• harika bir markdown editörü.

    https://obsidian.md/

    bunun roam research diye bir artist muadili var. sıraya falan giriyordun almak için. akıllı insanların azmi sayesinde böyle elitist saçmalıklarla uğraşmıyoruz. gözünü sevdiğimin open source'çuları.
  • ehem, arkadaşlar, obsidiyan volkanik bir kayaç türüdür. bakın konu hakkında bilgisi olmayanlar için tane tane anlatıyorum, tıpkı ahmet davutoğlu'nun schwarzenberg'e anlattığı gibi. bu volkanlardan magma çıkar ya hani. dışarı çıkan magmaya lav denir. yani yerin içindeyken magma, dışındayken lav olur. heh işte o lavın soğuma biçimine göre çeşitli kayaçlar oluşur. hızlı soğursa bişey oluşur, yavaş soğurda daha başka bişey oluşur. mesela volkan çok taşaklı bi şekilde bir lav fışkırtır, havada çok uzun zaman kalır, rüzgara maruz kalır, oksijen alır içine o sıra, işte o zaman bazalt olur. mesela yani.

    işte bu lav arkadaşlar, bu lav, yeryüzüne çıkar çıkmaz suya çarparsa obsidiyan olur. cam gibi, katman katman. siyah. bildiğin siyah bir cam. ama taş gibi. aha resimleri. resim bir resim iki

    türkçesi obsidyendir. bir de ford mustang'ın bir modelidir. çok taşaklı bir arabadır. gerçekten de o araba obsidian'a benzer. bu da onun resmi.
  • not almaya başladığım uygulama.

    notion, evernote(inanılmaz kötü), clickup doc vb gibi uygulamaları kullanan biri olarak, ücretsiz olarak kullanılabileceğinizi düşündüğüm en net uygulama.

    biraz öğrenmesi vakit gerektiriyor ama alıştıktan sonra oraya çıkacak olan graph görüntüsünden inanılmaz haz alacaksınız.

    özelleştirme işini biraz abarttığı için kullanım kolaylığı anlamında, not alma uygulamalarının linux işletim sistemlisi demek yanlış bir tanım olmaz gibi düşünüyorum.

    topluluğu gayet yerinde çözümler çıkartarak ücretsiz bir şekilde uygulamayı ihtiyaçlarınız doğrultusunda şekillendirmenize izin veriyor.

    hem iyi, hem de kötü özellik olarak sayabileceğimiz bir özelliği var; o da notlarınızın lokalde .md olarak tutuluyor olması.

    dilediğiniz uygulamaya notlarınızı alın import edin, oradan görüntüleyin. ama sürekli olarak tek bir cihazda not almıyorsanız biraz can sıkıyor.

    ya aylık 8 dolar verip, sync desteği alacaksınız ve yanlış hatırlamıyorsam 10 gb saklama alanı veriyorlar ya da icloud, dropbox, onedrive gibi çözümlerle ilerleyeceksiniz.

    benim ekosistemim mac, ipad, android telefon olduğu için syncleme mevzusuna bir güne yakın vakit ayırmışımdır. eğer ihtiyaç olursa yeşillendirirsiniz.

    neyse gelelim eğitimine. bu meret ile öğreneceğiniz bir not tutma yöntemi var, (bkz: zettelkasten). bu yöntem (bkz: niklas luhmann) tarafından o kadar verimli kullanılmış ki, kendisiyle birlikte anılmaya başlanmış. ama aslında niklas luhmann, bibliyografinin babası olarak da bilinen (bkz: conrad gessner)'in metodunu geliştirip, üretkenliğin dibine dibine vurmuş.

    luhmann 35 yaşından ölümüne kadar 60'a yakın kitap yazıp, 400'e yakın makale yayınlamayı başarmış. çoğu uzmanlık gerektiren birbirinden farklı alanlardaki yazılar bu arada.luhmann'ın, kişisel bilgi yönetimi (bkz: pkm) bu kadar başarılı yapmasını da zettelkasten metoduna bağlayabiliriz.

