• eskimis, modasi gecmis, islevini yitirmis anlaminda ingilizce sozcuk
  • outdated bir ford model-t icin kullanilir.. obsolete ise tufek icad olduktan sonra kilicin du$tugu durum icin kullanilir..
  • #32793635 no'lu entry'ye istinaden albüm açıklaması ve hikayesi şöyledir:

    hikayenin karakterleri:

    edgecrusher: ana karakter / kahraman
    securitron: antagonist / polis organizasyonu
    smasher/devourer: ikincil antagonist / robot

    hikaye:

    cd kitapçığında konuya giriş şöyle verilmekte:

    " m.s. 2076. doğru olduğunu bildiğiniz her şey bir çelişki içinde. yavaş yavaş çürüyen bir dünya ve yokoluşun eşiğinde bir kültür hayal edin. insan tarafından yaratılmış makineler tarafından, kaos içindeki dünyaya getirilmiş itaatkar bir düzen mevcut. makinenin, düzeni sağlamak için yarattığı sistemdeki düzlemsel programlar denklemdeki bir değişkeni hesaplayamadığı için sabit bir şekilde bozulmakta... insanlık denen değişkeni. bu zamanda, geçerli mekanik yasalar altında itaat edilmeye güdülen insan, uysal bir yaratığa dönüşmüş; kendi çıkarları için programlanmış ve uyuşturulmuş.

    buna rağmen bir araya gelme sebepleri cezalandırılmalarına hatta ölüm cezasına çarptırılmalarına neden olacak bazı kimseler bulunmakta. bu kimseler alt yapının değişmesi, daha iyi bir yaşam ve mantıklı bir var oluş için can atmakta. bu kimseler, rastgele ve bilinmeyen yerlerde tam bir gizlilik içinde toplanan örgütler yaratıyorlar. bu örgütler sistemi aksatıp zayıf bir nokta bulmak ve bir çöküş etkisi tetiklemek için toplumda kaos yaratıyorlar. yalnızca var olma iradeleri tarafından geçilebilen bir öfkeye sahipler ve hiçbir şey bundan daha güçlü olamaz."

    sahne ı

    albüm, daha çok edgecrusher'ın niyetlerini açıklaması olan bir parça, "shock"la başlar. onu, tungsten ışığıyla loş bir şekilde aydınlanan bir odanın içinde etrafında söylediklerini dinleme niyetinde olan insanlarla görürüz. temel olarak söyledikleri bu totaliter rejimi hakir gören muhalefetin başını çekmekte, amacı ise mevcut sistemi yok ederek daha iyi bir sistemle değiştirmek (şarkı sözlerinde söylediği gibi "shock to the system" - sisteme şok); bu yüzden devrim için bir tetik görevi görecek.

    bir sonraki şarkı "edgecrusher". senaryoda, bir haber bülteninden bu toplantılarıdan bir öncekinin msc adı verilen (maxi-security containment / yüksek güvenlikli tutukevi) tesislerde olduğunu öğreniriz. muhabir bize ihlalin örgüt tarafından kışkırtıldığını söyler, ancak asıl isyan içerden edgecrusher tarafından başlatılmıştır. aynı zamanda edgecrusher'ın "toplumsal kargaşa ve altyapı sabotajı" suçundan içeride olduğunu öğreniriz. sonrasında ihlalin bir videosunu gösterirler, bu da mahkumların kaçışını betimleyen şarkıdır (nakarat da bu yüzden "break of the edgecrusher / edgecrusher'ın kaçışı"dır).

    "smasher/devourer"dan önce muhabir, edgecrusher tarafından verilen zararın ve neden olunan ölümlerin detaylarını verir (tüm gardiyanları tek başına öldürebilmesi için müthiş bir gücü olması ya da hücre arkadaşlarından yardım almış olması gerekmektedir) ve bundan sonra cd kitapçığında şöyle tanımlanan smasher/devourer (parçalayıcı/yok edici) karakteri tanıtılır: "monitörde katı ve mekanik görünümlü bir görüntü belirir. iki ayaklı dizaynı, yumurta şekilli bir zırhlı ana çerçevesi bulunmaktadır. kollarıymış gibi görünen uzuvlar, aslen korunma amaçlı silahlardır." canlı yayın robotun edgecrusher'ı ve arkadaşlarını arayışını gösterir. şarkının sözleri ise bu esnada robot tarafından saldırgan topluluğa iletilen emirlerdir ("ı am the way, prepare for salvation / usül benim, selamete ermeye hazırlanın")

    "securitron (police state 2000)", ilk sahnenin son şarkısıdır ve edgecrusherı kovalamaya başlayan ikinci varlıktır. edgecrusher sürekli olarak securitron'un monitörleri tarafından izlenmektedir, bu yüzden yer altına (sokak seviyesinin altına çöp ve atıkların bulunduğu yere) iner. ama bilmektedir ki çöplerin arasında infazcılardan uzakta ve güvendedir. şarkı, police 2000 denen diktatörlük rejimi hakkındadır; ne kadar baskıcı olduğunu, nasıl her yerde olduğunu ve vatandaşlara nasıl hiç özgürlük ve mahremiyet vermediğini anlatır. sahnenin sonunda edgecrusher yüzeye çıkmak zorunda kalır ve sahne edgecrusher'ın terk edilmiş bir sokaktan gecenin karanlığına karışmasıyla birlikte kararır.

