• uğraşması meşakkatli üzüm.

    bir defa çok geç kökleniyor, toprakla geç kaynaşıyor, geç meyve vermeye başlıyor. goble veya guyot tipi yüksek terbiyeye alacaklar için randımanlı meyve vermesi 5 seneyi buluyor.

    sonra geç olgunlaşıyor. bu sürekli mücadele demek. benim gibi sadece bordo bulamacı ve gülleci bulamacı kullanan, bunlar haricindeki ilaçları, hele hele sistemik etkili ilaçları kullanmaktan imtina eden naturelci tayfa için çok fazla işçilik ve masraf demek.

    yaprağı tüylü ve kalın. yani yaprak olarak bir narince yahut trakya ilkeren gibi ticari değerden yoksun demek.

    meyvesi pek kurutmaya gelmez. çünkü hasada dek hem sezon biter mevsim nerdeyse kışa erer zaman kalmaz, hem de taneler irice, çekirdeği de sert ve büyükçe olduğu için kurusu pek tercih edilmez. yani üretici olarak yaş meyve randımanına muhtaçsınız.

    buna rağmen, benim gibi pek çok insan inatla uğraşıyor. öküzgözü, boğazkere, şiraz gibi gıldırgıcık türleri yetiştirmeye devam ediyor. çünkü şarabın anavatanı anadolu. bu çok büyük bir cümle. bu tüm dinlerden de, öğretilerden de, bir kaç yüzyıllık görüşlerden de daha kadim ve kanuni bir gerçek. ve anadolu coğrafyasında ne osmanlı, ne selçuklu ne de bir başkası, üzüm yetiştiricisi ile bugünki gibi uğraşmadı. ona köstek olmadı. ama bugün durum bu. özellikle elazığ çevresinde pek çok üretici mücadeleye son verip, bağlarını köklüyor. büyük yetiştirici havlu atıyor.çünkü alıcı yok. çünkü şarap üreticileri, alkollü içecek üreticileri illallah etmiş durumda. dolaylı yoldan veya doğrudan, adına artık ne derseniz, zarar gören çiftçi oluyor. güdülen siyaset yüzünden öküzgözü üzümü yetiştiricileri ya tür değiştiriyor yada komple işi bırakıyor.

    kıç kadar dikim alanımda, bu kara gözlü ile uğraşmaya devam ediyorum. derdim şarap da değil. bir sene oldu, ağzıma içki sürmedim. ama anadolu’ya saygı bunu gerektirir.
  • doluca'nın özel kav etiketiyle çıkarttığı "evimde içtiğim" en güzel kırmızı şarabın üzüm cinsi. her zaman evimde bir şişe olur, hep özel günler için satın alır, hep sıradan günlerde içerim. olsun güzel şarap içilen günler özeldir.

    today's trivia: doluca'nin ozel kav'i okuzgozu-bogazkere kupajidir. (trivia special guest star: cle)
  • elazığda yetişen öküzgözü üzümünün farklı olmasının sebebi, bağlarda normal toprakla birlikte fırat nehri kenarından getirilen ince toprakla karıştırılması neticesinde elde edilmesi ve üzümün tadının diğerleri ile bariz bir fark oluşturmasıdır.