    aslında bu yöntem dijitalde hyperlink oluşturmaktan farklı değil, sadece fiziksel olarak yapıldığı için müthiş bir emek olduğunu anlayıp, saygı duyuyorsunuz.

    not tutma, özellikle dijital bilgi bombardımanına tutulduğumuz bu dönemde çok önemli bir hale geliyor. hangi bilgi sizin için önemli ya da hangisi değil beyin sizin adınıza bunu seçemiyor ve önemli olan bilgileri de tekrarlamadığınız için unutmaya başlıyorsunuz. unutmamak için bir sürü not tutuyorsunuz ama ne için tuttuğunuzu unutuyorsanız ya da dönüp notlarınıza bakmayıp sadece arşivlediğinizi hissine kapılıyorsanız ve bu durum sizi strese sürüklüyorsa; korkmayın, yalnız değilsiniz.

    peki çözümü ne?
    zettelkasten + obsidian + istikrar

    obsidian'ı öğrenmeniz için youtube'da bir sürü video bulabilirsiniz. çoğu video serisi zettelkasten metodunu anlatarak sürece başlıyor fakat sonrasında anlaşılması giderek zorlaşabiliyor. benim takip ettiğim akışı paylaşayım belki işinize yarar. o youtuber, bu youtuber gezerken bana göre en mantıklı akış aşağıdaki gibi;

    1) nick milo isimli arkadaşın oluşturduğu "obsidian for beginners" isimli video serisi.
    bu seri not tutmaya olan bakış açınızı değiştirebilecek söylemleri de içeriyor ve obsidian uygulamasının temellerini anlatıyor.
    hemen obsidian üzerinde uygulamaya geçmenize gerek yok, sadece izleyin, ufak ufak notlarınızı alın asıl deneme yaparak ilerleyeceğiniz video serisi bir kaç adım sonra.

    2) ardından personal knowledge management (bkz: pkm) nedir, neden önemlidir ve nasıl başlanır gibi konularda yanıtlar bulabileceğiniz yine nick milo'ya ait video var.

    3) şimdi geldik obsidian'ı kurmaya ve not almaya. bu noktada birden fazla youtuber var. nick milo'yu tercih etmeme sebebimiz de o arkadaşın biraz şey olması. paragöz, sürekli paralı kursuna yönlendiriyor, sinir bozuyor. ulan bu adam paralı kurs veriyorsa, burda kesin bazı şeyleri anlatmıyordur hissine kapılıyorsunuz. bu yüzden kendini mesih olarak görmeyen diğer bir arkadaşa zıplıyoruz.
    fromsergio adlı youtuber'ın yaptığı bir video serisinde, baştan sona obsidian'ının tüm inceliklerini anlatıyor. özellikle notion kullanıyorsanız ve notion'a benzer işler yapmak istiyorsanız bu adam dataviewları vs gayet iyi anlatıyor. bu arkadaşa ait serinin adı "mastering obsidian".

    4) buraya kadar geldiyseniz eğer önerim 1-2 hafta kendi not sisteminizi çıkarmaya yönelik çalışmanız. çünkü zaten zettelkasten'e, graph view'a, linklemeye, markdowna baya baya hakim olacaksınız.

    eğer kendi sisteminiz gayet tıkırında gidiyorsa, bozmayın. devam edin. ama yok yine notlarımın içerisinde kayboluyorum diyorsanız. bu ilk başta söylediğim nick milo isimli arkadaş lyt adını verdiği bir metodolojiyle notlarını yönetiyor. ona giriş yapabilirsiniz. hatta kendi not akışını access adını verdiği bir klasör yapısıyla yönetiyor. biraz komplike, ilk başta girişmenizi önermem, üretken değilim galiba diye düşündürtüyor. buradan devam etmek isteyenler için tık.

