• öpüşme ile ilgili ilk yazınsal belgeler, 1000 ile 2000 yıl öncesine uzanan, kuzey hindistanın sanskrit dilindeki veda metinleriydi. sathapata brahmana destanının bir bölümünde ağızlarını birbirlerine dayamış sevgililerden bahsedilmektedir.
  • sevişmenin başında sıvı alışverişi gibiyken bazı sevişmelerde nefes alışverişine dönüşür.
  • adriane blue öpüşme: metafizikten erotiğe adlı kitabında, bir insanın öpüşme şeklinden memeyle veya biberonla beslendiginin genel hatlarıyla anlaşılabildigini söylüyor. birinde emme eylemi vurgulanirken diğerinde emme, itme, cigneme vb birçok eylem gerçekleşiyor. dünyanın en keyifli kitaplarından biri, rasgele kutuphanemden seçip okumaya başladım, sahadan bildirmeye devam edeceğim.
  • aşkın en eylemsel hali.
  • dudaklar, dil ve ağız çok hassastır. dil ve dudaklarda en az cinsel organlarda olduğu kadar cinsel duyu bulunmaktadır. öpüşme sırasında dudaklar birleşir, nefesler, kokular birbirine karışır. kadın ve erkek öpüşme sırasında aynı organını kullanır. biyolojik kullanım eşitliği yanında psikolojik ve duygusal haz da karşılıklı paylaşılır.

    öpüşme esnasında öptüğünüz kişiyi duyar, hisseder, kokusunu alır, dokunur ve tadını alırsınız. bununla birlikte vücudunuzda bir yığın hormonlar, sinirler, kaslar harekete geçer. beden ısınır, cinsel organlar karıncalanmaya başlar. beyin yaşadığınız her şeyin içine girer. bu nedenle "aşk önce beyinde başlar" diye söylenmiştir. cinsel yönden uyarıldıkça beyin akciğerlere derin soluma, kalbe daha hızlı atma, tükürük bezlerine çoğalma komutu verir. atardamarlar ile toplardamarlar bu hareketliliğe uyum sağlar. öpüştüğünüz kişinin uyanan arzularının belirgin işaretleri ve ortak amaçlı davranışları heyecanı daha da çoğaltır.

    öpüşme aşkın şölenidir.
  • insanların neden öpüştükleri konusunda henüz kesin bir açıklama getirilemiyor. ancak bazı bilim insanları bunun beslenmeyle ilgili ilk deneyimlerden kaynaklandığına inanıyor. emzirme ve kimi kültürlerde çiğnenmiş lokmanın annenin ağzından alınması sırasında bebekler dudakların birbirlerine değmesi ile sevginin gösterilmesi arasında bir bağlantı kurmayı öğreniyor olabilir.
    iki insanın öpüşebilecek kadar birbirlerine yaklaşmalarının burnun uyum sağlama konusunda bir değerlendirme yapmasına yardımcı oluyor. isviçre lozan üniversitesi evrimsel biyoloji uzmanlarından claus wedekind tarafından yapılan bir araştırma, kadınların bağışıklık genleri kendilerininkinden farklı olan erkeklerin kokularını daima çekici bulduklarını ortaya koymuştur. farklı bağışıklık sistemi genlerinin karışması bağışıklık sistemleri daha güçlü yavruların dünyaya gelme olasılığını arttırabiliyor.
  • bisiklet sürmek gibi, bi kere öğrenince bi daha seneler geçse de unutmuyorsun.

    sanırım.

    öyle olduğunu düşünüyorum, inşallah düşündüğüm gibidir. *
  • "aşkın bir şölenidir" diye ifade etmiştim geçmiş yıllarda öpüşmeyi.

    (bkz: #38842497) aradan epey zaman geçmiş ve ben hâlâ aynı düşüncedeyim...

    bu şölene herkes davetlidir ama o şöleni yudumlayabilecek biçimde masaya oturabilmeyi başaranlar kanımca çok fazla değildir diye düşünüyorum. bu fikre nereden mi kapılıyorum? okuyorum ve izliyorum. satır aralarındaki cümleler bana böyle şeyleri düşündürtüyor. yıllarca evli kalmış çiftlerin öpüşmeden, belki öpüşüyor gibi yapmaya çalışıp "aşkın şölen masasına" oturamadan bu yılları yaşadıkları gerçeğini okuyorum, duyuyorum. hatta bana bunu söyleyen bir kız arkadaşım vardı, o da söylemişti. şimdi o kıza ne mi oldu? sonsuzluğa gitti... bunu bu akşam öğrendim. bozcaada'daki bağımın içine çöktüm. gökyüzündeki yıldızlara baktım olmadı, oturdum o çiğ düşmüş otların arasına olmadı, kalktım olmadı, yürüdüm olmadı, düşündüm olmadı... bir daha yaşamayı mümkün kılmayacak gerçeklik mıh gibi çakılmıştı yaşama. anılar kavga ediyordu belleğimde. nefesim sıklaşıyor, yüreğim ritm tutturamıyordu...

    bu zamanlara en iyi gelen bir iki kadehtir diye biliyordum. ben de öyle yaptım zaten...

    burada kullandığım ismimin de sahibi bu kız arkadaşım ile yıllar öncesinde ayrılmıştık. hatta ayrıldığımız gecedeki son diyaloglarımızı da burada paylaşmıştım.

    (bkz: #50380704)

    evet unutulmayacak sözlerdi. unutulmadı da...

    ama biz bir kez daha öpüşmek için buluşamadık...
hesabın var mı? giriş yap