• kara kuvvetleri dili ve edebiyatı'na göre düşmana yakın olduğunuz bölgelerde gece şartlarında yere inmesi gereken uçaklara iniş hattını tanımlamak üzere kullandığınız, içine bir miktar gazyağı ile yanıcı fitil koyarak yaktığınız ve iniş yapılacak alana düzgün bir hat olarak dizdiğiniz, yanlarında iki kulbu olan, etrafı kapalı ve sadece üzeri açık aydınlatma aracının adıdır.

    sadece üstü açık olduğu için yaktığınızda ve iniş yapılacak pist hattına dizdiğinizde eğer düşman sizden yüksek bir noktada değilse ışığı göremez. bulunulan bölgeye ancak havadan yaklaşma yapan bir uçak dizilmiş ördekleri görür ve nereye inebileceğini kestirir.

    askerimizin bulduğu sempatik araç-gereç isimlerini çok seviyorum. ördek de bunlardan biri. yalnız unutmadan söyleyeyim karacıların ördeği varsa havacıların da eşeği ve sıpası var elbette. ne olduklarını buyrun şuradan (bkz: #76838659) okuyabilirsiniz.
  • bara gitme alışkanlığı varmış:

    ördek - ekmek var mı
    barmen - yok
    ördek - ekmek var mı
    barmen - yok
    ördek - ekmek var mı
    barmen - bi daha ekmek var mı diye sorarsan seni kulaklarından tavana çivilerim
    ördek - çivi var mı
    barmen - yok
    ördek - ekmek var mı
  • komik ve sevimli bir hayvan. hayatta bir ördeğin götünü sallamasını görüp de gülümsemeyecek insan yoktur bence. ama rte olabilir belki. "o göt sallanmayacak, bunun üzerinde çalisiyoruz, yasasını da çıkaraca..."
  • yaklasık 2 yil once mecidiyekoyde bir sokak saticisindan aldigim civciv. ölür zaten cok yasamaz bunlar diyerek pek onemsememis onlari aldigim aksam kizlarla gittigimiz kiki adli mekanda benimle beraber bomonti icmis, hardalli patates kizartmasi yemislerdir. masanin uzerinde o aksam bizim ve mekanda bulunan tum herkesin maskotu olmuslardir. mekandan ve hardala bulanmalarindan dolayi biri kiki oteki ise hardal adini almistir.

    zaman gecti. buyumeye basladilar. yalniz o kadar cok yemek yiyorlardi surekli ordek cennetine gidiyor ve kalp masajimla tekrar saclarimin arasina gecip uyuyorlardi. evde ise beni anne olarak kodladiklari icin surekli pesimde geziyorlardi.

    derken biri otekinin siddet uygulamalari yuzunden acik yaralara sahip oldu. kremler vs ise yaramadi. kaybettik. cok hareketli olan kiki, hardalin kafasina surekli gagasi ike vuruyordu. hardali ne zaman kikiden ayirsak aglardi. sonuc olarak hardal öldü. ama kiki o gece abartmiyorum hep ciyakladi. ben de agladim.

    sonra kiki banyoyu kesfetti. yuzmeyi ogrettim. egleniyorduk cok. resmen bir kedi gibiydi. gel diyince gelen git dedigimde giden oturmasini istedigimizde oturan. akilli bir hayvandi.

    neyse efendim sonra bir gun yuvasinda yumurta buldum. kikinin kargalarla bir arkadasligi vardi. aklima kotu seyler geldim neyse ki ordekler tek basina yumurtlayabiliyormus. neden bilmiyorum kiyip da yiyemedim hic yumurtasini. her gun 2ser 3er yumurta veriyordu. buymustu ve evimize sigamamay baslamisti. mustakil bahceli bir evde yasayan akrabamiza verdik. kesmemek sartiyla. kiki 1 yildir da orada. ozel havuzu dubleks yuvasi ve bolca yesilligi var. kardes de almislar kikime. ozledim mi evet.