    bütün bu serileri izlerken, moc(yine nick milo tarafından ortaya atılan bir tanım) diye bir kısaltma sürekli olarak karşınıza çıkacak. hiç bir olayı yok. açılımı map of content. açılımından da anlaşılacağı gibi, zettelkasten'e göre aldığınız tüm notlarınızı ve alt notlarınızı birleştiren ve daha kolay ulaşmanızı sağlayan, graph view'a geçtiğiniz de obsidian'ının daha rahat görselleştirmesine yarayan bir link sayfası diyebiliriz. bu arada sürekli graph view'dan bahsettim durdum. canlandırabilmeniz için birbirine bağlanmış, notların nasıl gözüktüğüne bakabilirsiniz. böyle bir şeye ulaşmak kesinlikle bana haz verecektir.

    bitirmeden şunu da söyleyim; aslında obsidian'ı kullanmaya başladığınız da ne kadar farklı konuyla ilgilendiğinizi, farkında olmadan nerelerde daha üretken olduğunuzu görsel olarak gördüğünüzde çok şaşıracaksınız.
    ek olarak, wiki ve ekşi benzeri bir yapı oluşturduğunuz farkındalığına ulaştığınızda da, baya hoşunuza gideceğinden eminim.

    edit büdüt
    kelimelerle oynandı.
  • her şeyi geçin de böyle bir komünite yok ya. notion denen gavur icadında da herkes birbirini tokatlamanın peşinde.
  • notion (yazılım) yerine tercih etmeye basladigim, cok basit dinamiklere tutunan ama gelismis ozelliklere sahip olan bir knowledge base, ikinci beyin.

    notion'daki bazi ozellikler, notion'daki gibi pratik sekilde bunyesinde bulunmuyor. ancak eklentilerle hemen hepsine sahip olmak mumkun. ornegin kanban eklentisi var, diger 500+ eklenti yani sira. bununla notion'daki kanban veritabanlari olusturabiliyorsunuz.

    obsidian, ozunde bir metin editoru olarak calisir ve markdown formatinda belgeler olusturup duzenlemenize olanak tanir. bu, kendi verinize sizin sahip oldugunuz anlamina geliyor. notion'da ise bir bulut sahibine verilerinizi veriyor ve bazi islemler icin onlara bagimli kaliyorsunuz. verileri cevrimdisi saklamak icin disa aktarmakta sagladigi deneyim de tahmin edeceginizden kotu.

    ayrica notion'daki bir veri sizintisi veya veri kaybi durumunda olacaklari dusunun. daha kotusu ise, verileri anlik senkronize etmeye calisan notion'in hantal arayuzu. baska bir istemci kullanma hakkiniz da bulunmuyor. obsidian'da ise markdown dosyalari basit metin dosyalari oldugu icin, hemen her metin programi ile acabilir ve duzenleyebilirsiniz.

    verileri saklama ve senkronizasyon icin bircok yontem var. ben git ile versiyon kaydi tutuyorum (bunun icin guzel bir eklenti de var). github gibi bir servis ile bu versiyon kaydini saklamak mumkun. dosya bazinda dahili versiyon kaydi ozelligi oldugunu da ekleyeyim. ayrica google drive gibi bir bulut depolama servisi ile vault'unuzu yedekleyebilirsiniz. vault'u google drive klasorunde olusturunca, her degisiklik aninda senkronize olacaktir.

    en guclu yani sadeligi ozgurlukle bulusturmasi olsa da, bunu guclu eklentileri ve graph view gibi dahili ozellikleri takip ediyor.
  • insanın hayatını ikiye ayıran uygulama. obsidian'dan önce, obsidian'dan sonra.
    basit ifadeyle not tutma uygulaması. karmaşık ifadeyle kişisel bilgi yönetimi uygulaması.