    2000 yılına kadar bütün köyler topladıkları sadece tekel'e satar ve uzun bir süre de paralarını alamamaz ve beklerlerdi. 2000 yılından sonra kavaklıdere öküzgözü yetiştiren köylülerin ayağına araba, üzümleri toplayabilmek için sepet, kükürt ve nakit para götürmeye başladı, tabii ki bütün köylüler de kavaklıdere ile çalışmaya başladı. nerde bozulmaya yüz tutmuş üzüm varsa kavaklıderenin almadığı tekelin fabrikasına satmaya başladı. tekel 2 yıldır buzbağ şarabını üretmek için kapadokya'dan öküzgözü getirtiyor, acı ama gerçek. elazığ ürünü bir şarap içmek istiyorsanız kavaklıdereyi seçeceksiniz *
  • malatya ve elazığ sınır olan arapgir'den diyarbakır'a kadar birçok bağda yetişir. üzümün en önemli özelliği vişneyi çağrıştıran meyvemsi özelliğidir. fıçı kullanımında çok hoş karamel kokuları açığa çıkar. şaraplarına koyu tatlı bir kırmızı renk hakimdir. çok buruk (tanenli) olmaması nedeniyle yıllandırılma özelliği bir boğazkere kadar uzun değildir. genelde harman olarak kullanıldığında en iyi partneri boğazkeredir. çünkü boğazkerenin tanenini dengeleyecebilecek aromatikliğe sahiptir. ülkemize bu iki üzümün harmanını ilk bulan üretici buzbağ ile tekel'dir. arkasından doluca kav ve kavaklıdere selection üretilmiştir. her 3 şarap da aynı üzümlerden oluşmakla birlikte yapıları çok farklıdır. aralarında en güçlü ürün doluca kav'dır. çünkü boğazkere-öküzgözüdür. harman oranında boğazkere baskındır. 12 ayını fıçıda geçirdiği için yoğun baharat kokularını çağrıştırır. selection ve buzbağ'da öküzgözü-boğazkere olduğundan içimleri biraz daha yumuşaktır. özellikle buzbağ daha genç tüketime açıktır. her üç şarap da ızgara/soslu/fırında kırmızı etler ile ideal olarak örtüşür.
  • $arap bilgisi zayif bir insanin bile kalitesini kolayca anlayacagi, lezzeti ile dile/damaga hitap edebilmeyi bilmi$ $arap. kutmanlardan edinilebilir pekala.
  • "ehline sevaptır, naehle haram" dedirten şarap...rahat içilen, içtikçe içilen, cüzdanı ve bünyeyi hafifleten bildiğim kadarı ile diyarbakır ve elazığ üzümleri kullanılarak yapılan şarap...
  • sarap bilgisi olmayan bir kizla asla icilmemesi gerekir. tadini anlayamayacagi gibi ismine bakip kopek olduren turu bir sarap oldugunu dusunecektir. hayatta anlatamazsiniz kaliteli oldugunu.
  • bu üzüm sadece elazığ yöresinde yetişir. ama ana vatanı çüngüştür. çüngüşte çok eskilerden kalma üzüm bağları mevcuttur. ama bu üzüm elazığa gelmiş ve burada üretilmiştir. elazığda bu üzüme çüngüş tenebisi denir. üzümün tatı çok güzeldir. fransızlar ünlü şaraplarının bazılarını yapmak için üzümü elazığdan alırlar. sonra fransız şarabı diye satarlar. tıpkı italyanların elazığın dünyada sadece elazığda çıkan mermerlerini elazığdan alıp dünyaya italyan mermeri diye satması gibi.

    işin ilginç yanı bu üzümün aslı çüngüşte olmasına rağmen elazığla bütünleşmiş olmasıdır. ama aynı durum malatya kaysısı için geçerlidir. çünkü türkiye' nin en iyi kaysısı ve kaysının vatanı elazığın baskil ilçesi olmasına karşın malatyalılar kaysıyı baskilden alıp bolca yetiştirince kaysı malatyayaya mal olmuştur.
  • öküzgözü üzümü, yoğunlukla elazığ ve malatya köylerinde yetiştirilen, eylül sonu ve ekim ortalarında olgunlaşan bir kırmızı üzümdür. yörede eskiden ermeni vatandaşların da yaşadığı köylerde sıkça rastlanan bu üzüm, şaraplık kullanıma çok uygundur. öküzgözü, kavaklıdere’nin selection kırmızı ve yakut şaraplarının kupajında yer alır. kavaklıdere’nin her yıl kasım ayının 3. perşembesi piyasaya sunmakta olduğu primeur kırmızı’da tek başına kullanılır.kavaklıdere’nin öküzgözü şarabı, yukarıda belirtilmiş olan ürünlerinde kupaj olarak kullandığı, ancak yapılı olması nedeniyle tek başına kullanılabileceği düşünülen öküzgözü üzümü üzerinde 1995’te başlatılan çalışmalar sonunda, 1999 itibariyle kavaklıdere’nin diğer “monocépage” ürünleri arasına katılmıştır. kavaklıdere şarapları, sahip çıktığı bu yerli anadolu üzümünün kalitesini arttırmak ve üretimini yaygınlaştırmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
  • kapadokyayoresinde okuzgozu uzumunden uretilen kirmizi saraplar yeraltinda kaya-depolarda islemlerden gecirildikten sonra inanilmaz bir tada ulasırlar.
    (bkz: turasan)
hesabın var mı? giriş yap