• bir orkestraya baktığınızda en çok morarmış olan kişinin çaldığı alet.
  • ingilizcesi "oboe", fransizcasi "hautbois".
    "hautbois ne?" demeyin, fransizca okunusu obua zaten.
  • çift kamışlı,hüzünlü bir sesi vardır.eğer obua çalmaya yeni başladıysanız kapınıza komşular gelip "nooluyooo..?" diyebilirler çünkü ilk başlarda kaz boğazlar gibi ses çıkar enstrumandan fekat daha sonra gün geçtikçe güzelleşerek normal entonasyonu yakalarsınız.ayrıca konserlerde daima akord etme sesi olan la notasını çalarak bütün orkestraya ses verir.
    (bkz: oboist)
  • tınısı, zaman içinde yolculuğa en müsait çalgıdır belki de.
    http://www.youtube.com/watch?v=_w2aqf8lb5m
  • tüm üflemeliler arasında en huzurlu ve dingin ses rengine sahip çalgıdır. dinleyeni bulutların üstüne çıkarır, hayallere daldırır...

    fakat!

    bu sevilesi aletten düzgün bir ses çıkarabilmek virtüözü için bile çok zor. ilk üfleyişlerinizde bir halt olmaz zaten. hafiften ses çıkarmaya başladığınız an, ses çıkarabilmek için morarmanızın gerektiğini anladığınız andır. kulak tüpleriniz varsa eğer, fırlamalarına neden olacak kadar basınçlı ve sürekli bir üfleme gerektiriyor. zibilyon tane üflemeli, yaylı varken, ikincil çalgı olarak seçtiğim güne lanetler ediyorum...

    morarak çalmakla bitmiyor, kaz boğazlama aşamasındasınız daha. çaldığınız her şey adeta kulak siker bu dönemde. acemi ellerde kulak - beyin sikme oranı, kemandan, hatta blokflütten baya ötededir yani.

    dinleyicide rahatsız edici bir etki bırakmamak için rahat 5 yıla ihtiyacınız var. ses çatlamalarını minimuma indirmek, sürekli bir ses çıkarmak için gerekli süre bu. işin artistik, artikülasyona bağlı yönlerini saymıyorum bile!

    her şeye rağmen, ses renginin verdiği hazzı yakalamak, harcadığınız saatlere pişman etmiyor sizi...
  • ilk çalmaya çalıştığınızda zurna benzeri bir ses çıkarabildiğiniz, çalarken yüzünüzdeki tüm damarların patlama noktasına geldiği ancak sonrasında o mükemmel sesi ile kendinizden geçmenizi sağlayan harikalar harikası nefesli enstrüman. bu enstrümanın ebonitten yapılanları olsa da genelde abanoz ağacı, gül, şimşir ve sedir ağacı gibi malzemelerden yapılır. çalması zor olduğu gibi korunma bakımından da çok nazlıdır. genelde sabit sıcaklıkta durmaktan hoşlanır.
    zurna tonlarından uzaklaştığınızda duyacağınız ses aşağı yukarı şu şekilde olacaktır. en azından olması için uğraşılmalıdır.
    ayrıca notaları sol anahtarı ile yazılır. (en sevdiğimiz)
  • böyle zurna desem değil, klarnet desem değil, ney desem heç değil bi şeydir.

    orhan gencebay'ın film müzikleri albümünde obua solo diye bi parça vardır. hangi filmde kullanılmıştır, baba kendisi mi çalıyordur bilmem ama obua nedir lan diyenler için dinlenilmesi faideli olabilir diye düşündüm gibime geldi sanki.
  • üflemeli bir çalgıdan çok, büyük bir vurmalı çalgıya yakıştığını düşündüğüm enstürman adı.
  • mesela mesela: http://youtu.be/vurtyyyd_ms

    50. saniye sonrası...
  • çalanlara obeist denir
hesabın var mı? giriş yap