimine gittim.1 yıl içinde toplam 8 dolgu,1 kanal tedavisi ve 1 diş çekimi yaptırdım.bu yaşa kadar diş hekimine gidemememin sebebi ise diş hekiminin odasındaki ilaç kokusu,ağzımın içine girecek o alet edevattan tiksinme gibi şeylerdi.biraz acıdan korksam da aslında siniri dışarda olan oyuk dişlerle her yemek parçasında zonklamasından daha az acı çekerim diyerekten hekimin yolunu tuttum.

    durumu ve korkularımı hiç eğip bükmeden anlattım.bu noktada diş hekiminin önemi çok büyük diye düşünüyorum.adam beni öylesine rahatlattı ki gittiğim ilk randevuda çürüyen dişimi çektirdim.akabinde bu kadar beklediğim için kendime az küfür etmedim.yapılan hiç bir tedavide bir gram bile acı hissetmedim.en ağrılı olacağı söylenen/okuduğum kanal tedavisinde bile hiç bişey duymadım.

    bugün bir yılım dolduğu için diş temizliğine gittiğimde ortodonti için de görüştüm.özellikle ön iki dişimin solundaki dişin ön dişlermin arkasında olmasından,ön iki dişimin birbirinin üzerine doğru kaydığı için rahat gülemediğimden bahsettim.bence sürekli yaşadığım aftların da sebebi ileri ve geride olan bu dişlerin yemek yerken dudaklara zarar vermesi. bu konuşmayı geçen yıl tedavi sürecim devam ederken de konuşmuştuk.hekim mükemmeliyetçi olduğundan tedavinin mutlaka cerrahi müdahale ile olması gerektiğini,üst damağımın oldukça dar olduğunu söylemişti.bugün yeniden konuştuk.cerrahi müdahaleden korktuğum ve o kadar para verip derdini çekmek istemediğim için çenemi öne doğru genişleterek dişlerimin istediğim şekle gelebileceğini öğrendim.eğer kliniğe güvenmeseydim bedava da yaparım deseler yaptırmazdım.

    özetle ilk duygunuz güven olacak.yaklaşık 1.5 sene ya da duruma göre 2 yıl boyunca sürecimi buraya editleyeceğim.bana şans dileyin

    ilk edit:dün itibarıyla üst damağıma,damağı genişletmesi için bir aparat ile birlikte üst dişlerime braket ve teller takıldı.çok az da olsa dişlerde bir baskı hissi vardı.sabah uyandığımda hiç bir ağrım olmadı,tel takılırken de ağrı yoktu zaten,fakat damağıma takılan aparatın teli tam damağımda olduğu için yutkunurken dilim sürekli olarak oraya değiyor.tek acı hissi bu.
    yemek yemek biraz işkenceye dönüştü itiraf edeyim.dişlere geçici dolgu ile yükseklik verildiği için alt çene ve üst çene tam olarak kapanmıyor.sabah yulaf gevreği yedim. vejeteryen olduğum için öğle yemeği daha kolay geçer diye düşünüyorum.

    ilk hafta editi: ilk günlerdeki tuhaflık hissi kalmadı,hatta bazı zamanlarda ağzımda yok gibi hissediyorum.bu biraz da kötü bir his uyandırıyor.acaba şu an tedavi olmuyor mu?acıması gerekmez mi gibi anlık endişelerim oluyor.bunlar olup biterken dişlerimin arada sırada fazlaca hassaslaştığını ve sızladığını hissedince telleri yeniden hatırlıyorum.yemek olayı biraz daha kolaylaşmaya başladı.artık alt çene ve üst çeneyi bastırırken daha az acı duyuyorum.standart kahvaltı bile edebildim.özetle insan her türlü değişikliğe ayak uydurabiliyor.bu arada diş hekiminin verdiği mumu hiç kullanmadım.aft belasından dolayı bu derdi bildiğim için tellerin ucu bucağı beni pek rahatsız etmedi.zaten haftasının dolması ile birlikte dudaklardaki tahriş te normale döndü.