    sahne ıı

    sahne "descent"le açılır. edgecrusher bu şarkıda yalnızdır; smasher/devourer ve securitron'dan uzun süredir kaçmakta olduğundan çok yorulmuştur. hayatının üzerinde düşünmeye başlar; üstlendiği görevin buna değip değmediğini zihninde tartar ve nihai olarak hayatının değerini sorgular. edgecrusher dinlenmek için terk edilmiş bir binada duraklar. soğuk, düz bir zeminde uyuyakalırken, her gece kendi kendine tekrarladığı sözler olan şarkının sözlerini söyler. uyanıp gök yüzüne baktığında yaşamının bu çabaya değeceğine karar verir ve yoluna devam eder.

    sahne ııı

    "hi-tech hate", bu sahnenin ilk şarkısıdır. ağır güvenlik önlemleriyle korunan bir kale olan securitron merkezi'nin önünde farklı anlaşmazlıklardan ortaya çıkmış farklı örgütlerin savaş karşıtı protestolarını betimler. şarkının sözleri kalabalıktan çıkıp bir megafonla konuşan bir adama aittir. şarkı temelinde dino cazares'in savaş karşıtı, nükleer karşıtı bildirgesidir. (bkz: bodies upon the gears)

    adam konuşmasını bitirdiğinde securitron infazcıları kalabalığın üzerine yürür. konuşan adam bu müdahale karşısında hiçbir çıkış yolu görememektedir; gerçek özgürlük, irdelenmiş ve ayyuka çıkmış bir toplumda vücuda gelemeyecektir. bir bidon benzini alıp kendi üzerine döker. elindeki kibritle, "freedom or fire / ya ateş ya özgürlük" son sözleri olur. kendini yakma eylemi thich quang duc'un eylemine çok benzer. "obsolete" gary numan tarafından dile getirilen bir girişle başlar. bu sözler, gözaltına alınmaktan kaçmak için dağılan kalabalığın ardından megafonu ele geçiren securitron'un infazcılarından birisinin sözleridir. tabii ki şarkının ana konusu "man is obsolete / insan hükümsüzdür" ve "our world (is) obsolete / dünyamız hükümsüzdür".

    son üç şarkıya konu olan olaylara şahit olan edgecrusher, insanlığın karanlıkta kaybolduğunu ve ne kadar mekanize olduğunu düşünmeye başlar. infazcılardan kaçtıktan sonra bir kiliseye girer ve isa'ya ait bir heykel bulur. edgecrusher bu imgeyi daha önce gördüğünü düşünür. anlaşılan heykeli görmekle pek çok anı kazanmıştır ve heykelin yüzüne dokunmak için elini uzatır. "resurrection / diriliş" şarkısında edgecrusher insanlığı kurtarma görevine devam etmeye yemin eder.

    sahne ve albüm "timelessness / zamansızlık" şarkısıyla sona erer. edgecrusher, figürden uzaklaşır. geriye baktığında heykelin ağlıyormuş gibi göründüğünü fark ederiz. sonuç olarak securitron güçleri edgecrusher'ı yakalarlar. bu son şarkı, oldukça melankolik bir hissiyat verir. şarkı sözleri çok umutsuzdur; edgecrusher'ın hapisteyken sarf ettiği sözleridir (ya da belki düşünceleridir). korkusunu ve çaresizliğini hissederiz: makinelere karşı savaşını kaybetmiş ve insanlığı kurtarmakta başarısız olmuştur.
  • i$e yaramaz..
  • fear factory'nin en kadim albümlerinden biridir.
  • ...ve albüme adını veren şarkı.

    nothing is the way it seems
    discerning man from machines now

    dominate as to erase
    wiping man off earth’s face now

    defaced by all inept justice
    shamed by the mental abuses
    branded "inferior weakness"
    ordered to cease and to desist!

    man is obsolete!
    our world, obsolete!
    man is obsolete!
    erased, extinct!
    obsolete!

    fueling engines through deceit
    to eradicate humanity

    defaced by all inept justice
    shamed by the mental abuses
    branded "inferior weakness"
    ordered to cease and to desist!

    man is obsolete!
    our world, obsolete!
    man is obsolete!
    erased, extinct!
    obsolete!
  • framework hazırlayan yazılım grupları tarafından önceden deprecated ilan edilmiş api/hede/hödö artık her neyse fonksiyon/metodlarının tümden kaldırıldığında ilgili fonksiyon/metodlara klavuzlarda yapıştırılan ibare. bir nevi "ruhuna el fatiha", "yok kalmadı" veya "bir beden büyüğü var bunu verelim, hem yıkadıkça çeker bu".
  • deprecated ile birlikte bilgisayar dünyasının en karizma 2 kelimesini oluştururlar. hastasiyim. örneğin linux kerneli derliyorsaniz bu ibareleri görebilirsiniz sıklıkla. "legacy support for hede hödö (obsolete)" gibi. bunu gördüğünüz zaman anlayınız ki bu desteği de barindiran daha yeni bir "şey"(destek,modül,driver,sürücü,özellik, vs.) mutlaka mevcuttur.
  • (bkz: deprecated)
hesabın var mı? giriş yap