• "ey bu meclisin aşağılık mensupları!...acele edin ve defolup gidin...

    oturumunuzu sonlandırmaya geldim. meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim.

    siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şeysiniz!!

    kiralık sefil yaratıklar, zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar, birkaç kuruş için tanrı'ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı?

    bir parça vicdan da mı yok? bir sahtekar kadar bile dindar değilsiniz!

    para sizin yeni tanrınız olmuş! satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı..
    ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz? sizi çıkarcı sürüsü.
    bulunduğunuz bu kutsal meclisi, o varlığınızla kirletiyorsunuz!
    halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız.
    siz ki, halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız.

    kendiniz halka en büyük dert kaynağı oldunuz! ama ülkemiz beni bu meclisi temizlemeye çağırdı! ve bu gücü de bana tanrı verdi.
    vay halinize! şimdi derhal defolun!!! acele edin rüşvetin köleleri!

    acele edin, gidin!

    süslü saltanat eşyalarınızı alın ve defolup gidin!.."

    * * * * * * * *

    bu sözler, tarihte demokrasinin beşiği olarak bilinen ingiltere'de 1653 senesinin 20 nisan günü, meclis çatısı altında general oliver cromwell tarafından söylenmişti.

    ...ve bu nutuk tarihi şekillendiren 50 söylevden biri sayılmaktadır.
  • parlamento içinden çıkarak diktatörlük kuran ve bu özelliğiyle ironinin kralına imza atan, imza attığı kralı da idam ettirip cumhuriyet kuran ingiliz general. krala karşı disiplinli bir halk ordusuyla ayaklanmış, kralı idam ettikten sonra cumhuriyet kurarak tarihe geçmiş kişidir. ardından hollanda'yı deniz savaşlarında yenerek ingiltere'nin denizlerde etkili bir güç olmasının temelini atmıştır. ölümünden sonra monarşi ülkeye yeniden dönmüş, cumhuriyet 9 yıl ayakta kalmıştır.

    kendisi dönemin karışıklıklarından bıkan ve kralın halkın üzerindeki baskısının azaltmasını isteyen kitleleri disiplinli bir orduya döndürmüş, ardından devrim yapmış ve tarihte ilk kez bu sayede bir halk kralı yargılayarak idam etmiştir. devrimin kendi çocuklarını yemesi misali bu ordu da yola çıkış amacından sapmış, karşı olmadığı kralı öldürmüştür. devrim yapan tüm liderler gibi aşırıdır, ve bu aşırılıkları kendi sonunu da hazırlamış, ölmesinin ardından biraz da kendisinin sevilmemesinden dolayı ingiltere eski sisteme geri dönmüştür, yani monarşiye.
  • saltanat karşıtı, demokrasi kurucusu adamı katliamcı diktatör, uyuyan askeri doğrayan ve hatta erdoğan bile yapanlar var.

    devrimler kimimiz istiyor diye olmaz veya birileri "şimdi zamanı mıydı" dediği için durmaz. devrim başladığında herkes cephe tutmak zorundadır. cromwell de diğer büyük devrimciler gibi şartların onu olgunlaştırdığı ve şiddeti dayattığı ölçüde ingiliz demokratik devrimine öncülük etmiştir.

    bir de demokrasinin ne olduğu sorunu var. liberaller ve ortaçağ kafalılar için, obamalar, erdoğanlar, mursiler, ösolar, vahdettinler demokrat fakat cromweller, robespierreler, lincolnler, atatürkler, maolar, castrolar, nasırlar diktatör.

    demokrasi saltanatın feshedildiği, ortaçağ karanlığının dağıtıldı, köylünün toprak ağalarından kurtulduğu ölçüde gerçekleşir. bunu sağlayan da demokrasinin özündeki cumhuriyettir, milli demokratik devrimdir.

    saltanatı ne denli sert kazırsan, köylüyü ne kadar özgür kılarsan o ölçüde demokrasin olur. bunlar yerine çağımızda abd silahlı kuvvetlerinden demokrasi ihraç etmek gibi başka bir yöntem daha var!

    cromwell yolun başında gerçek bir devrimci de değildi, kralın ve lordların köylüye yani sıradan insana zulmü, üstüne kralın parlamentoyu kapatmasından sonra iç savaşta parlamento kuvvetlerinin başına geçti. bu da iki aşamada oldu ve yetkiyi parlamentodan aldı.

    kralın kuvvetlerini yendi, üstelik parlamentodaki arkadaşlarının bir kısmının ihanetine karşın. daha sonra krala parlamentoyu tanıması ve yetkilerinin kısıtlanması teklifiyle tacını koruyabileceğini önerdi. fakat kral fransa dahil dış kuvvetlerle kendi halkına saldırmayı planlıyordu. bunu öğrendikten sonra kral için mahkeme kuruldu ve fransız devriminden tam 140 yıl önce kralın başını kesti.