    yaklaşık 10 yıldır boyuma ulaşmış cilt cilt günlüklerimi muhtemelen tek tek obsidian'a yedekleyeceğim ileride. günlüklerde aramak istediğim bir şeyi bulmak imkansız. search kutucuğu olsa bilgilerime erişimim çok verimli olacakken modern çağda kendime ilkellik yaşattım amk. yıllardır fiziksel olarak 90 gramlık ivory kağıtlı ajandalarıma faber 5405 ile zevkle yazdığım beni ben yapan şeylere artık dijitalde devam edeceğim. ben estetik bağımlısıyım. güzel olan şeylere aşığım. e haliyle bana güzel hissettirmeyen şeyleri asla benimseyememek gibi karakteristik puştluklarım vardır. daha öncesinden onlarca not uygulaması ile dijitale taşınmayı denedim ama olmadı. en kapsamlı özellikler sunan microsoft onenote, her şeyiyle mükemmel bir yazılım altyapısına sahip. ama ilkel ve orantısız arayüzü yüzünden yalnızca profesyonel anlamda işlerimi yedekleyebildiğim veritabanı olarak kullandığım uygulamaydı. hele macbook kullanmaya başlayınca paragraf aralığı bile ayarlanmayan iğrenç uygulaması yüzünden tiksindim.

    obsidian'ı (özellikle oğlak burcu) kişisel bilgi yönetimi tutkunlarının tavsiyesi üzerine denedim. 1 hafta falan kurcaladım ve o kadar rahatladım ki böyle bir kalite olamaz. estetik mi? sonuna kadar. benim gibi sistemli insanlardan oluşan manyak bir topluluğu var mı? sonuna kadar. eklentiler var mı? sonuna kadar. mindmap var mı? sonuna kadar.

    ben bilgilerime erişim konusunda artık bir level daha atladım. kim olduğumuzu belirleyen şey edindiğimiz bilgilerimiz değil, erişebildiğimiz bilgilerimizdir. kişisel bilgilerini sistemleştirmek isteyen herkese denemelerini gözüm kapalı tavsiye ettiğim uygulamadır, ücretsizdir.
  • yıllardır uğraştığım kişisel bilgi yönetimi (bkz: kişisel bilgi yönetimi) çabamda bana en büyük desteği veren not alma/yazma yazılımı, düşünme ve üretme aracı. buradan giriş seviyesi kullanımı ile ilgili fikir edinebilirsiniz.
  • açık öğretim ile okuduğum ikinci üniversite eğitimim için kullandığım not alma sistemi için kullandığım not yaratma aracı. süreci özet olarak şurada anlattım:
    https://www.youtube.com/…/s9o0yqdqnho?feature=share
  • notiondan buna göç ettim ve keşke daha önce yapsaymışım diyorum. benim gibi not alırken fazla incik cincik uğraşmayı sevmeyen, sadelik olmayınca olduğunuz şeyin içinde kaybolan biriyseniz çok seversiniz. ctrl+g ile graph'a bakma hevesiyle yaptığım okumalardan o kadar verim aldım ki... üstelik yalnızca akademik değil, hobi olarak okuduğunuz şeyleri de ekledikçe bence iş çok ilginçleşiyor, değişik bağlantılar buluyorsunuz. fazla-derin-kompleks düşünen anksiyetik bünyelere ilaç gibi bir ikinci beyin. (bkz: zettelkasten)
  • işim nedeniyle bir çok farklı ana görev ve bu görevlerin alt kategorileriyle ilgilenmek zorunda kalıyorum.

    bu nedenle işlerin yedeklerini almak bir çok farklı konuda dosyaları arşivlemek sonrasında planlama yapmak. zor olmaya başladı.

    bu süreçte bir sürü dosya, birçok not ve anımsatıcılarla dolu karma karışık bir sistemim oldu.

    notlar farklı yerlerde dosyalar drive’da. alarmlar, anımsatıcılar, kabanlar, to-do listler çöplük durumundaydım.

    asana, trello, to-do , evernote, onenote, ebesininnotu gibi herşeyi denedim.
    üyeliğim olmayan not ve organize uygulaması yoktur. her yere üye olunca hayvan gibi tanıtım reklam mailleri geliyor bir de onu temizlemem lazım daha da çok karıştı ortalık.