    bu kadar cabuk ölen bir hayvani nasil buyutebildim bilmiyorum. belki de ördek oldugunu hic hissetmedi. etkisi olabilir belki. misir patlagi, patates, makarna, pirinc pilavi en sevdigi. birayi hala icermis.

    ah kiki ah.
  • vak vak diye öten sevimli pezemonk.
  • lazimlikin hastalar icin olani.
  • cok komiksedigim bir kelime. ördekmis, ördek ördek...

    gerci vak vak diyen, o sekilde yürüyen bir hayvandan ancak ördeklik beklenir.
  • dün gördüğüm bir manzara üzerine acımasızca eleştireceğim hayvandır. farklı cinsteki yavrunun aileden ihracı olayı efsane değil gerçekmiş.
    dün gezdiğimiz gölde anne ve 6-7 yavrudan oluşan familyalar halinde birçok grup vardı. bir aileyi izliyorduk, aniden anne garip hareketler sergilemeye başladı (kafasını eğerek birşeyler yapıyordu). yavrulardan biri de kaçıp kaçıp geri geliyordu nedense. sonra anne birden suya daldı. bir süre çıkmadı. bahsettiğim yavru aniden zıpladı ve çığlıklar atarak aileden olabildiğince uzağa son hız kaçtı. (annenin alttan ayağını ısırdığını tahmin ediyorum) yavru tekrar geri dönmedi. ters istikamette tek başına sürekli yüzüyordu biz de onu takip ettik bir süre. baya 1-2 km yüzdü tek başına. sonra durdu bir çalı tarafında dalıp çıkıp kendini kaşımaya falan başladı. bu esnada yakından gördük, başında beyaz deseni vardı (ailenin geri kalanı komple kahverengi) sanırım aileden biraz farklı bir cins ördek idi. "hişşt gel buraya biz sana bakarız falan dedik" ama oralı olmadı kaçtı bizden, fazla durmadık ama aklımız kaldı baya, yavru sonuçta başına bişi gelebilir.

    neyse bu arada mayıs ayında bu ördekler ilk çift olarak geliyorlar (erkek-dişi) sonra haziranda nasıl oluyorsa tüm erkekler birden ortadan kayboluyor, birtek anne ve yavruları gölde takılıyorlar. erkekler herhalde toplanıp strip club a falan gidiyor, ama ailelerini bırakıyor olmaları tasvip etmediğim bir hareket, kuğular öyle yapmıyor arkadaşlar çocuklarınıza sahip çıkın. çocuk sizin değilse dahi sahip çıkın ayıp oluyo valla o kadar besliyoruz sizi. cıkcık.
  • beslemek için çok müsait bir apartmanda otururken edinmiştik 2 tane.apartman bir çıkmaz sokaktaydı ve önü nar bahçesi arkası da portakal bahçesiydi ve yanında da kocaman çay vardı.bunları eve getirdik balkonda besledik biraz hafiften büyümeleri için.
    sonra bir gün bahçeye indirmiştik.annemin peşinden gitmişlerdi çok üzülmüştüm.
    ve o büyük an gelmişti yavaştan çayı gösteriyorduk ve hemen alıştılar çaya.onlar doğal hayatlarındayken mıncıklamak bi hayli zor oluyor haliyle ben de üzülmüştüm.ördekler hiç bana yüz vermiyorlardı hep ikisi takılıyorlardı neyse.
    bunlar iyice büyüdü çay sel olup aksa da hayatta kaldılar ama bir sorunları vardı ikiside kızdı.benim için sorun değildi ama bunlar için büyük sorun oldu.
    işte bu sorundan dolayı bunların peşine erkek tanımadığım ördekler takılmıştı tabi bu sırada kızlarım benim elimdeki yem tabağına rağmen bana hiç pas vermiyorlardır.bu erkeklerin yanında bir de siyah dişi bi ördek vardı ilerde o da bizim geniş aileye sığınıp, beni gözümü gagasıyla çıkartmaya çalışıp sonra benle kanka olup yavrularını bize emanet ederek bizi sonsuza kadar terkedecektir.
    işte bu erkek ördekler yüzünden benim ördeklerim iyice yabanileşmişlerdi.
    sonra bir de komşu alıp gelmesin mi 2 tane kaslı yeşil başlı ördek işte ben o gün dumur oldum.ördekler kıyıya uğramaz oldular.
    tüm bunlar olurken o siyah kız ördek erkek kardeşlerini kaybedip yapayalnız kalmıştır ve 2-3 gün boyunca acıklı acıklı vaklayarak bi aşağı bi yukarı onları aramış, bulamamış ve bizim kızlara katılmıştır.sonra bir gün yok oldu bu siyah kız annemle çayın kıyısı boyunca aradık.ve bulduk kuluçkada onu.bir bahar günü arkasında 4 adet yavru sığınmak için geldi ziira komşunun erkek ördekleri sabi sübyan anne ördek demeden saldırır efenim.
    sonra onlar büyüdüler bi hışımla ama yine benden uzaklaştılar.
    sonra benim kızlardan biri arkasında 8-9 tane yavru hemde minnacık boğucak onları.o sığınmadı.geldi gitti karnını doyurdu bebişlerini de doyurdu etrafta falan yattı.fazla uzaklaşmadı.ama bir sorun vardı yavrular her gün azalıyordu.sarı sarı miniş miniş şeylere ne oldu merak konusu.son 2 tane yavru ve anneleri kaldılar ve bana sonsuza kadar bağlandılar artık benim peşimden ailecek koşuyorlardı.bu nasıl bir mutluluktu böyle.yavruların ikiside erkekti bu arada.
    ve bu ördeklerde farkettiğim birşey vardır ki erkekleri dişilerinden daha yumuşak ve parlak tüylü oluyordur efenim.
    ördekleri doğal hayatlarında beslemek zordur.