    21.gün editi:
    artık epey alıştım,konuşmam daha da düzeldi.damağımdaki genişletici aparat dilimi acıtmıyor.bu arada dudağı acıtmaması için verilen mumu hala hiç kullanmadım,yemek yerken artık dişlerim acımıyor fakat yemek kısmı hala dertli.ilk haftadaki kadar olmasa da her yemekten sonra araya kaçan kalıntılar vs dertli süreç.haftaya bugün ilk aylık kontrole gideceğim,gelişmeleri yazarım yine

    ilk kontrol editi:
    bir ayı tamamladım ve kontrole gittim.dişimdeki tel çıktı ve yerine biraz daha kalın olan bir tel takıldı.ayrıca diğer braketlere daha küçük teller takılarak her braketin iki ucu da sıkıldı.işlem yapılırken dişlerinizde epey baskı hissediyorsunuz,sonrasında yine ağzınızdaki alışmışlık devam ediyor.sabah uyandığımda ise ön dişlerimde oldukça fazla bir baskı hissettim.bu ay sonunda sanırım ön dişimdeki yamukluğun büyük ölçüde düzeldiğini göreceğim.ayrıca yeni tel ve sıkıştırılan tel uçları sebebi ile yanaklarım aft acısı gibi acıyor maalesef.

    ikinci ay edit: artık dişler ciddi ciddi hareket ettiği için hassasiyet üst noktada.geçen ay takılan tel çıktı ve yerine bir kalını koyuldu.doktor bu teli değiştirirken gerçekten dişlerim acıdı.yumruğumu falan sıktığımı hatırlıyorum.geride olan dişime yer açmak için bir adet yay takıldı.tüm bu değişiklikler 1.5 ay duracak ve haziran ortasında yeniden kontrole gideceğim.şu an üst dişlerimin hepsi inanılmaz hassas ve yulaf ezmesini zar zor yiyorum.ha unutmadan ön diş büyük ölçüde düzeldi.

    4.ay editi:uzun bir aranın ardından olan biteni yazmak istedim.bir önceki ay geride olan 1 dişime yer açabilmek için iki dışımın arasına yay koyuldu,onun yanındaki dış ile en arka dışım arasına da lastik gerilmişti.bu yapılan işlemin sancısı çok fazla olmadı fakat ben 1 hafta önce ağır bir boğaz iltihabı geçirdim.ateş yükselmesinin de etkisi ile dilimde,dudaklarımda,yanak içlerimde yaklaşık 10-12 adet aft çıktı.1 haftalık süreçte doğru düzgün yemek yiyemedigim için sanırım 3 kilo daha verdim.kontrolumu de bu sebepten 1 hafta uzattım.
    dün ise 4. ay kontrolüne gittim,neyse ki mutluluk verici bir şey oldu.doktor,damakligimin işlevini yerine getirdiğini ve artık bu aparatta gerek kalmadığını söyledi.damak aparatını çıkardı ve ben acayip mutlu oldum.artik dilim damağıma değiyor.yemek kalıntılarının yarısından çoğu artık bir yere takılmadan mideme gidiyor.şunu fark ettim ki braketler hiçbir şeymiş.esas zorluk damak genişletici aparattaymis.cok rahatladım be sözlük.

    sanırım 1-2 ay daha o arkadaki dişime yer açmaya çalışacağız,sonrasında alt dişlere braket bizi bekler.
    gelişmelerle yine karşınızda olurum.

