• "...oblomovluk, bir asosyallik değil, antisosyallik, tembellik değil şuurlu atalet, agorafobi değil, bir varoluş trajedisidir. insanlara, topluma ve dünyaya duyulan bir nefretin değil, tanrıya ve kadere sitemin ifadesidir. oblomov, temiz yürekli, iyi niyetli, dürüst ve zeki bir kişiliktir. duygusal ve saftır. inançlı ve ahlaklıdır. herşeyi yarına bırakmak, ertelemek, eyleme geçmemek "sorumsuzluğun" ürünü değil, tersine sorumluluk duygusuyla irkilmenin yarattığı donukluğun sonucudur. oblomov, uyuşukluk değil, belki fazla uyanıklığın; hayata yukardan bakmanın, bütün sonuçları görerek "son"ları karşılamak istememenin yıkılmışlığıdır. yalnızlık, "sigara külü kadar yanlızlık"tır, oblomov. içe dönmek, kendinden ibaret bir dünya kurarak yaşama havlu atmaktır. "gölge etmeyin başka ihsan istemem demektir". ölümü, "yaşayan ölü" haline dönüşerek yenmek, hayat kıvılcımlarını yok ederek ölümün işlevini elinden almaktır."

    ahmet özcan- açık mektuplar
  • oblomovluk bir süreçtir. bazıları oblomov doğar, bazıları sonradan oblomovlaşır. değişen düzende kendini tam olarak bir yere oturtamamak ile eskiye duyulan özlem arasında bir nevi asılan adam konumunda duran insanı yavaş yavaş bir depresyon hırkasına itiştirir oblomovluk. bir türlü inzivaya çekilemeyen bir münzevinin sıkıntısında kendi kendine boğulur insan. ancak estetik değerlerle bezenmiş, duru ve vicdanlı bir aşk oblomovları hareket geçirebilir. casta diva ruhları ateşlemiştir. dönüşü olmayan bir yola çıkma zamanı gelmiştir. incelik sıkıntı yumağını bir çözer, bir yeniden sarar. insanın içinde oblomovluk olunca, aşk bile onu öldürebilir. "neden öldü" diye soranlara aşktan demez, oblomovluktan deriz. çok şey var da kim yazacak, kim okuyacak şimdi bütün bunları, pehh...
    oblomovum, oblomovsun, oblomovlar...
  • motivasyon artisinin, isi gozunde buyutme artisina asla yetisememesi sonucu bir isi yapmak icin gereken aktivasyon enerjisine asla ulasamama karakteri. huzursuzluk dolu bir pasiflik dinamik bir denge (her an aktive olabilecek bir denge, vadinin dibindeki top gibi degil de dagin tepesinde duran topun dengesi gibi, ne denir ki buna?) olmasina karsin, oblomovda dinamik dengeler enteresan bir sekilde statuko halindedir.
    iste boyle mirim...
  • hayatın keskin virajlarından birini alamama sonucu pistin dışına savrulma, pistte son sürat giden diğer arabaların birbirleriyle olan sert rekabetinin içine karışmanın olanaksız olması ve artık olaya dışarıdan baktığın için yarışa tekrar girsen bile bunun sonucu değiştirmeyeceğini gördüğün için yarıştan çekilme durumu.
  • insan bilincinin yine insanı korumak için oluşturduğu bir kusur. insan kendini nasıl rahat olduğu ortamda iyi hissettiği için alışa alışa konforlu alana giriyor ve bu ona sayısız zarar veriyorsa bu da aynısı.

    bu bakış açısını aşırı realizmin getirdiğini düşünüyorum. realist olduğu için kuvvetle ihtimal pesimiste gidiyor, sürekli düşünüp sürekli yaratıcı fikirlerle geliyorsun ama asla kullanmıyorsun. asla harekete geçmiyorsun, dolayısıyla asla gelişmiyorsun. sonunu bildiğin şeyleri yapmaz oluyorsun zamanla. eve otobüsle dönmek gününün en zevk almadığın kısmıysa, sırf bu sebepten dışarı çıkmıyorsun mesela.
  • (bkz: tembellik hakkı) - bu muhteşem eserdeki gibi bir gerekçeyleyse, sermaye sahibine tokat niteliğindeyse harika bir erdemdir oblomovluk...
    ama genellikle böyle ulvi gerekçelere dayanmayan bir haldir. romanda tarif edildiği gibi:
    "uzanmak ilya iliç (oblomov) için ne hastalarda ya da uykusu gelmiş insanlarda olduğu gibi bir zaruret, ne yorgun bir kimsedeki gibi geçici bir ihtiyaç, ne de uyuşuk bir insandaki gibi bir zevktir; bu onun tabii halidir"
  • biraz disconnectus erectus olma durumu ama bir yonden de farkli sanki. oblomovluk'ta daha kisisel bir secim olarak cikiyor bu tutunamayanlik durumu karsimiza. ilya ilyic oblomov beyfendi farkli alternatiflere sahip iken en iyi cozum olarak goruyor bunu. stolz gelip ara-sira eski gunleri hatirlatsa da* oblomov bir selim isik gibi mutsuz ve umutsuz asla degil.
  • oblomovluk, eserdeki {rus yazar gonçarov'un 1859'da yayınlanan eseri (bkz: oblomov)} karakterlerin içinde yaşadıkları zamandan ve coğrafyadan bağımsız bir şekilde analiz edilmemesi gerektiğini düşündüğüm bir kavramdır. oblomovluk basit bir isteksizlik, kayıtsızlık, depresif hal, ya da tembellikle açıklanamaz.
    --- spoiler ---
    yazarın, oblomov ve stoltz karakterleriyle imgelemek istediği sadece basit karakterler ve prototipler değildir. derebeylik döneminin bitişine ayak uyduramayan, sanayi toplumunda soylu bir aileden gelmediği halde bireysel çabalarıyla yükselebilme olanağı yakalamış kişilerle aynı sosyal sınıf içerisinde bulunacağı gerçeğini geç kavrayan, soylu ailelerin çaba harcamadan yüzyıllardır yaşadığı sömürgeci tasasız hayat tarzını sindirmiş, gerçekte ne istediğini sorgulamaktan bile yoksun, fakat çağ dönümüne denk gelişi dolayısıyla kaderdaşlarına kıyasla talihsiz bir boşlukta, amaçsız, isteksiz, ne yaptığını ve yapacağını bilmez, aciz, çaresiz kalmış bir bireyi anlatan terimdir. oblomov'un tam zıttı özelliklere sahip olan ve yeni düzenin koşullarına başarıyla adapte olmuş karakter stoltz' un alman baba ve rus annenin çocuğu oluşu da tesadüf değildir. bu karakterler aracılığıyla, rusya'daki değişim ve avrupa arasındaki kıyas ve yeni dünya düzenine gönderme yapılır.
    --- spoiler ---
  • zamanında kitabı 10 yıl sonranı anlatan bir erken uyarı gibi görüp, paniklemek
    ama aynı yolu yürümeye engel olamamaktır.
hesabın var mı? giriş yap