• paleolitik donemde insanlar bunu cesitli araclar * yapmak icin kullanmis, hatta neolitik donemde ayna olarak bile kullanmislardir.
    ornekleri ankara anadolu medeniyetleri muzesinde gorulebilir.

    kapadokya'ya giderken ihlara sapagindan sonra solda goreceginiz kucuk tepenin etrafinda veya erzurum-kars yolunda sarikamis'a gelmeden kafakurt civarlarinda saginizda aras nehri kenarinda kendi elcagizlarinizla toplayabilirsiniz.
  • neolitik çağın en önemli araç yapım malzemelerinden. çatalhöyük yöresinde bolca bulunur.
  • jilet gibi bir taştır. kars'ta çok bulunur. hatta eskiden bu taşı her yerde görmeyi o kadar kanıksamıştım ki, sonraki yıllarda bir daha hiç rastlamayınca epey şaşırmıştım.bir de oyun oynardık bununla; küçükken duvara hızla fırlatıp parçaladıktan sonra keskin kenarlı olanları kullanarak elimize hafif derinlikte bir çizik atar ve kan kardeşi olurduk. bir sürü çocuğu gün boyu sokakta yalnız bırakınca böyle manyaklıklar ortaya çıkabiliyor tabi. her halûkarda internet bebeliğinden iyidir o ayrı
  • siyah'ının rengi apayrıdır... lavın havaya püskürdüğünde donmasından meydaha gelir... kırıkları çok keskindir... zamanında mısır'lılar bu taşlarla ameliyat yaparmış... kestiği yerde neşter gibi deriyi bozmadığı söylenir (derinin bozulması ne anlama gelir bilmiyorum duyduğum budur...)
  • ayrıca dünyanın en güzel siyah tonu da bu taştadır. (nasıl oluyosa artık, çok seviyorum ben bu taşı, üzerime gelmeyin)
  • volkan camı olarak da bilinir.
  • volkan camı olarak da kullanılır. doğal bir volkanik kökenli cam türüdür. lavın yeryüzüne çıkışından sonra hızlıca soğuması ve daha kristalleşmeye yetecek kadar zaman bulamadan donmasıyla oluşur.
  • volkanik bir kayaç olan obsidiyen dış püskürük bir taştır. kimyasal kompozisyonu çeşitlidir. %75 kuvars (sio2) içerir. sertliği 6; özgül ağırlığı 2.35-2.5'dir rengi genellikle koyu siyah ya da koyu griden gümüş rengine doğru değişir. kahverengi ve yeşil gibi başka renkleri de vardır. kolayca kırılır ve kavkısal kırılma gösterir. dolayısıyla çok keskin kenarlar verir. kırıldığında yapısı kesinlikle taneli olmayıp, camsı karakterdedir.

    prehistorik insan tarafından ilk zamanlardan itibaren kullanılmıştır. anadolu'da kapadokya bölgesinde acheuleen'e ve ermenistan'da "satani-dar"da abbevilien ve acheuleen'e bağlanan obsidiyenden iki yüzeyli aletler (el baltası) bulunmuştur. neolitik'te kullanımı yaygınlaşır ve hatta ticaret metası haline bile gelir. avrupa, amerika ve diğer kıtaların neolitiğinde zaman zaman kullanılmıştır. halk dilinde volkan camı ya da deve gözü olarak da anılır.

    bir dış püskürük kayaçtır ve adı bu taşı ilk kez tanımlayan obsidius'a ithafen verilmiştir. çok sert olan bu taş camı çizebilir. volkanik bölgelerde sıklıkla mevcuttur. kırılınca siyah bir cam gibi parlar. obsidyen, yeryüzüne püsküren lavların aniden soğumasıyla bu camsı özelliği kazanmıştır. bunların içlerinde bazen gaz yuvalarından dolayı küçük boşluklar yer alır. obsidyenin kristalize olmuş haline perlit denir.
  • bir sümer efsanesinde şöyle geçer:

    kralım, obsidiana karşı durup kaşlarını çattı.
    bey ona herkesin önünde hiddetle bağırdı.
    enlil'in oğlu ninurta onu lanetledi.
    "ey oraya buraya koşan obsidian taşı!
    sahteliğinden dolayı boynuzların kesilerek antimon içine atılasın!
    sana düşman olmadığım halde bana tos vurduğun için,
    bir torba gibi yırtıl ve seni sefil bir hale getirsin!
    demir sanatkarları seni bir şişle delsin!
    eğer senin etin başka bir duruma geçerse
    eserini güzelleştirmekten anlayan marangoz seni,
    bir ölü gibi işlesin ve arpa maltı gibi döğsün.!"

    kaynak:
    çığ. m.i., "uygarlığın kökeni sümerliler-1", kaynak yayınları, 2014, 7. basım, s.185-186
  • göktaşı düşen bölgelerdeki köylülerin büyük umutlarla toplayıp en yakın üniversitelerin maden, jeoloji ve cevher hazırlama bölümlerine akın etmesine ve bunu müteakip büyük hayal kırıklığıyla eve dönmelerine sebep olan süper daş.

    diğer eğlenceli daş için:
    (bkz: pirit)
hesabın var mı? giriş yap