    7.ay editi: eveet bir büyük aşama daha geride kaldı.alt dişlerime de braketler takıldı,daha ertesi sabah 1 braketim yerinden çıktı.aklınızda olsun,eğer kaplama dişiniz varsa braketler çok sağlam yapışmıyor.benimki de zaten ordan atıverdi.şile de olduğum için sırf bu yüzden istanbula gitmek zorunda kaldım.ağzımın içi artık iyice metal yığını oldu.yine hassasiyet,sızlama ve dudaklarim kapandıktan sonra biçimsiz duruşu ile baş başayım.sanirim bir hafta kadar sonra buna da alışırım.bu arada hala daha üstte geride olan diş için yeterli boşluk oluşmadı.zaman çabuk geçiyor ve üst dişlerimin düzeldiğini gördükçe iyi ki başlamışım bu ise diyorum

    11.ay editi:
    dün alt dişlerimin ilk sıkıştırma işlemi yapıldı.buraya yazmadigim 4 aylik sürede alt diş tel kalınlığı değişti,cikan braket daha saglam yapıştırıldı.gerçekten sağlam bir duzelme goruluyor
    simdi hem alt hem ust disler sıkıldıgı için ağzımın ici pek randimanli değil :) hepsine değiyor,yılmıyorum,biliyorum ki her yapilan işin yarattığı olumsuz his maksimum 3 gun sonra geçiyor.

    15.ay editi:
    mart ayında 1 yılını doldurduğum tedavi sizlerin de tahmin edebileceği gibi mart ayından sonra,covid 19 sebebi ile durdu.mayıs ayına kadar dikkat ederek kullanmaya devam ettim,bu arada hekim ile konuştum.tedavinin geriye gitmeyeceğini,tabii ki ileri de gitmeyeceğini iletti.mayıs ayının başında bir sabah kahvaltısında daha önceden de bahsettiğim kaplama dişe takılı olan braket yine çıktı.mecburen atladım kliniğe gittim.sağ olsun klinik,covid kapsamında tüm önlemleri almıştı.hekimde 2 adet cerrahi maske,üstüne n91 maske,üstüne gözlük,en üstte de siperlik vardı.bunları görünce bir nebze rahatladım.şu anda alt dişlerim %99 bitti gibi.yaklaşık 20 gün sonra yeniden kontrole gideceğim ve üst damakta geride olan tek dişim de yavaş yavaş ileri çekilmeye başlayacak.

    18.ay editi:

    üst damakta geride olan dişim için gerekli olan açıklık oluşmaya başladığı için dün o dişime de braket takıldı.braketi de lastik ile diğer iki dişe bağlayarak ileri çekme işlemleri başladı.bu benim için tedavinin son düzlüğü demek.o diş de yerine gelince ağzımdaki tüm dişler sıralanmış olacak ve artık alt damak-üst damak kapamalarına geçeceğiz.şu an hassasiyet ve ağrı baya kendini hissettiriyor fakat bir yandan da sona yaklaştığımı bildiğim için içim kıpır kıpır be sözlük.

    20.ay editi:

    artık kontroller 2 veya 3 hafta arası oluyor.geride kalan tek dişimi de yaklaşik 1 aydır farklı bir tel ile öne getirdik.2 gün sonra yine kontrol var ve artık diğer dişlerin yanina gelen bu dişin estetik görünmesi için son rütuşları yapılacak diye düşünüyorum. artık ilk before after ın zamanı da geldi gibi.

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    2.yıl editi:

    eveeet,sanirım artık tedavinin sonlarina gerçek manada yaklasıyorum. dişlerimin sıralanmasi ile ilgili bir sorunum kalmadi. gerideki tek dişim de kökü ile birlikte olması gereken yere geldi.
    bugün dişlerimin her iki yanına 2 adet lastik takıldı.

    bu lastikler ön dişlerimin yüzümü ortalaması ve her iki damağın birbirine tam oturmasinı sağlayacak.
    yaklaşık 1 ay önceden bu işlem beni germeye başlamiştı ama an itibarıyla lastik olayinin çok da dert cikaran bir şey olmadigini soyleyebilirim.
    evet ağzımı 2 cm kadar ancak açabiliyorum ama sanırım son 2-3 aylık bir zaman dilimimde olduğumu düsünürsem,hele hele ilk 4 ayda damağimda olan damak genişletici aparatı düsünursem,ondan zor bir detay değil diyebilirim. oha be ne süreçlerden geçmişim,hatırlayınca bi gülümsedim.
    bu entariyi 2 senedir takip eden biri var mıdır bilmiyorum ama umarım birilerine tedavisi için yardımcı oluyor veya tedaviye yeni baslayacak birini yüreklendirebiliyordur.