    zaten mevcut işletim sistemleri klasör sistemine ezelden beri karşıydım. klasörleme sistemi bildiğin 1000 yıl önceki arşiv sistemiyle aynı. bir tane oda. o oda harddisk dersek, odada dolaplar her dolap ana klasör, o dolaplarda arşivlerin konularının raflara göre ayrılması o da bildiğin alt klasörler . çok karışık her yer dosya her dosyaya farklı isim vermek arayıp bulmak vs aşırı zor. aynı veriyi 2 kere çekip bu varmış ben de dediğim çok oldu.

    bence bilgisayarlar ilk çıktığında akla gelen sistemi uyguladılar sonra windows , macos vs bu sistemi devam ettirdiler. mevcut kullanıcılar da bu sürece alışınca değişiklik olmadı. piyasaya farklı bir klasörleme sistemi ile girmek isteyen işletim sistemleri de hazırda alışılmış olan düzeni değiştirecek güce ulaşamadılar.

    bize dayatılan sisteme, kapitalizm ’in gücüne ve bu firmaların tüm piyasayı domine edip bizleri köleleştirmelerine isyan ettim. cama çıkıp “biz bu oyunu bozarız bütün verilerimiz elinizde ancak kalbimizi asla kazanamazsınız, ayrıca senin aq chatgpt” diyip geri içeri girdim. sonra tırsıp chatgpt’ye özür dilediğimi yazdım ne olur ne olmaz ilerde dünyayı ele geçirip bizleri simülasyon sistemine bağlayıp. köleleştirirlerse en azından bu bize iyi davranmıştı desinler.

    neyse bana hem klasörleme sistemi yapacak ve bu klasörlemeyi benim kafamdaki şekilde sunacak ayrıca hatırlatıcılar olacak, klasörlere not ekleyebileceğim üstüne not defteri gibi kullanabileceğim to-do ve kanbanlar oluşturabilecek üstüne de kıllı olacak bir uygulama arayışına çıktım.

    ilk bi “bu kadar uygulama benim neyime sen kimsin bu kadar işin olsun” diye kendi kendime söylendim. ama bu sen kimsin sorusundaki yücelttiğim kim olmayan kişiler asistan tutup bu işlerini yaptırıyorlar. asıl benim gibilere lazım bu.

    zamanında notion denemiştim ancak notion’u kurgulamak bildiğin sıkıcı ayrıca tasarımı hoşuma gitmedi notion ile uğraşacağıma kendime bir web sitesi yaparım ve bu isteklerimi kendim oluştururum sonra benim siteyi hacklerler tüm verilerim kaybolur diye düşünüp gözlerim dolu olarak bu isteğimden vazgeçtim.

    bir çok arşivleme tarzına baktım “bu değil bu da değil bu hiç değil” diyerek önümdeki notları elimin tersiyle yere attım.

    bu aradığım sistemi bulamadım. dedim bu piyasayı artık ben domine edeceğim bununla ilgili bir uygulama yazıp. klasörlemenin ağaç gibi birbirleriyle bağlantılı , ayrıca not eklenebilir, bu notların da birbirine bağlantılı olmasını ve hatırlatıcılar eklenmesini sağlayacağım. bu uygulama sayesinde sistemin çarklarına çomak sokup insanlığa destek olma planları yapacaktım. ancak bu gücün beni karanlık tarafa geçirmesinden ve piyasayı domine etmekten ve palpatine gibi birine dönüşmekten korktum. power unlimited power diye bağırırken kendime geldim.

    bu güç zehirlenmem thebrain denen uygulamayı bulmamla bitti adamlar benim kafamdaki planı 11 sene önce yapmışlar zaten. *

    https://www.thebrain.com/

    ancak bazı eksikler vardı ve paralı versiyonu çok pahalıydı yıllık 299 dolar. hemen elemanlara mesaj attım. "bu çok pahalı, biz ülkece çok fakiriz dolar falan ne biçim şeyler bunlar. bölgesel fiyatlandırma yapsanıza hacılar. ayrıca türkçe dil desteği yok, bana ucuza verin ben türkçe çeviriler konusunda destek olurum dedim. kibarca yok dediler."

    fazla uzatıp sıkıcı bir yazı olmasın diyerek çok önceden bitirmem gerekirken daha da uzatıp ancak şimdi bu gereksiz anlatımımı kesiyorum.