    ah canım sonraları gelip bizim kıyılara yumurtladı kızım ama yenmedi, ya pek bi çikindi tadı.olsun beni baya mutlu etmiştir kendisi bu hareketiyle.
    diğer kızımdansa haber alınamamıştır malesef.
    sayamadım kaç tane beslemiştim ördek ama bir kez bile tadına bakmamışımdır.dostlar yenmez çünkü.
  • evde kuş, civciv ve balık besleme deneyimlerime bir yenisini daha eklemek için aldığım şirin hayvan. sonra içim rahat etmedi, bu böyle yalnız yaşamaz dedim bir tane daha aldım arkadaş olsun diye. şuan gayet samimiler ama ilişkileri arkadaşlık boyutunda mı yoksa birbirlerine kur mu yapıyorlar, çözmek imkansız. zamana bırakıyorum.
    fazlasıyla yem ve su tüketiyorlar, yavru ördek bakımından anlayan birinin bunun normal mi yoksa tehlikeli mi olduğu konusunda aydınlatmasını rica ediyorum.
    hayvanları minicik kutuda besleme taraftarı değilim. oturma odamız kümes gibi oldu koku ve yerlere yapılan kakalardan ötürü ama nedense bu minikleri o kadar çok sevdim ki beni pislikleri hiç rahatsız etmiyor. bir elim ıslak mendillerde bir elim burnumda bütün gün bu yavrucakları eğlendirip temizliyorum.
    sobanın önüne koyduğumda mayışmalarını seyretmek büyük bir keyif. resmen sıcağı görünce sarhoş oluyorlar. kaç kez öldüler sanıp telaşa kapıldım. sonra bir baktım kalkmışlar koşuşturuyorlar yine ayak ucumda.
    sabah alarmım oldu bunlar bir de benim. seslerini duyduğum anda yerimden fırlıyorum ki beni yataktan erken kaldırmak imkansızdı önceden.
    çok alıştım ben bu miniklere, keşke ördekler konusunda daha tecrübeli olsam da uzun uzun yaşatabilsem.
hesabın var mı? giriş yap