    bu da şu an son halim

    görsel
    görsel
    görsel

    2. yıl 2.ay editi:

    bu entariyi hala okuyan var biliyorum:) o halde güncellemeliyim diye düşünüyorum. bugünkü kontrolümde azı dişlerime yapılan yükseltileri çıkarttik. artık ağzımı tam kapattiğimda dişlerim braketlere çarpmıyor. lastikleri takmaya devam edeceğim. sol taraftaki lastik kullanımı biraz değişti,daha az acı verecek şekilde olacak.

    bugünün bir özelliği de diş hekimimin ilk kez bana telleri çıkarmak için tarih verdi. lastikleri böyle kullanmaya devam edersem 2 ay sonra tellerim çıkıyormuş.
    bir sonraki kontrol 25 haziranda :) ben yine buraları editlerim.

    2.yıl 4.ay editi:

    mutlu son.bugün teller söküldü.ne diyebilirim,inanılmaz bir rahatlık,müthiş bir sevinç.doktor,tamamdır artık sökelim dediğinde inanamadım.

    söküm ve temizleme işlemi de az sancılı değilmiş yahu,ama sonunda o rahatligi dusununce oldugundan daha az acı verdi sanki.

    şimdi bu halde dişlerim,muhtemelen 1 aya kadar diş etleri daha çok oturur.

    görsel

    görsel
  • ilk takılma ve sonrasında neredeyse çıkana kadar geçen süreyi (bkz: #41298248) entryden okuyabilirsiniz.

    25 haziran 2015 tarihi itibariyle, inci gibi beyaz ve dümdüz sıralanmış dişlere kavuşmama sebep olmuş 19 ay süren tedavi türüdür. eğer hala yaptırmak konusunda tereddütleri olan varsa, kesinlikle yaptırmalıdır.

    tedavi, o eski kötü gülüş yerine, braketlerle bile şahane bir gülüşe sebep olmuş ayrıca yıllardır oturmayan çenemin yerine oturmasını sağlamış, çiğneme ve mükemmel kapanış rahatlığı da kazandırmıştır.

    tedavi tamamlanmadı, pekiştirme aşaması ile devam ediyor. 5 gündür essix denilen, kontakt lens gibi bir plastik dişlerimi sarıyor, bu dişlerin geri dönmesini engelliyormuş. bu zımbırtıyı 1 ay gece gündüz (yalnızca yemek yerken çıkartıyorum), devam eden aylarda ise sadece gece takacakmışım. konuşmamı biraz zorlaştırıyor, onun dışında hiçbir zorluğu yok.

    edit: çıkarma işlemi, takma işlemi gibi, acısız, sıkıntısız, ancak biraz gürültülü. telleri kesip, braketleri çekerek çıkartıyorlar, artından arka dişlere yerleştirilen yüzükler çıkartılıyor. burada kuvvet çok uygulandığı için biraz canınız yanabilir. en son olarak, dişlerin yüzeyindeki kurumuş yapışkanı temizliyor, işte gürültü bu temizleme esnasında çıkıyor.
  • doktorun daha ilk gün head gear takacaksın demesi sonucu ağlaya ağlaya çıktığım diş kliniği.

    ulan daha ergenliğinin baharındaki insana headgear taktırılabilir mi be. tabiki de takmadım. günde 18 saat takmam gerekiyordu ama sadece gece yatarken takıyordum. o şeyle sokağa çıkmam imkansızdı. bir kere deneyeyim dedim metroda yer verdiler lan. hastaymışım gibi. daha ortaokuldaydım hem de.
    ama şansıma doktorun söylediği hiçbir şeyi doğru dürüst yapmamama rağmen tedavim erken ve sorunsuz bitmişti. ısırarak elma yeme dedi yedim, kola içme dedi içtim, head gearı çıkarma dedi dışarıda takmadım, tedavi sonrası dişlerin aynı kalması için bir süre takılan ve s sesini peltek çıkarmaya neden olan aparatı bile doğru dürüst takmadım. vallahi şansıma bir aksilik çıkmamış. o ergen cehaletim ve siklemez tavırlarımın sonucunu ağır ödeyebilirmişim.