    krallar, imparatorlar, şahlar, padişahlar maalesef yetkilerini halka rica ile, güzel sözlerle, ilgi ve alakayla, konuşup anlaşarak devretmiyorlar sevgili çağdaşlarım. bugün içinde yaşadığımız koşullarda anlamadıysanız size yardımcı olabilecek hiçbir şey yok. çünkü yaşam bu alemdeki en iyi öğretmendir.

    sonuçta krallığı feshetti, cumhuriyeti kurdu ve kasabasına döndü. fakat demokrasi işlemiyordu, parlamenterler halkı hiç umursamıyordu, anarşi ve yolsuzluk ülkesini esir almıştı..

    geri döndü ve şu ünlü konuşmasını yaptı. ve ingiltere'de demokrasinin tohumlarını attı. bunları yapması gerektiğini bile bilmiyordu yolun başında. dünyada daha önce örneği bile yoktu. ama o yaptı, robespierreler gibi ve bu sayede bugünkü ingiltere, fransa ortaya çıktı. 19 yy'ın sonlarında değiştiler fakat bu başka bir konu.

    meclisi umumi açılır abdülhamit gelir meclisi tatil eder, ezer ve anayasayı ortadan kaldırır. 1908'de devrimle yine açılır, yine padişah gelir emperyalistlere de dayanarak (cromwell'in karşısındaki kral 1. charles'ın dış kuvvetlere güvenmesi gibi) meclisi kapatır... sonrası malum. benzer örnekler dünyanın her yanında orta çağdan çıkışta görülebilir. insanlık orta çağ'dan oliver cromwell gibi büyük devrimcilerin öncülüğünde çıkmıştır.
  • soyu tudors hanedanı döneminde devletin baş idareciliğini yapmış olan thomas cromwell’e dayanan oliver cromwell, çiftlik sahibi bir ailenin oğlu olarak 1599 yılında hauntington’da doğdu. amcasından kendisine miras kalana kadar bir “yeoman”, yani orta hallı bir çiftlik sahibi gibi yaşayan cromwell, bu tarihten sonra siyasetin ciddi bir figürü haline geldi.

    cromwell, 29 yaşındayken ve cambridge üniversitesi’nden mezun olduktan sonra parlamento’ya mebus olarak seçilmişti. kralın vergi politikalarında kendisini desteklemesi için kurduğu bu parlamento zamanla kralla ters düştüğü için bir yıl içerisinde kapatıldı. “kısa parlamento dönemi” olarak adlandırılan bu dönemden sonra cromwell yeniden çiftliğine çekildi ve tutkulu bir puriten olarak yaşamını sürdürdü. puritenlik, klasik hristiyanlıktan daha sert kuralları olan bir tarikatın ismiydi.

    1640 yılına gelindiğinde ise “uzun parlamento” denilen dönem başlamış ve cromwell yine mebus seçilerek meclise katılmıştı. bu parlamentoda uzun ve sade siyah giysileri ve belagati ile dikkat çeken cromwell, kralın vergi politikaları ve papalık ile ilgili sert konuşmalar yaparak anahtar bir siyasi figür haline dönüştü. aradan geçen iki yılın ardından kral ile olan vergi temelli sürtüşmeler bir iç savaşa dönüştü ve cromwell bu savaşta cumhuriyetçilerin liderlerinden biri oldu. ordudaki lakabı “old ironsides” (yaşlı yiğit/şövalye) idi. ordu içerisinde kısa sürede terfi üstüne terfi alan cromwell, 1649 yılında kral i. charles’in ölüm fermanını imzalayan kişilerden biri oldu. yine ordunun ve parlamentonun başı olarak iskoçya ve irlanda’yı işgal etti.

    bu dönemde ülkeyi cromwell’in başkanlığındaki rump parlamentosu yönetiyordu. ancak cromwell beraberindeki kırk tüfekli askeriyle meclisi bastı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak parlamento’yu dağıttı; “acele edin ve defolup gidin……’oturumunuzu sonlandırmaya geldim. meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim. siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şey!! kiralık sefil yaratıklar, zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar, birkaç kuruş için tanrı’ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı? bir parça vicdan da mı yok? atım kadar bile dindar değilsiniz! altın sizin yeni tanrınız olmuş! satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı.. ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz? sizi çıkarcı sürüsü, bulunduğunuz bu kutsal meclisi, o varlığınızla kirletiyorsunuz! “

    cromwell bu parlamentonun ardından kendisine bağlı barebone parlamentosunu kurdu. 1658 yılında kızı elizabeth’in kanserden ölümünün hemen ardından sıtmaya yakalanarak hayatını kaybetti ve yerine oğlu geçti. ancak oğlu kısa bir süre içerisinde iskoçya valisi general monck önderliğindeki kralcılara yenik düştü ve ingiltere yeniden krallığın eline geçti. yeni gelen kral, cromwell’in öldürdüğü i. charles’in oğluydu ve cromwell’in cesedini mezarlıktan çıkararak işkence ettirdi, yollarda sürükledi ve kafasını kestirdi. cromwell’in kesik kafası westminster hall’da bir kazığa geçirildi ve ii. charles’in hanedanlığı boyunca o kazıkta durdu.

