• tuba büyüküstün başlığında bir arkadaş benzeri bir yorumda bulunmuştu, tekrar etmek istiyorum. tuba’yı oldusu bittisi beğenen birisi olarak, onur saylak’ı tanımazdan evvel ne işi var bu kızın bu adamla, bu adam bu kızla nasıl birlikte diye düşünürdüm. tanıdıktan sonra ise bu adamın tuba gibi biriyle ne işi varmış diyorum.

    bir erkek olarak türk kızları için her yönüyle hedeflenen bir erkek profiline sahip olduğunu, bu yöndeki yorumları sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.
  • magazinde adi yok. tuba buyukustun'un esi diye geciyor surekli. tuba buyukustun'un esi degil, onur saylak onun adi. cok sifat ariyorsaniz sonbahar'in yusuf'u deyin bari yausaklar.
  • verdiği sözü iki eli kanda olsa yerine getiren adam.

    ismi lazım değil yine bir cafe&bar' da onur saylak ile sohbet esnasında sandaylenin arkasına asmış olduğum ceketim yere düşmüş, bu adam da sessizce kalkmış ceketimi yerden alıp vestiyere asmıştır. ve hatta o zamanın parasıyla da vestiyere beş tl. para vermiştir. şimdi ben bunu niye anlattım? hadi bazı arkadaşlar kayıp, onları geçtim, ama bu diktiğim entarideki çok önemli bir noktayı siz kaçırmayın istedim. o da senin benim gibi insan yahu insan.
  • vatanım sensin'de tevfik'e daha iyi bir oyuncu olamazmış. müthiş.
  • oha adam çok iyi oyuncu,çok iyi şerefsiz rolü yapıyor. helal olsun.
  • valla mesele hak hukuk meselesiyse tuğba hanım kızımız bu adamın hakkını vermeli bence. öyle yani.
  • bir zahmet eski eş goygoyundan sıyrılmasını umduğum güzel oyuncu/yönetmen.
    kaldı ki eski eşi de afedersiniz soğuk nevale idi. hiç bir zaman oyunculuğunu beğenmedim ki zaten yoktu ki öyle bir şey. kadında ses bile yok. ha insaniyetini bilemem fakat; “sen kim nasıl tüba ayarlamak” diyenlere bi hoşt ulan demeden de edemiyorum.
    ulan vicdansızlar bu adam boş beleş yeteneksiz bir insan mı? adamın bir vizyonu karizması var. sıradan bir dizi oyuncusunun ötesinde kabiliyeti var. sırf sonbahar filmindeki performansı bile bunu anlamaya yeter.
    yetti bitti olum bu insanları magazin geçmişi üzerinden damgalamak!

    bu kadar yazıyorum ama illa yine tuba üstünden komiklikler yapacak ergenler olacaktır sözlüğe geldiğinde. bas eksiyi geç onurcum. takılma.
  • bu kadar yakışıklı olmayıp da bu kadar yakışıklı olan bi erkek görmedim.
  • bugün akşam elinde poşetlerle istinye park'ta gördüğüm oyuncu. abi bunu yapmayacaktın işte, bize bunu yapmayacaktın diye varacaktım yanına, arkadaş engelledi. (yanımdaki arkadaş da şerefsizin önde gideni hani, hem onur saylak'a hayallerim yıkıldı abi dememi engelliyor, hem de "abi adamın filmdeki haline bak bir de şimdiki haline bak yüzüne renk gelmiş valla" diye veriyor gitsin ara gazını)

    hadi biz kayıbız da, sen bari bunu yapmasaydın onur saylak, hayallerim yıkıldı lan. nuri alço'yu sokakta görüp "piiiii allah belanı vermeyesice" diye saldıran eskişehirli teyzeler gibi hissetim kendimi valla. oysa cihangir kafeleri falan, onca dizi oyuncusu, meslek gereği çalışmalar vesaire bu duyguya bağışıklığımız var ama tüketimin mabedinde sonbahar'ın yusuf'u... çok kötü oldum abi. robert de niro'yu ibo şov'da görsem bu kadar olmazdım yani. ne filmmiş arkadaş, izlediğim kaç hafta oldu oyuncusunu alışveriş merkezinde gördüm elim ayağım kesildi. oysa tobacco shop'tan çıkmışım, şu aralar hiçbir bayide bulamadığım puromdan almışım, şerefsiz bir reklamcıyım, kendim ne kadar kirliysem yusuf'u öyle temiz tutmuşum. 2000'lerin başında yoldan gönüllü çıkıp istanbul'a gelen ve reklam sektörünün kucağına düşen ben ama arkadaşlar iyidir, içimdeki eskişehirli, bir şeylere inanan çocuğu nasıl yavaş yavaş öldürdüysem, sen içimdeki yusuf'u bu akşam tam kalbinden, göğsünden vurup gittin. alacağın olsun sevgili onur saylak, alacağın olsun. ulan bilinç akışımızı da onur saylak üzerinden yaptık ya hadi neyse. hırsımdan, üzüntümden üç günde bitirdiğim puro paketini birkaç saatte tükettim bu gece.
  • yok, bu adam hakikaten çok, çok, çok iyi bir oyuncu.

    dizilerde tonla kötü adam görüyoruz ama hiçbirine vatanım sensin'deki tevfik'e duyduğumuz kadar yakınlık duymuyoruz. vatan alevler içinde yanarken, varoluş ile yok oluş arasında bir avuç insan kanlarının son damlasına kadar istiklal için mücadele ederken para, mevki, makam peşinde sadece kendi ikbalini düşünen, bunun için de her yolu mübah gören bir vatan hainine bile hep sempati besleyip ölümüne üzülmemize yol açacak bir performans, onur saylak'ınki.

    düzenbaz tevfik'siz bu nefis dizi eksik kalacak. boyoza olan deli hayranlığını, zevdet'e her durumda içtenlikle ''kardeşim'' diyebilmesini, içinin olanca karanlığına rağmen yüzünden kaybolmayan çocuksu ve neşeli hallerini, dejenere edip hep kurnazlığa kullansa da parlak zekasının karizmatikliğini arayacağız. bu benzersiz karaktere hayat veren ve onu türk dizi tarihinin unutulmazları arasına sokan onur saylak'a teşekkürü bir borç biliyorum.
hesabın var mı? giriş yap