    doktorunuzu dinleyin. teller takıldıktan sonraki bir hafta sadece çorba içebileceksiniz ama sonra geçiyor. ne kadar acıyorsa artık halen aklımda ağlaya ağlaya çorba içişim. hey gidi.

    edit: şimdi durum nasıldır bilmiyorum ama o zamanlar ortodontik tedavi, üniversite hastanelerinde, hastanın dişleri eğitim amacıyla kullanılacaksa ücretsiz yapılıyordu. bu konuda da şanslıymışım. ailemin tedaviye verecek parası yoktu zira. gerçi telleri kendimizin alması gerekiyordu ve çok pahalıydı zorlanmışlardı alırken. canlarım benim. gene hey gidi.
  • uzun süren ortodonti tedavilerinden sonra insan kendini fazla terbiye edilmiş sirk hayvanı gibi hissedebilir. normal şartlar altında bir insan ayda bir "eyvah dişlerim sarardı, eyvah üzerlerinde minik siyahlıklar mı var sanki" gibi dertler edinmez; ortodonti vakası ise elinde aynayla gezip farklı dişler arasındaki beyazlık oranı farklılıklarını ölçer. dişleri çürümeden diş doktoruna giden kimseler bunların arasından sıkça çıkar (bu iyi bir şey aslında). aylar, yıllar süren dişçi koltuğu maceraları bir gün bitince, derinden bir oh çekilir, ama kontrole giderken, misal, iki ayak üstünde durmayı ateşte yürüyerek öğrenmiş dört ayaklıların ateş görmüş haline dönülür...ortodontik tedavi tamı tamına bir disiplin ve ceza analojisi gibidir; dişlere çaktırmadan dur diyince durmayı, yürü diyince yürümeyi, kendileri için ayrılan koltuklara cebren ve hile ile oturmayı, küçükse büyümeyi, büyükse küçülmeyi, her şekilde orta yolu ve mükemmel dişler imajını sergilemeyi öğretir esnek ama güçlü teller. dünya küreselleşir kimlikler akışkanlaşırken, ağzının içinde de dişler küreselleşmiştir. hem ortodontik tedavi ne kadar iyi veya ne kadar kötü yapılırsa yapılsın, geri dönüşsüzdür; diş kontrollerinde eziyetlere katlanılarak hizaya sokulmuş dişler, daha önce gördükleri manzarayı hatırlayan gözler yüzünden titrer, huysuzluk eder, sırf kapris olsun diye ağrır sızlar... böyle anlatınca dünyayı bekleyen felaket senaryolarına benzedi, biliyorum, ama korkulacak bişey de yok aslında. tüm erkek çocuklarının sünnet edildiğini sanan oğlan çocuğu korkmuyor sonuçta.
  • ortodonti öncelikle sabit ve hareketli tedavi olmak üzere ikiye ayrılan ,diş hekimliğinin türk kanunlarına göre kabul ettiği iki uzmanlık alanından biridir.sabit tedavi hastanın yaşından bağımsız olup her yaşta uygulanabilecek bir tedavidir.hareketli tedavi ise kemiksel gelişim bitmeden,büyüme gelişme hala devam ederken uygulanması gereken-kızlarda 11-13 arası,erkeklerde 12-14 arası-bir tedavidir.hareketli tedaviyle üst çene ileri ya da geri alınabilir.alt çene ileri rahatlıkla alınırken geriye konumlandırmak çok zordur.geriye doğru kuvvet uygulandığında genelde sadece vertikal yüz uzunluğu artıp çene aşağıya doğru konumlandırılmış olur.alt çene büyümesi yani gerçek iskeletsel cl 3 denilen vakalarda çocuğun büyümesi tamamlandıktan sonra ameliyat tek çözümdür.hareketli tedavi sırasında ameliyatsız çene müdehalerinin yanında tabi ki dişler de istenildiği gibi rahatlıkla hareket ettirilebilir.oysa sabit tedavide sadece dişlere müdehale edilebilir.kemiksel gelişim tamamlanmış olduğu için çeneleri ileri geri oynatamaz,aşağı yukarı alamazsınız.belli bir yaştan sonra sadece ameliyat ile yapılabilir kemikleri etkileyecek bu hareketler.
