• normal hayatlarında boş boş dolaşan bir baltaya sap olamamış teyzelerin "şekerim bütün gün evde otur otur içim sıkıldı vallahi gel evde oturcağımıza burda oturalım hem de meşgulmuş gibi görünelim, değişiklik olur" mentalitesiyle oluşturdukları, her türlü atraksiyona destek olacağına köstek olan ve herşeyden sorumluymuş, yetkiliymiş gibi takılan, kekti börekti çaydı gündü hepsini bir eğitim kurumuna sokmayı başarıp neşelerine neşe katan insancıklarıyla her daim ilgi çeken sevimli bi oluşum.
  • sınıf annelerinin örgüt adı.
  • bir velimin facebook tanitim kartına "... okulu okul aile birliği başkanı" unvanını yazdıran hede. e bir baskan kolay yetişmiyor efem...
  • 'eti senin,kemiği benim' faşizminin güzide bir unsuru.

    öğrenci hayatında anti-mahremiyet kaynağı.
  • sanilanin aksine, bir okuldaki tum veliler dogal olarak okul aile birligi uyesidir, kermes yapip ek borek yiyenler genelde oab yonetim kuruludur, secimle is basi yaparlar.

    ayrıca, iki uc tane aki basinda veli getirilince gayet islevsel, amaca yonelik, hem okula, hem ogrencilere hem de velilere faydali olabilecek bir nevi sivil toplum orgutudur.
  • üniversitedeki öğrenci işleri gibi, ne boka derman olduğu belli olmayan zımbırtı.

    ilkokul ikinci üçüncü sınıf yılları. ders boş, öğretmenin işi çıkmış sınıfta deli gibi gürültü yapıyoruz. derken atatürkçü düşünce derneği terk, chp kadın kolları sıfatlı birkaç kadın girdi sınıfa. ` :o vakitler bu dediğim kesim daha bir elitist` ` :daha bir iticiydi.` bizim okulda teyzelerin çocuklarının okuyor olma ihtimali sıfır, hepsi postmenopozal, saçlar kabarık bir acayip haller... sınıf sınıf dolaşıyorlarmış meğer. kermes mi ne varmış, belli bir meblağ vermek zorundaymışız. böyle zorlayıcı bir tavır. daha önceki senelerde de benzer duyuruları, istekleri olmuştu. minik bünyeler olarak artık isyan mı ettik bilemiyorum, tüm çocuk acımasızlığıyla yuhlamaya, bağırmaya, hareket çekmeye başladık. yuhlar, nahlar havada uçuşuyor. hey yavrum be, kollarını yalayan şaklatıyor art arda nahları. başlarda sakindi teyzeler, sonra mahalle karısına dönüp hababamdaki bakire hürrem gibi ''terbiyesizler, ahlaksızlar...'' nidalarıyla terk ettiler sınıfı. öğretmene şikayet edeceklermiş bir de, giderken demişlerdi.

    sonra öğretmen geldi, ünite dergisinden okuduğumuzu anladık mı kısmı okundu. öylece kapandı gitti.
  • radikal'de yer alan bir haberle yine gündeme gelmiştir:
    "burdur anadolu öğretmen lisesi'nde bu yıl ilk kez önceki gün okul bahçesinde mezuniyet töreni düzenlendi. okul aile birliği tarafından kep ve cübbe için istenen 100 tl'yi ödemeyen 5 öğrenciye kep ve cübbe verilmedi, bu öğrenciler de törene katılmadı."

    belki de onları suçlayamayız bilmiyorum. zira sırtlarında "açık çıktığı anda hesap sorulacak kişi" olmanın yüküyle geziyorlar.

    ama sorun bu; okul aile birlikleri çalışmayan velilerin kendilerini adadıkları ufak çaplı işletmeler olmanın ötesine gidemiyor.
    dahası; aileler ile okul arasında bir köprü olma görevinden ziyade okulun işlerini yapan bir yer olma işlevine ağırlık veriyor.

    bakın milli eğitim temel kanunu md. 16'ya atıfla, milli eğitim bakanlığı okul-aile birliği yönetmeliği ne diyor:

    md 5: birlik, okul ile aile arasında bütünleşmeyi gerçekleştirmek, veli ve okul arasında iletişimi ve iş birliğini sağlamak, eğitim-öğretimi geliştirici faaliyetleri desteklemek, maddi imkanlardan yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak ve okula maddi katkı sağlamak üzere kurulur.

    oysa biz okul aile birlikleriyle hep para vermemiz gereken zamanlarda, varsa kendi işletmesi, nöbet zamanlarında başında durduğumuz zamanlarda karşılaşıyoruz. bunları yapmayacak değil, yapacak. pek çok yetkisi ve görevi var zira. örneğin bir şeyler alınmasına katkı sağlamak, bazı yerlerin düzenlenmesini sağlamak gibi. ama bunlar daha çok gönüllülük esasına göre ailelerin okula sağladıkları katkılar varsa yapılması gereken şeylermiş gibi duruyor. zorla para toplanıp yapılacak şeyler gibi değil. öte yandan andaç basma, kokteyl düzenlemekten öte, kütüphane vb yerlerin düzeni, öğrencilerin temizlik vb alışkanlıklarının geliştirilmesi, bilinçlendirilmesi gibi tonla sosyal sorumluluğu taşıyorlar ama bunları da pek göremiyoruz. böyle medyaya ufak tefek yansıyan olaylar sorunların görünür hale gelmesine yardım ediyor, o kadar...

    ve parası olmadığı için törene katılamayan 5 tane çocuk ve yaşadıkları travma..
  • senelerce "neden bizimkiler burada değil" diye kendimi ezik hissettiğim; ama sonunda mezun olup kendime geldiğim birlik. okul kermeslerinin ilk 11'i.
  • ev hanımları için altın günü yapma eğlencesinden sonra gelen ve eğlenceli sosyal faaliyetlerde bulundukları okul şeysi.
  • okuldaki zenginlerin birliğidir .
hesabın var mı? giriş yap