    yazının bundan sonrası daha da sıkıcı olacak buraya kadar gelen kişilere hiçbir bilgi vermeden bomboş yazımı okudukları için teşekkürlerimi sunarım. bundan sonra da zaten kayda değer bir bilgi olmayacak. yazı içerisinde bir sürü gizem çözülmesi gereken olay bırakıp en sonunda tüm düğümlerin çözülüp okuyucuları şaşırtacak bir son yazmak yerine obsidian kurucusu ejderhaya binmiş herkesi yakmış başa da sakat çocuk ve cüce geçmiş diye bitireceğim.

    obsidian not alma temalı ve notları iç ve dış bağlantılarla birbirine bağlayan ve bu bağlantıyı grafik halinde gösteren markdown formatıyla yazılabilecek bir uygulama.
    bu bağlantı sayesinde hem daha akılda kalıcı hem de bulması kolay veriler haline getiriyor . insan beyni gibi mevcut depolamayı ufak bağlantılarla anımsatıyor diyebiliriz.
    ayrıca dosya eklenip bu dosyalara açıklamalar eklenerek aranan dosyanın anlaşılması sağlanabiliyor. etiketler ve linkler eklenerek filtrelemeler ve bağlantılar kurulabiliyor.

    kanban ve to-do tarzı çalışma listeleri hazırlanabiliyor. notion gibi tablolar da ek eklentilerle size sunuluyor.

    markdown kullanmak hiç bilmeyen için ilk başta karışık geliyor. “ulan eskiden zaten böyleydi sonra windows geldi yazı değil kendi oluşturdukları butona basarak istediğin gibi metin biçimleniyordu yine oturup kod yazar gibi noktayla parantezle mi uğraşıcam” diye kızdım. “millet ileriye gider bunlar geriye diye söylenerek” coştukça coştum. ancak markdown’a bir süre sonra alışınca mouse kullanmadan takır takır yazmak gayet keyifli oluyor. keşke her şeyde bu metin biçimlendirmeyi kullanmak istiyor insan.

    türkçe kaynak çok az hatta sözlükte de yazdığını sonradan fark ettiğim
    @yalcinarsan videolarıyla başlayıp sonrasında yabancı kaynaklara yöneldim.

    ingilizce bir çok video var. ayrıca kendi forumlarında değişik kafalar var akla gelebilecek her soru bir şekilde yazılmış diğer insanlar da bu duruma çözüm üretmek ya da farklı bakış açısıyla yardımcı olman için uğraşmışlar. ancak ben işi kaptıktan sonra asla o forumlara destek olmadım. neden? çünkü destek oluyorsam paralı bir uygulamada "beleşe verirseniz türkçe konusunda destek olurum" diyecek kadar bencil ve çıkarım için iş yapan bir insanım.

    net iletebileceğim bir kaynak yok program o kadar kapsamlı ki ilk başta araştırmaları kendi taleplerinize göre şekillendirip oradan daha farklı yapılabileceklere gitmek daha mantıklı bir süreç olacaktır.

    1 hafta sıkıp sistemi anlayıp ve kendi sisteminizi kurduğunuzda; sonrasında hayat boyu kullanabileceğiniz bir ikinci beyin sağlıyor. hele de araştırmayı salak saçma konularda bir şeyler bilmeyi seven “her konudan az az bilgisi olan ama bir konuda tam bilgisi olmayan” benim gibi insanların notlarını tutabileceği bir uygulama eğer süreç planlı ilerse şahane bir kişisel bilgi deposu haline gelebilir.

    gelelim sonuca; bu uzun yazıda obsidian nasıl kullanılır? püf noktaları nelerdir ? nerden başlamalısınız? gibi asıl önemli hiç bir konuya değinmedim. devasa bir yazı ancak zerre bilgi yok içerisinde bu kadar yazı yazacağıma. "obsidian diye bişi var not falan" yazsam aynı şeydi.
hesabın var mı? giriş yap