    sabit tedavi de iki ayrılır öncelikle.çekimli ve çekimsiz tedavi olmak üzere.aşırı yer darlığı ve çapraşıklığın olduğu durumlarda birinci veya ikinci küçük azılar her iki çenede de çekilerek ( toplam 4 diş olmak üzere ) tüm dişlerin arkta düzgün sıralanması sağlanır.çekimsiz tedavi ise adından da belli olacağı üzere yer darlığının makul ölçülerde olması durumunda belirlenen dişlerin kenarlarından iki mm' ye kadar stripping yaparak ( zımparalamak ) yer açılması,dişlerin distalizasyonuyla yani geriye doğru konumlandırılmasıyle elde edilen yerlerin kullanılmasıyla ve tabi ki daha bir çok yöntemle yapılan tedavidir kabaca özetlersek.ortontik tedavide hekime bu kararları almada en çok yardımcı olacak unsurlar sefolemetri dediğimiz kafatasının yandan çekilmiş röntgeni,bu röntgen üzerine yapılacak ölçümler çizimler,bilgisayar programına çizilecek bu röngtenle ideal oranların ve hasta bu şekilde büyümeye devam etseydi nasıl görünürdüyü gösterecek çizim,panoromik dediğimiz tüm dişleri görmemizi sağlayacak iki boyutlu ama üç taraftan çekilen röntgen ,ve tabi ki hastanın ağzından aldığımız ölçülerle yapılan alçı modeller üstünde yapılan analizlerdir.ortodonti sadece dişleri ve ağzın görünümünü düzeltmez.tüm yüze özellikle profile,ve kafatasının üst çeneyi bağlayan 9 ayrı kemiğine de etkisi olur.ortodontik tedavi öncesi çekilmiş hasta resimlerini ,tedavi sonrası halleriyle kıyaslama şansı bulabilirseniz kaçırmayın.
  • gün itibariyle şeffaf tellerle başladığım tedavi türü. nazar değmesin ama 12 saatten fazla oldu ve hala ağrım yok. normalde canı tatlı bir insan olmama rağmen öndeki iki dişimde oluşan hafif bir sıkışma hissi dışında bir sıkıntım olmadı. kendimi o kadar kötüye hazırlamıştım ki doktorun yanlış taktığını bile düşündüm.

    edit: yazın başında 1.5 yıl tamamlandı ve tellerim çıktı. "şeffaf daha uzun sürüyo diyolla"cılara selam olsun, iş ortodontistinizde bitiyor.
  • ortodonti uzmanlığı yapmamış olan diş hekimleri tarafından uygulanmaması gereken diş-çene uyumunu düzelten diş hekimliği dalı. ortodontist olabilmek için beş senelik diş hekimliği lisansının üzerine dört senelik ortodonti uzmanlığı yapılıyor. ortodontist olmayan bir diş hekimi tarafından tedavi görüldüğü takdirde yüksek ihtimalle hekim sadece ön dişleri hizalayıp hastanın gözünü boyadıktan sonra tedaviyi sonlandırır, kalın tellere geçmez bile. mağdur olmamak için dikkatli davranmak gerek.
  • bir çok doktorun ortak görüşü "ortodonti bir ömür sürer" şeklinde.bitmiyor bitmiyor bitmiyor. tedavi oluyorsunuz aradan iki yıl geçiyor bir bakıyorsunuz aynı noktaya dönmüşsünüz
hesabın var mı? giriş yap