    kaynak

    edit: doğum tarihi bilgisindeki düzeltme için fungess 'e teşekkürler.
  • tevekkeli degil, morrisey son single'ı irish blood, english heartta ingilizler'in dahi onun ismine tükürdüğü zamanları hayal etmektedir.
    ha bu adam irlandalilara yaptiklarinin yaninda ingiliz devrimini de gerceklestirerek, ingiltere'nin daha sonra endüstriyel devrimde buyuk bir emperyalist guc haline gelebilmesi icin gerekli olan, nispeten liberal ortami o donemden hazirlayacak bir olaya imza atmistir ki, bunun guzelligi, cirkinligi tartisilabilir olmakla beraber tarihte cok onemli bir yer tutar.
  • neredeyse tüm ingiliz krallarının adını ezbere bilenlerin bile çok tanımadığı kişi.
    belki de bunun en büyük nedeni bizzat ingilterenin bile cromwell'i unutmak istemesidir. cromwell bir açıdan napolyon ile benzeşir. her ikiside devrimin liderliğini devralmış, monarşiyi yok etmiştir. ardından ikisi de tek adam haline gelip bir nevi kral olmuşlardır.
    ancak napolyon bu kadar tanınırken cromwell pek hatırlanmaz.
  • "daha iyi olmaya çalışmayan iyi olarak da kalamaz" sözünün sahibi olan kişi.
  • hukumdarligi esnasinda hobbes ellilerindeyken, locke ise delikanli bir gencti.
  • ülke monarşiye döndükten sonra bedeni mezardan çıkarılmış, asılmış, dört parçaya ayrılıp "britanya'da kralın düşmanlarına ne olur?" şeklindeki gösteriye malzeme olmuştur. bunu yapan kral da cromwell'in idam ettirdiği 1. charles'ın oğlu 2. charles'tır.
  • 25 nisan 1599 yılında huntingdon da dünyaya geldi. babası, şövalyenin küçük çocuğu olduğu için aile serveti ve ailenin adından yararlanamadı. bu yüzden zar zor geçinen bir çiftlik evinde zor şartlarda büyüdü. 1620 yılında sir james bourchier in kızı elizabeth bourchier ile evlendi. babasından kalan 3-5 kuruş ile geçinmeye çalışırken dayısının aniden ölmesiyle ondan gelen para ile durumunu düzeltebildi. büyükbabası, huntingdon dışında büyük bir sarayda yaşıyordu. onun parasından yararlanamasa da verdiği büyük törenlerde saray ve çevresinden insanlarla kurduğu ilişkiler sayesinde durumunu güçlendirdi. en önemli tanışıklıkları londra ticaretini ellerinde tutan püritenlerle kurduğu dostluktu.

    gençlik döneminde bazı ruhi sorunlar yaşamış cromwell, 1630 yılında büyük bir bunalım geçirdi. daha sonra püritenler in din ve ahlak anlayışını tamamen benimsedi ve savunucusu oldu. dostlarına" tanrının benim için bir görev vermesini bekliyordum bu gerçekleşti" diyordu. parlamentoya seçildi ancak devamsızlığı yüzünden üyeliği kaldırıldı. 1640 yılında tekrar seçildikten sonra etkisini arttırmaya başladı. özellikle yaptığı ateşli konuşmalar çok beğeniliyordu. 1642 yılında iç savaş meydana geldi. cromwell, süvari birliği kumandanı oldu. bir yıl sonra da tümgeneral rütbesiyle doğu bölgesinin başına geçti daha sonra monarşiye karşı savaşan birliklerin kumandanı oldu.

    cromwell, kral birinci charles ile konuşup reformların yapılmasını istedi. ancak bu görüşleri yerine gertirilmedi. bu sırada irlanda ve iskoçya da ikinci charles ın tahta geçmesi için ayaklanma başladı. cromwell, her iki isyanı da bastırdıktan sonra kral birinci charles ın ordularını da yenilgiye uğrattı ve kralın kafasını kestirdi.

    savaş sona ermişti ancak sorunlar bitmek bilmiyordu. bunun üzerine cromwell dizginleri eline almaya karar verdi. en büyük isteği ingiltere yi katı sosyal ve dinsel kurallarla yönetmek istiyor ve bunun dışında hiçbir şey ile ilgilenmiyordu. ancak ölümünden sonra ingiliz halkının monarşisiz yapamayacağı ortaya çıktı ve ikinci charles kral oldu. cromwell in westminister katedraline gömülmüş cesedi çıkarıldı tyburn e asıldı. daha sonra kral yanlıları cromwell in başını keserek 20 yıla yakın bir süre halka teşhir ettiler.
hesabın var mı? giriş yap